Sayın Sekmen her yatırım yapana yer verecek misiniz?

 

2009 yılıydı.

 

Ankara Meteoroloji Mühendisleri Odası ‘Küresel İklim Değişikliği ve Türkiye’ konulu sempozyum düzenledi.

 

Özetle şu sonuç çıktı.

 

-2050 - 2100 yılına kadar kış sıcaklıkları 2,5 - 3 derece artacak, kar kalınlıklarında 20 santimetreye varan azalmalar görülecek…

 

-Avrupa ülkelerinin önemli bir kısmı ki, buna kayak merkezleri dahil kar örtüsünü kaybedecek…

 

Kehanet değil, bilim ışığında yapılan tespitler.

 

Öyle ki, bakın daha 2050’ye varamadan, son birkaç yıldır hem hava sıcak, hem de kar yağmıyor. 

 

Bitmedi.

 

-Kış yağışlarının azalması ile kar sezonu kısalacak ve kar kalınlıkları da azalacaktır. Böylelikle düşük rakımlı kayak tesisleri er ya da geç sektörden çekilmek durumunda kalacaklardır.

 

-Daha yüksekte kalan turizm merkezleri ise ancak uygun adaptasyon yöntemleri ile varlıklarını sürdürebileceklerdir.

 

-Yapay kar üretilmesi, pist eğimlerinin yeniden tasarlanması, kayak merkezlerinin daha yüksek yerlere taşınması veya kar bağımlılığı olmayan diğer aktivitelerin geliştirilmesi uygun adaptasyon yöntemleri arasında sayılabilir.

 

-Ancak dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri gözlenmeden turizm sektörünün yapması gerekenin sera gazı emisyonlarını azaltmak olduğudur.

 

Aynı tarihlerde Rus bilim adamları da yaptıkları araştırma sonuçlarıyla, yukarıda sıraladığım tespitlerin altına imza atıyordu.

 

10 yılı aşkın zaman geçti. Bugün Palandöken’in getirildiği noktaya bakın lütfen!

 

Bilime kulak vermeden, geleceği düşünmeden, katlediyorlar. Bunu sadece şimdiki yönetim için demiyorum, geçmiş yönetimlerin de bu yanlışlarda büyük payı olduğunu altını çizerek söylüyorum.  

 

Eteklerini villalarla süsledikleri Palandöken, trafikten geçilmiyor.

 

Piste çıktığında egzoz dumanı soluyorsun.

 

Hatırlayın! Tuttu dere yatağına otel yaptılar.

 

İkinci yılıydı yağmurla birlikte eriyen kar suları sele dönüştü.

 

Milli atlet Elvan Abeylegesse kamptaydı, ölümden döndü.

 

Akıllanmadılar.

 

Yer yokmuş gibi ‘karakol’ diye jandarmaya sosyal tesis izni verdiler.

 

Yine hatırlayın birkaç yıl önce güzelim Ejder pistinin ortasından tesis geçirdi, o doğallığı yok ettiler.

 

Pistin ortasına ‘küre’ diye restoran oturtup, bacasını tüttürdüler.

 

Yetmedi altına da kat attılar.

 

Sadece o mu? Arkadaş güney pistine kafe yaptılar, soba kurup patates közlüyorlar.

 

Acemi pistinin yanına ‘kapsül’ diye yine kafe yutturdular.

 

“Halka hizmet” diye hobbit yuvası gibi cam fanusları kondurdu, elektrikle ısıttılar.

 

Anlamıyorlar, aslında Palandöken’i ısıtıyor, sonra da suni kar derdine düşüyorlar.

 

Durmuyorlar.

 

Şimdi de Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in talimatıyla şehirde yeni yapılan otel’ler (!) için kayak odası, kafeterya inşa ediyorlar. Üstelik yine pistlere en yakın noktaya.

 

'Şehirde yatırım yapana dağda yer' kampanyası mı başlattılar haberimiz olmadı! 

 

Bu da yeni adet mi? 

 

Peki! Bir an için Palandöken'i düşünmeyelim ve bu 'pozitif ayrımcılığı' kabullenelim. 

 

Son birkaç yılda şehir merkezine otel yatırımı yapan ya da mevcut yatırımını güncelleyen bir yığın isim kalkar, “Biz de milyonlar harcadık, biz de Palandöken’de yer istiyoruz” derseler ne olacak?

 

Hakları değil mi? Sayın Sekmen her birine yer verecek mi?

 

Başkan Bey, sırf şehre uluslararası bir marka getirdi, yoksa yatırımcısı belediyeye iş yapıyor diye mi bu imkanı onlara tanıdı bilmiyorum.

 

Bildiğim bir şey var ki, bu çifte standartla birlikte yine baca tüttürecek, Palandöken’in tükenişine biraz daha katkıda bulunacaklar.

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.