Bugün Erzurum için hayati değere sahip bir konuyu ele almaya çalışacağız. Ancak önce neden hayati öneme sahip bir konu, dediğimizi daha iyi anlatabilmek için size bir takım rakamlar vereceğiz.
Şöyle ki:
-Beş yıl önce faaliyete geçti.
-Bu süre içerisinde, 60 bin kişi Erzurum’a geldi.
-2013 yılında, ağırlamayı planladığı misafir sayısı 13 bin kişi olacak.
-Türkiye’de sadece iki şehirde bulunuyor; biri Erzurum’da diğeri Yalova’da.
-Yılın her ayı faaliyette.
-60 kişi çalışıyor.
-Erzurum ekonomisine yıllık katkısı 40 milyon lira.
-Devletten tek kuruş ödenek almadığı gibi, kendi kazancı sayesinde sürekli kar eden bir yer.
-Onun sayesinde, Erzurum’a gelen binlerce kişi para harcıyor, esnafa doğrudan katkı sunuyor.
-Yine onun sayesinde, Erzurum’un tanıtımı ve reklamı yapılıyor.
-Çok önemli uluslararası toplantılar orada düzenleniyor.
Muhtemelen pek çok okurumuz nereden bahsettiğimizi anlamıştır ama biz kimseyi bulmaca çözmeye zorlamadan söyleyelim:
O yer, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Erzurum Hizmetiçi Eğitim Merkezi’dir.
Şimdi gelelim, esas konuya; yani niçin durup dururken bu kurumdan söz etme ihtiyacı duymamıza…
Önceki gün Ankara’dan arayan saygı değer bir dostum, kulağıma fısıldadı:
“Haberin olsun, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Erzurum Hizmetiçi Eğitim Merkezi’ni kapatıp binayı kız öğrenci yurdu yapmak istiyor.”
Şaka gibi!
Keşke şaka olsaydı, fakat ne yazık ki şaka değil. O dostum, Ankara’da olup biten hemen şeye vakıf bir kişidir. Boş atıp, dolu tutacak biri değil yani…
Üstelik haber kaynağı, bizzat bakanlığın kendisi…
O dostumla telefonda konuşurken, bir yandan da yıllar öncesine dalıp gittim ve o yıllara dair şunları hatırladım:
Dönemin Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak, bu hizmetiçi eğitim merkezinin Erzurum’a kurulması için, olağanüstü bir çaba harcamıştı. Hatta yanlış hatırlamıyorsam eğer merkezin tefrişi de AB fonlarından aktarılan parayla yapılmıştı. O dönem Milli Eğitim Bakanı olan Hüseyin Çelik, merkezin Erzurum yerine, Van’a kurulması için birkaç hamle yapmıştı. Neyse ki, son anda Başbakan Erdoğan duruma vakıf olmuştu ve keskin bir müdahale ile Bakan Bey’in girişimini akim kılmıştı.
Türkiye’de sadece iki şehirde bulunan bu çok önemli kurumdan biri Erzurum’da…
Fakat gelin görün ki, Milli Eğitim Bakanı son derece radikal bir kararla merkezin kapısına kilit vurmak istiyor; hem de bir yurt uğruna…
Allah aşkınıza siz söyleyin; bu memlekette kız öğrenci yurdu yapılacak başka bina mı yok, yahut da kız yurdu yapmak çok mu zor?
O bina, tamamen eğitim merkezi için yapılmış bir yer. Bu nedenle içinde laboratuarlar, seminer salonları, eğitim alanları ve spor alanları var. Yani öğrenci yurduna hiç ama hiç uygun bir yapıda değil.
Bakan Bey, neden böyle bir karar aşamasına geldi bilmiyoruz. Hoş Erzurum’a bir kastının olmadığını biliriz. Zira Ömer Bey’in tahsil hayatında Erzurum çok önemli bir kavşaktır.
Keyfi bir uygulama yapmayacağı muhakkak…
Kız öğrenci yurduna karşı değiliz. Lakin kız öğrenci yurdu her an her yerde yapılabilir veya atıl durumdaki mevcut binalar bu amaçla kullanılabilir. Ancak unutmayalım ki, Erzurum, bu hizmetiçi eğitim merkezini elinden bi kaçırırsa bir daha yakalaması imkansızdır.
İhtimal ki Bakan Ömer Dinçer bu yazımızı okumayacaktır. Ama Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın haberdar olmaması mümkün değil.
Çünkü O’nun bir gözü bir kulağı hep Erzurum’da…
Bu sebepledir ki, bu yazımızı Recep Bey’e hitaben kaleme alıyoruz. Ve özetle diyoruz ki:
Sayın bakanım; siz ki bu ülke için on yılı aşkın süredir gece gündüz demeden çırpınıp duran bir görev adamısınız. Sayın Bakanım; siz ki sağlık alanında, dünyada pek çok ülkenin örnek aldığı sağlık reformlarına imza atmış bir devlet adamısınız. Ve aynı siz sayın Bakanım; memleketiniz Erzurum için her türlü riski göze alan yiğit bir dadaş’sınız…
Şimdi size soruyoruz muhterem Bakanım; Milli Eğitim Hizmetiçi Eğitim Merkezi’nin kapısına kilit vurulmasına gönlünüz razı olur mu?
Sizi tanıdığımızı düşünüyoruz ve ona dayanarak söylüyoruz:
Siz bu önemli kayba “evet”diyecek biri değilsiniz.
Biz 2013 yılının Erzurum adına bir sıçrama yılı olacağına inanıyoruz. Şayet bu tür haberler daha ilk günden bizi kuşatmaya başlarsa ne ümidimiz kalır, ne de heyecanımız…
Sayın Bakanım; Erzurum’da kaç kurum var ki, yılda şehir ekonomisine 40 milyon lira katkı sağlasın?
Rakamın ne ifade ettiğini en iyi bilenlerden biri de sizsiniz…
Ez cümle:
Sayın Bakanım; biz hizmetiçi eğitim merkezimizin kapatılmasına itiraz ediyoruz. Erzurum, henüz hizmetler arasında seçim yapacak bir lükse sahip değil ki, biri olmazsa öbürü olur diyelim…
İşte size olup biteni arz ettik, gari gerisi sizin takdirinize kalmış…
