Soru soruyorsunuz cevap yerine mahkemeye veriyorlar.
“Niye sordun” diyemiyor lakin, artık nasıl anlıyorlarsa “hakaret ettin” diyorlar.
Çok şükür ağzımızın da kalemimizin de ayarı var.
Var ki, “p.zevenk” deyip, sonrasında “Yahu bu yöresel bir söz” safsatasına sığınmıyoruz.
Efendim mevzu şu…
Hatırlayacaksınız Atatürk Üniversitesi yönetimi, bol keseden arazi verecekti belediyelere.
Gündeme getirdim.
“Kötü Rektör” ardından “Önce Rektör sonra ne istersen ol” dedim.
Haşa hakaret etmedim, şahitsiniz eleştirdim.
Sağ olsun bu vahim karardan geri dönmüştü Atatürk Üniversitesi Rektörü Sayın Ömer Çomaklı.
Kendisini kutlamıştım bile ancakbenden şikayetçiydi.
‘Hakaret’ suçu işlediğim iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Verdik ifademizi.
Geçenlerde evrak geldi.
Ders niteliğinde bir yazı kaleme almış Savcı Bey.
Sizinle paylaşmak istiyorum.
Kanun maddelerini yazıp detaya boğmayayım.
Ama şu satıra dikkat edin lütfen!
“Kendilerine belirli idari yetkiler verilmiş görevlilerin sözlerine ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği AİHM içtihatlarında kabul edilmektedir. Bu tür görevleri yürütenlerin normal insanlardan farklı olarak daha üst düzeyde bir anlayışa ve tahammül seviyesine sahip olmalarının bekleneceği, nitekim ellerinde diğer kitlelere nazaran daha etkili ve çeşitli cevap verme imkanlarının bulunduğu gözetilmelidir.“
Ve tabi Savcı Bey kovuşturmaya yer olmadığıyla birlikte sağlam bir ders vermişti.
Öyle ki, bu dersi sadece Sayın Çomaklı’nın değil, şehrin tüm yöneticilerinin alması gerekiyor.
Ama zor!
Tahammül, hoş görü gelmemiş bizimkilere.
Çok şey bekliyoruz kendilerinden.
Bakın şimdi yine birkaç satır yazıp, soru soracağım ve yine papaz olacağız.
Kaç zamandır yazmak istediğim ama fırsat bulamadığım bir başlıktı ATA Teknokent.
Üniversite bünyesinde AR-GE ve teknoloji firmalarının yer aldığı çok önemli bir yer.
Geçen Ocak ayında bilgilendirme toplantıları vardı, Ankara’da olduğum için katılamamıştım.
Genel Müdür hikaye anlatmış, uyutmuştu bizimkileri!
Açıklamalarını belki okumuşsunuzdur ama siz bakmayın Genel Müdür’ün üst perdeden konuşmalarına.
Ata Teknokent, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Performans Endeksi’ne göre 2014 yılından bu yana yerlerde sürünüyor.
Yalansa söylesinler. Liste ortada.
Öyle ki, zarar üstüne de zarar yazıyorlar.
İddia ediyorum son 3-4 yıl içinde yaklaşık en az 3 milyon lira içeri girdiler.
Genel Müdür ve yardımcıları akademisyen maaşlarından ayrı olarak Teknokent’ten de Euro üzerinden ücret alıyorlar.
Huzur hakları, komisyon ücretleri de cabası.
Hakkınızdır alabilirsiniz, Allah daha çok versin gözümüz yok.
Lakin, ‘aldığınız paranın hakkını verin’ demek de bizim hakkımızdır.
O yüzden hadi şimdi dersinize çalışın.
Mahkeme yerine cevap verirseniz onları da yazarım.
Sayın Rektör, hakli eleştirilere tahammül edemezken, üniversiteye haksız yere arka arkaya 2 oğlunu yüksek lisansa alan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekaninin yönetmeliğe aykırı hareket edişine, haksızca oğullarını üniversiteye alışına tahammül edilebiliyor. Erzurumun gerçekleri yazabilen Onurlu Gazetecisi Sayın Onur Sağsöz, sizin " Dekan Baba mi Baba Dekan mi" başlıklı haberinizde okumuştum bu yolsuzluğu. Duyduğuma göre bu yolsuzluğu yapan dekan Dekanlik görevini sürdürüyormuş. Demek ki, bu yolsuzluğa Rektör tahammül edebiliyor. Ancak hakli eleştirilere tahammül edemiyor. Sizi ve Sayın Savcıyı gerçekleri yazabilen ve adalete sahip çıkanlar olarak tebrik ediyorum.
Tahammül? Eleştirilere tahammül göstermek? Tahammül demişlen aklıma yoğun bakım geldi. Yoğun bakımdaki hekimlerin işi çok zor. Tahammüllerine hayranım. Ciddi emek veriyorlar.
O savcıya sevgi ve saygımı sunuyorum. o yazıyı yazan size erzurumlu minnettardır. 40 yıl hakkınızı ödeyemeyiz. Varolun sağolun babayiğitler. Savcı beyin adınıda yazın gidip tesekkür edelim elini değil ayagının altını öpelim.
baba yiğit savcılar varmış
savcı beye bende teşekkür ederim. Atatürk üniversitesi gerçekten mantık dışı işler yapıyor. Kampüsün içindeki arazisini İmamhatip okuluna veriyor ama kendi vakır lisesi kampüs dışına taaa çat yoluna kuruyor. Yani akıl tutulması buna derler. Kendi kampüsün içinde bir fen lisesi niçin olmuyor yer mi yok acaba. İlkokul ortaokul kampüsünde ten lisesi çat yolunda.
Sayın savcıdan Allah razı olsun. Doğruları yazmıştınız kimseye iftira atmadınız. Ünivesite kurulduğundan beri 60 senedir tarım arazisi 1 gecede turizm bölgesi oldu ve hiltona arazi verildi. Hilton trilyoner milyarder bir şirket bu zenginlere arsayı niye veriyorsunuz. O arsa üniversite gençliğinin hakkı değil mi. Tarım arazisine getirip hiltonu kurdunuz. Hurşit ertuğrul böylemi yaptı. Kemal bıyıkoğlu erol oral eski rektörler böyle mi yaptı. Her baktığımda üzülüyorum. 2 milyon erzurumlunun vebali üzerinize olsun. Yazık değilmi devletin malını çarçur ediyorsunuz. Yakışıyor mu rektör hocaya arazi vermek. Bakın sekmen 1 karış topragını kimseye kaptırmıyor ama Üniversiteden binlerce dönüm araziyi kafanıza vurup vurup alıyor.
Savcının adını yaza idinde gidip ayağını öpeydim ben adalet hususunda hiç umudumu kaybetmedim böyle savcılar ellerinde makam maddi imkanlarını kullanıp demoklesin kılıcını dallamalarının cellatı olmaya devam edeceklerdir inşallah
bir vatandaş olarak sayın savcı beyi takdir ediyorum bizim böyle savcılara ihtiyacımız var objektif ve tarafsız.