Başbakan iki kez kendisinin de ailesinin de aşı olmayacağını açıkladı, vatandaşların da zorlanmaması gerektiğini söyleyerek Sağlık Bakanı'na çattı. Ancak Akdağ ısrarlı: "Bugüne kadar ancak 1 milyon kişiyi aşılayabildik. Ocak'tan önce, vatandaşların yüzde
Erzurum
Ajans-Türkiye’de domuz gribinin
salgın boyutuna ulaşmasından kısa süre önce H1N1 virüsüne karşı aşılanma
kampanyası başlatan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, her fırsatta aşının önemine
vurgu yaparak, risk grubundaki herkesin aşılanmasını istedi. Akdağ’ın
açıklamalarını “insanları zorlama” olarak nitelendiren Başbakan Erdoğan ise,sürpriz bir çıkışla grup toplantısında “aşı olmayacağını” açıkladı ve bakanının
açıklamalarını eleştirdi.
Erdoğan’ın
açıklamalarının ardından “istifa edeceği” iddia edilen Akdağ ise, Başbakan ile
görüştüğünü ve durumun “yanlış bilgilendirmeden” kaynaklandığını savundu.
Başbakan’ın açıklamaları, aşının yan etkileri konusunda tereddüt içinde olan
vatandaşın kafasını daha da karıştırırken, Bakan Akdağ Erdoğan’ın sözlerinin
“aşı olmayın” anlamına gelmediğini, Başbakan’ın yaş ve sağlık durumu açısından
riskli gruplar arasında yer almaması nedeniyle aşı olmayacağını belirterek,durumu toparlamaya çalıştı.
HÜKÜMETİN EN CESUR BAKANI
Ancak Erdoğan’ın, kamuoyunda domuz gribi aşısına ilişkin tartışmaları
alevlendiren açıklamaları devam etti. Başbakan son olarak Sağlık Bakanlığını
“aşının yan etkileri konusunda kamuoyunu bilgilendirmeye” davet etti. Bu
gelişmeler yaşanırken sağlık ocaklarında 06--5 yaş arası okul öncesi çocuklar
ile risk grubundaki vatandaşların aşılanması başladı. Ancak vatandaşın aşıya
ilgisi beklendiği gibi “düşük” oldu.
Bunun üzerine Bakan Akdağ, yeniden adeta “kapı kapı dolaşarak aşı olun” çağrısı
yapmaya başladı. Son olarak da aşılanma konusunda kritik tarih verdi. Salgının
hız kesmesi için nüfusun yüzde 40’ının aşılanarak bağışık hale getirilmesi
gerektiği, şu anda ise Türkiye’de 70 milyon nüfusun ancak 1 milyonunun
aşılandığı bilgilerini veren Akdağ, dün Milliyet’ten Devrim Sevimay’a şunları
söyledi: “Önümüzdeki 2 ay içinde virüsün çok hızla yayılabileceğini biliyoruz.
Gerçi ben bunları söyleyince birileri önceden panik yaratıyorsun falan diyor,ama hayır, bunlar bilimin bize verdiği ipuçları. Dünya Sağlık Örgütü’nün
verdiği tarih Aralık ve Ocak. Çünkü şimdi 10 kişi hastayken, o 10 kişi
başkalarına bulaştırıyor, sonra onlar da başkalarına bulaştırıyor. Bu sayı
milyonlara çıktı mı artık hızlı bir biçimde herkese bulaşıyor. Aralık ve
Ocak’ta ne yazık ki bunun pik yapacağını, inişe ancak ondan sonra geçeceğini
düşünüyoruz. Aralık ayına kadar vatandaşlarımızı ikna edebilirsek ve önemli
ölçüde aşı yaparsak bu enfeksiyonun yayılma hızını kırabiliriz. Değilse zaten o
zaman alır başını gider. Ocak ayına geldiğimizde sanıyorum iş işten geçmiş
olur. 15 Ocak’tan sonra insanlar ’Hadi gelin bizi aşılayın’ deseler de yine
aşılarız kuşkusuz, ama çok da yararı olmaz. İşte onun için Aralık ayının ilk 15
günü bizim için çok önemli.”