Erzurumajans-Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve yönetimi, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliğinin (ESOB) konuğu oldu.
Rektör Çomaklı, yardımcıları ve birim yöneticileri, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Rasim Fıratın daveti üzerine odalar birliğinde gerçekleşen kahvaltıya katıldı.
Erzurumun iki önemli kurumunun bir araya geldiği programda, Rektör Çomaklı ve yönetimini odalar birliğinde ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Rasim Fırat, davete icabet eden Çomaklıya teşekkür etti.
Odalar birliği esnafının, Atatürk Üniversitesinden sağlanacak her türlü eğitime ihtiyacı olduğunu söyleyen Fırat, insanın yaşadığı müddetçe eğime muhtaç olduğunu belirtti.
Üniversitenin Kapıları Sonuna Kadar Açık
Fırat: Sivil Toplum Kuruluşları olarak gerek yönetim, gerekse mesleki açıdan her alanda eğitime ihtiyacımız var. Eskiden üniversite kapalı kapılar ardında ve dışarıdan birinin giremediği bir kurumdu. Böyle bir anlayış vardı. Ancak son birkaç dönem birlikte çalıştığımız üniversite yöneticilerimiz halka ve STKlara kapalı olan kapıları açtı. Şu an ki üniversite yönetimimiz ise o kapıları bizlere sonuna kadar açtı. ESOB olarak faaliyete sokmak istediğimiz birçok projemiz var. Bu projeleri geliştirme hususunda Atatürk Üniversitesi Proje Ofisi ile çalışmak bize memnuniyet verecektir. Üniversite ile ilişkilerimiz konusunda bize desteğini esirgemeyen Rektörümüz Ömer Çomaklıya teşekkür ediyorum dedi.
Üniversitelerin başlıca görevi eğitim vermek ve AR-GE yapmaktır. İkinci önemli bir görevi ise topluma katkıda bulunmaktır diyen Rektör Çomaklı, Yeni Nesil Üniversite gerekliliklerinden birinin topluma katkı yapmak olduğunu söyledi.
Rektör Çomaklı: Paydaşlar ile Yapılan Her İş Birliği Şehrimize ve Bölgemize Kazanç Sağlıyor
Atatürk Üniversitesinde, dünyadaki her alanda iş yapabilecek yetişmiş eleman olduğunu vurgulayan Çomaklı, üniversitenin birbirinden önemli onlarca birimiyle dokunmadığı alanın olmadığını ifade etti.
Rektör Prof. Dr. Çomaklı: Üniversitemiz, Erzurum esnafı ve iş insanları için büyük bir şans. Çünkü herhangi bir alandaki sıkıntıyı çözebilecek yetişmiş akademisyenlerimiz var. Örneğin Türkiyenin en büyük sağlık merkezlerinden biri olan Araştırma Hastanesi Atatürk Üniversitesine ait. Günde 4 bin hastanın tedavi edildiği ve 150 ameliyatın gerçekleştiği hastanemize Türkiyenin dört bir yanından ve bölge ülkelerinden on binlerce hasta geliyor. Bu da hem üniversitemize, hem de esnafımıza katkı sağlıyor. Geçtiğimiz haftalarda Üniversite-STK buluşmalarının 6.sını gerçekleştirerek ortak kararlar aldık ve toplumla üniversiteyi kaynaştırmaya başladık. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ve toplantılar sayesinde toplumun her kesimine ulaşmayı başardık. Artık halkımız Atatürk Üniversitesinin sadece bir kurum değil, şehre mâl olmuş bir değer olduğunu kavradı ifadelerini kullandı.