Tereyağından kıl çeker gibi kurtardılar esirlerimizi.
Ne kılmış be 101 günde zor çekildi.
Belki de tereyağında sorun vardı Kıl'ı bir türlü salıvermiyordu.
Neyse Dışişleri bakanıyken rehin almalarına sebep olan kişi Başbakan olunca salıverildi rehineler.
Davutoğlu ile IŞİD arasında bir centilmenlik ilişkisine zaten şahit olmuştuk.
Bütün dünyanın terörist dediği IŞİD'e o terörist demeye kıyamıyordu.
kafa kesen, rastgele insan öldüren, camii bombalayan, türbe yıkan, esir aldığı kadınlara tecavüz eden, pazarlarda satan IŞİD için anlayışlı olunmasını, dışlanmış, öfkeli bir oluşum muamelesi yapılmasını istiyordu.
Ahmet beyin bu jestinden dolayı IŞİD kayıtsız kalmayıp terfi edip Bakanlıktan BAŞALTI BAŞBAKAN lığa yükselen Davutoğlu'nun kahramanlık gösterisi yapmasına vesile olması için rehineleri serbest bıraktılar diyenler de var.
Bu tereyağı kıl ilişkisinden KILlanan çok kişi daha neler demiyorlar ki.
Musul'a ilerleyen IŞİD tehlikesini gören devletler büyükelçiliklerini çekti, MHP Milletvekili Sinan Ogan Mecliste bu tehlikeyi haber verdi ama o zamanki Dışişleri Bakanı Ahmet bey konsolosluk mensuplarına çekilmemesi talimatı vermişti.
Komplo teorilerine yatkın milletimizden diyenler var ki; Güya IŞİD Tayyip bey, Ahmet beyi Başbakan yapsın diye rehineleri kullanmış. Böylelikle rehine işi de danışıklı dövüş olmuş oluyormuş. Son zamanların moda tabiriyle; bu olay Ahmet bey ile IŞİD in KUMPSI imiş.
Rehinelerin kurtuluşu nedeniyle açıklama yapan Cumhurbaşkanıyla, Başbakanın ayrı tellerden çalmaları komplocuların işini daha da çeşitlendiriyor.
Cumhurbaşkanı: Başarılı bir operasyon yaptık derken, MİT'in başarısına vurgu yapıyor.
Başbakan: Müzakere yaparak işi hallettiklerini söylüyor.
Söylemlerde ittifak olmayınca "Kumpas" teorisi akla daha yatkın duruyor.
Amerika'nın IŞİD'e karşı ortak mücadele projesine rehinleri bahane ederek olumlu cevap vermeyen Türkiye'yi mecbur bırakmak için CİA operasyonuyla rehineler serbest bırakıldı diyenlerde var.Buna AKP'li ŞamilTayyar da dahil.
Daha ilginç olanı; Rehineler çok önceleri serbest bırakıldı ama Türkiye ABD nin IŞİD'e karşı oluşturduğu koalisyona katılmamak için rehineler bahanesine sarılmış elçilik elamanlarını güvenli bir yerde saklamıştı diyenler de...
Yetkili ağızlardan farklı beyanatlar çıkınca komplocular haksız da sayılmazlar.
Hele hele bu kadronun IŞİD'e bakışındaki hoş görü, yaramazlık yapan "bizim çocuklar" tavrı yok mu insanın aklına başka bir şey getirmiyor.
IŞİD'in teröristliği stratejik ortaklarımızca tescillendi, Batı olanları İslamcı katliam olarak görüyor, vahabi, sünni guruplar bile ABD'nin etkisiyle artık olanlara hoş bakmıyor.
Şimdi rehine bahanesi de yok. Türkiye'nin tavrı bundan sonra IŞİD'e nasıl baktığını ortaya koyacak... İş zor...
Rehinelerin geldiği günün ertesin de Erdoğan'ın Amerika'ya gitmesi ilginç değil mi?
Soruyu başka şekilde de sormak mümkün, Erdoğan Amerika'ya gideceği günden bir gün evvel rehinelerin kurtarılmış olması ilginç değil mi?
Ne hikmetse Teravi namazı hep Ramazana denk geliyor. Vesselam.
- Edeb-i Muaşerat 01 Ocak 1970 02:00
Erzurum`a dair okunası bir siteniz vardı o da bu ve bu tarz kendini yazar diye addeden kişilerin yazılarından dolayı sönüp gidiyor. Her şeyi bir tarafa koyuyorum ne yazdığınız yazıda bir anlam var, ne kayda değer bir bilgi ne de İnternet yazarlığı yapacak kadar yeterli üslup.
Yazılanları bugün ilkokul sıralarındaki çocukların seviyesinde konuştuklarınızı hatırlatayım güzide yazar