Erzurum’un basın tarihi, Envâr-ı Şarkiyye (1869-1929) ile başladığına
göre, demek ki yaklaşık 150 yıllık bir basın mazimiz bulunuyor.
Matbaanın, Osmanlı’ya 17. yüzyılda geldiğini düşünürsek, Erzurum’da 18.
yüzyılda (resmi de olsa) ilk Türkçe gazetenin çıkmış olması, üzerinde
ciddiyetle durulması gereken bir husustur.
Milli Kütüphane’de
nüshaları bulunan Envâr-ı Şarkiyye’yi özel kılan sebeplerden biri de,
Türkçe ve Ermenice yayınlanmış olmasının yanısıra, 62 yıl kesintisiz
çıkmasıdır. Erzurum, basın-yayın açısından çok zengin bir tarihe
sahiptir. Öyle ki, İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra, ülke genelindeki
önemli basın merkezlerinden birisinin de Erzurum olduğu genel bir
kabuldür. Bu zenginlik içinde en parlak dönem ise, kuşkusuz Milli
Mücadele sırasındaki cesur yayınlarıyla İstanbul da bile ses getiren
Albayrak gazetesine aittir.
Bugün Bursa, İzmir, Trabzon, Kayseri,
Gaziantep, Konya, Adana ve Kocaeli gibi sanayisi gelişmiş zengin
illerde, çok sayfalı, renkli ve muhtevası güçlü bölge gazeteleri
çıkmaktadır. Bu gazetelerin en şöhretli olanları da İzmir’deki Yeni
Asır, Trabzon’daki Karadeniz, Bursa ve Gaziantep’teki Olay
gazeteleridir.
Ne yazık ki Erzurum, üç gün öncesine kadar bu yolda
ciddi bir varlık gösterememişti. Geçmişte bir çok deneme olmasına
rağmen, Doğu illerini kapsayacak bir bölge gazetemiz olmadı. Ta ki,
Pusula’ya kadar…
Şimdi artık Doğu’nun da bir bölge gazetesi var.
Sevda
Güneş, Orkun Çizmeli, Cihat İncesu, Sinan Özçaylak, Salih Tekin ve daha
pek çok kıymetli basın mensubu arkadaşımız bir araya gelip Pusula’ya
hem imzalarını, hem gönüllerini, hem de alın terlerini koydular.
Arkadaşımız ve dostumuz sevgili Ahmet Karadayı ise, cesaretini, parasını ve Erzurum sevgisini ortaya koydu.
Öyle bir harman oldu ki, sonunda Erzurum merkezli bir bölge gazetesine kavuştuk…
Pusula, hepimizin gazetesidir…
İnşallah
öyle bir yol alacak ki, bütün bir bölgenin hür sesi ve temiz vicdanı
olacak. Çünkü o gazeteye yüreklerini koyan dostlarımız bunu başaracak
çapta gazetecilerdir. Bunu inanarak söylüyorum; zira o insanlarla mesai
birlikteliğimiz ve yol arkadaşlığımız oldu, olmaya da devam ediyor.
Erzurum’da,okuru olan ve eli ayağı düzgün gazetelerimiz var tabii ki… Fakat bölge
gazetemiz yoktu. Pusula, işte o önemli eksikliği giderecek ve Doğu’nun
sesinin daha gür çıkmasına vesile olacak…
Ahmet Karadayı, dişiyle
tırnağıyla bulunduğu noktaya gelmiş, genç ve başarılı bir işadamıdır.
Erzurum’da kazanıp başka yerlere yatırım yapanların aksine Ahmet,
dışarıda kazandığı parayı da buraya getiren yürekli, çalışkan ve dürüst
bir hemşerimiz…
O’nun sahibi olduğu bir gazeteden, gelse gelse Doğu’ya hayır gelir…
Bizim
açımızdan da Pusula çok önemli. Çünkü biliyoruz ki artık çok güçlü bir
rakibimiz var. Palandöken gibi bu şehrin basın tarihine geçmiş bir
gazete, Pusula’yı hasım değil, kaliteli bir rakip olarak görmektedir.
Onlar
bizlerin tecrübelerinden yararlanacak, bizler de onların gençliğinden,
dinamizminden ve parlak zekalarından istifade edeceğiz. Pusula, 12
Mart’ta yayın hayatına “merhaba” dedi. O günden beri artık her sabah
Palandöken’de tatlı bir telaş var.
Bakıyoruz; Pusula bize haber atlatmış mı veya Pusula atlamış mı diye…
İşin
güzel tarafı ise, bizim yarışmaktan zevk alacağımız bir rakibimiz oldu,Doğu ise, yıllardır eksikliğini yaşadığı kaliteli bir gazeteye kavuştu.
150
yıl önce Envâr-ı Şarkiyye ile basın yolculuğuna çıkan Erzurum, geç de
olsa şimdi bu yolculuğa yeni duraklar ve yeni menziller ekledi.
Pusula, bu yolun yolcusu olmak yerine, yolun kendisi olur inşallah…
Emeği geçen tüm meslektaşlarımı ve bu yolda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan Ahmet Karadayı’yı yürekten kutluyorum.
Hoş geldin Pusula…
Yolun açık olsun…