SağlıkHaber Girişi : 13 Mart 2020 14:15

Prof. Dr. Firdevs: Hasta kötü durumda değil

Prof. Dr. Firdevs: Hasta kötü durumda değil
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Firdevs Aktaş, yeni tip korona virüse karşı alınması gereken tedbirlere ilişkin merak edilenleri anlattı.
Erzurumajans-Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Firdevs Aktaş, 2 kişide korona virüsüne rastlanmasına ilişkin, “Bu hastalar çok yakından izleniyor. Bu hasta belirtilen hastanın yakın çevresinden biri. Bu beklenen bir şeydi, izlemenin nedeni de temaslarını izliyorduk. Bunlar içerisinde çıktı” dedi.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Firdevs Aktaş, yeni tip korona virüse karşı alınması gereken tedbirlere ilişkin merak edilenleri anlattı. Korona virüsün solunum yoluyla bulaştığını hatırlatan Aktaş, hasta yakınına girilmemesi ve arada en az bir metre mesafe bırakılması gerektiğini söyledi. Korunmada el hijyeninin önemine dikkat çeken Aktaş, “Ellerimiz kirli olabilir, virüs bulunabilir. Bu virüslerle çevreyi kirletebiliriz ya da başka biri bu yüzeylerden elleyerek gözüne, burnuna ve ağzına değdirerek bu virüsü bu yolla da alabilir. Bulaşmayı ikiye ayırabiliriz; birincisi hastanın öksürük aksırık ile saçtığı damlacıklar, diğeri de yüzeylerle temas sonucu olabilir. Solunum yolu önlemleri ve diğeri de temas yolu önlemleriyle virüsten korunulabilir. Eğer ellerimiz temizse çevremiz de temizdir. El hijyenine dikkat etmek gerekir” diye konuştu.

Aktaş, bu süreçte el temasından, tokalaşmadan ve öpüşmekten kaçınmak gerektiğine işaret etti. Korona virüse karşı kullanılan maskelere ilişkin de Aktaş, “Maskeyi hastalar takar, virüsü solunum salgılarıyla saçmamak için. Bana hastalık gelmesin diye maske takmak mantıklı değildir” dedi.

Kolonyanın içindeki alkol ile iyi bir dezenfektan olduğunu belirten Aktaş, “Su ve sabunla el yıkama yeterlidir ama ulaşamadığınızda elimizde görünür bir kirlilik varsa yararlı olabilir. Kolonya stoklamaya gerek yok. Sabun ve su ile el yıkama yeterlidir” şeklinde konuştu.

Halk arasında “bağışıklığı yükseltmek için kelle paça çorbası ve sarımsak gibi gıdaların tüketilmesi gerek” iddialarına açıklık getiren Aktaş, “Bağışıklık sistemi bu tür katkılarla yükselecek bir sistem değil. İnsanın vicdanını rahatlatabilir bunlar. Bulaşıcı hastalıkların bir faktörü vardır; mikroorganizmalar. Onları vücudunuza sokmazsanız hastalıklardan kurtulursunuz. Sağlıklı bir kişiyseniz bunu atlatmanız elbette mümkün olur. Ama bazı altta yatan hastalıklar nedeniyle önleyemeyeceğiniz durumlar vardır. Kalp hastasısınızdır, kalp damar hastalıkları, diyabet hastalığı olabilir. Bunlar bağışıklık sistemini zayıflatan şeyler. Bu durumda korunma daha çok öne geçiyor. Bu tür hastaların özellikle dikkat etmesi gerekiyor. Bir de yaşlı grubu var. Yaşlı grubun ciddi hastalıklar için aday olduğunu düşünerek bunların dikkatli olması, hasta olmamaya dikkat etmesi lazım” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de ikinci bir vakanın görüldüğünü hatırlatan Aktaş, “Bu hastalar çok yakından izleniyor. Bu hasta belirtilen hastanın yakın çevresinden biri. Bu beklenen bir şeydi, izlemenin nedeni de temaslarını izliyorduk. Bunlar içerisinde çıktı. Bunu izlemenin şöyle bir faydası var; kontrol altına almak için. Temaslı izlemenin amacı da o. Etrafta başka hastalar varsa yakalayıp onların başkasına bulaşmasını engellemektir” dedi.

İki buçuk ay vaka görülmemesinin önemli olduğunu vurgulayan Aktaş, “Bir olayı geriletmek şimdiye kadar yapılan çalışmalar vaka görülmesin diyeydi ama bütün bu tedbirlere rağmen bekleniyordu. Vaka görüldükten sonra da sayı artmasın, hastalık görünmesin diye çaba göstereceğiz. Hasta sayısı arttıktan sonra alınan tedbirler çok işe yaramıyor. Yanlış okunmasın bu tedbirler, çok hasta var o yüzden alınıyor değil, hastalığın yayılmaması için alınması gereken tedbirler” açıklamasında bulundu.


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.