Erzurum Lisesi'nin bir yanında kocaman bir Türk Bayrağı, diğer yanında bazı zevatın ismini bile duyunca delirdiği Mustafa Kemal Atatürk'ün devasa resmi.
Doğrusu cemaatlerin ve sahte cumhuriyetçilerin ortak menfaatlerde buluştuğu ve de İktidardaki AKP Hükümeti'ne en çok oy çıkan illerden biri olan Erzurum'da Erzurumlunun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'na bu kadar ilgi göstereceğini düşünmüyordum.
Cumhuriyet'le, Mustafa Kemal Atatürk'le ve ulusalcılıkla birçok konuda açıkça çeliştiği ortada olan iktadarın güçlü kalesi Erzurum'da böyle bir manzaraya şahit olmak gerçekten çok güzel... Hele ki askerlerin bando eşliğinde uygun adım geçişi sırasında, caddenin her iki yanından sıra sıra izleyen halkın yürekten gönderdiği alkışlar daha da anlamlıydı.
Erzurumajans'ın bürosunda bu satırları yazarken bir yandan da televizyondan Ankara Ulus Meydanı'ndaki gerginliği izliyorum.
Bu gerginlik neden, diye soranlara açık cevap şudur.
Dediler ki; toplanabilirsiniz ama yürüyemezsiniz.
Neden?
Çünkü, yürünecek ve gidilecek yer Anıtkabir!
Elbette yasaklanır.
Yıllardır Mustafa Kemal ismini hafızalardan silmeye ve basitleştirmeye çalışılırken Anıtkabir'e gidilmesine neden izin verilsin ki!
Ancak, Türkiye Gençlik Birliği ve bu buluşmaya destek veren diğer sivil toplum örgütleri de "çatlasanız da patlasanız da biz yürüyeceğiz," dediler.
Ve dediler ki; Mustafa Kemal Atatürk'le kendini aynı kefeye koyanların terazisini kırar, biz bu oyunu bozarız!
Devletin zirvesinin Anıtkabir'i ziyareti sırasında, Cumhurbaşkanımız Anıtkabir Özel Defteri'ne "demokrasinin geliştirildiğini," yazarken Birinci Meclis önünde toplanan halkın üzerine biber gazı ve su sıkılıyordu!
Olsun!
Neticeye bakmak gerek!
Sonunda Cumhuriyet ve Atatürk sevdalıları Anıtkabir'e yürüdüler işte!
Anayasa'dan "Türk" kelimesini çıkarmak isteyenlere bir kez daha düşünmeleri için özel ve güzel bir nedendir bu!
Federasyon için yanıp tutuşanların, ulusalcılığı bitirmek isteyenlerin ve Mustafa Kemal Atatürk ismini milletin zihninden silmek isteyenlerin işi zor olacak galiba!
Bu yazının son satırlarını yazarken, Erzurum TGB Başkanı Yakup Aslan aradı.
"Bizleri Ulus'a hapsetmek isteyenlerin barikatlarını yıkarak Anıtkabir'e geldik. Yüzbinler değil, milyona ulaştı yürüyenlerin sayısı... Diğer şehirlerden gelenlere yapıldığı gibi Kars, Erzurum ve Erzincan'dan gelen arkadaşlarımıza da çeşitli zorluklar çıkartıldı. Arabalar bekletildi, çeşitli bahanelerle engellendiler, araba değiştirerek Ankara'ya ancak gelebildiler... Müthiş bir kalabalık ve heyecan var burada Ömer abi, keşke burada olabilseydin!.."
Evet, keşke olabilseydim!
Zaten hangi insan ya da hangi halk uzun süre uyutulabilir ki!
Her uyuyan mutlaka uyanır birgün!
Uyuyan birini biraz silkelemek gerekir;eğer uyanmazsa zaten ölmüş demektir!
Ve anlaşıldı ki pasaklı yasakları bu millet sevmiyor artık!
- TGBErzurumLise 01 Ocak 1970 02:00
Yazınız gerçekten bizleri mutlu etti. Erzurum`un dün Ulu Önder`ine, Cumhuriyet`ine sahip çıktığı gibi yarın da sahip çıkacağını bir kez daha anlatmışsınız. TGB sağ-sol ayrımı yapmadan Atatürk İlke ve Devrimleri etrafında birleşmiş Türkiye`nin en büyük ve aktif gençlik örgütü. Erzurum halkının ve aydınının destekleri sayesinde Cumhuriyet kuruluşunda olduğu gibi Cumhuriyete sahip çıkarken de önemli bir yer olacak Erzurum. TGB alacağı sorumluluklarda, Atatürkçü faaliyetlerinde daima bu önemli desteği sizlerden ve halkımızdan bekleyecektir. Kaleminiz daima güçlü olsun, teşekkür ederiz.
- Kağan Ulaş 01 Ocak 1970 02:00
Kaleminize yüreğinize sağlık Ömer Bey. Türkiye`nin TGB etrafında cumhuriyetine sahiplenmesinin ardından Kurtuluş Savaşı`mızın önemli noktalarından Erzurum`da da Cumhuriyetçi, ulusalcı bir yazı okumak beni çok mutlu etti. Erzurum halkının artık sizin gibi yürekli yazarlara ve Türkiye Gençlik Birliği gibi Cumhuriyet bekçilerine, Atatürkçü gençlerine sahip çıkması gerekiyor. Minarelerimizden ezan, gönderimizden bayrağımız eksik olmasın!
- doğa şahin 01 Ocak 1970 02:00
böyle bir yazı okumak beni bir erzurumlu olarak çok sevindirdi.demek erzurum tam anlamıyla bitmemiş akp lileşmemiş.haydi uyanın artık barikatları yıkın..laik,demokratik ve tam bağımsız TÜRKİYE çabamıza destek verin...
- Rafet Selvi 01 Ocak 1970 02:00
Türk Bayrağı açanlara polis biber gazı sıktı. Yetmedi tazyikli su sıktı. Bundan da önce, alanda pravakasyon yaratmaya çalıştı. Bunları görürken Haburdan girip ekspres mahkemede yargılanıp, suçsuzluğuna karar verilen PKK lılar geldi gözümün önüne. Onlar kadar kıymetimiz kalmamış bu memlekette diye düşündüm. Gözlerimin yaşarması biber gazından çok bu düşüncelerden di. Erzurum ajans da bunlarla ilgili bir haber, bir resim çıkmaması da yüreğimi burktu. Başkanın üçüncü kızının doğması haber. Yurtseverlere biber gazı haber değil öğle mi?
- Burak Sibirli 01 Ocak 1970 02:00
Yazdıklarınıza katılıyorum ve böyle düşünen insanlar olduğunu gördükçe mutlu oluyorum ancak yazınızda bayram törenine olan yoğun katılımın sizi şaşırttığından bahsetmişsiniz. Aslında şunu unutmamak gerekir yediden yetmişe kadınıyla erkeğiyle Erzurum halkı cumhuriyetine çok bağlıdır ve çok milliyetçidir ancak diğer bir yandan Erzurum halkı dinine de çok bağlıdır. Erzurum`dan AKP`ye bu kadar oy çıkmasının nedenin tamamen AKP`nin takındığı dini söylemdir. İnsanların dinlerine olan bu bağlılıklarını kullanarak bir yerlere gelmeye çalışıyorlar ama şunu unutmasınlar ki dadaş çelik bir yaydır onu germeye gelmez, sonra birden köpürür dağlara da baş eğmez. İşte bu yüzden şaşırmamak gerekiyor diye düşünüyorum ve ne mutlu Türküm diyene diyebilen herkesin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Teşekkür ederim.