Özbekistan izlenimleri (Ana Yurttan ,Ata Yurt'a) Semerkant-Buhara 6-bölüm

Kahvaltımızı yaptıktan sonra ilk işimiz Uluğ Bey Rasathanesine gitmek oldu.
Rasathane bir tepenin üzerindeydi ve buradan Semerkant'ı seyretmek harikaydı.
Rasathane'ye çıkmadan önce Uluğ Bey'in büyük bir heykeli vardı.

Astrolojinin en parlak dönemlerinin yaşandığı bu Rasathane'de, Bursa'lı Kadızade Rumi, Gıyaseddün Cemşid ve Ali Kuşçu'nun görev yapmaları, 1022 yıldızın adının ve konumunun tesbit edildiği  ünlü eser"Zeycin" Uluğ Bey tarafından buradaki gözlemler tarafından yazılması, Rasathanenin önemini göstermektedir.



Uluğ Bey Rasathanesi

1421 yılında yapılan bu rasathanedeki gözlemler tam 12 yıl sürmüş,Uluğ Bey'in öldürülmesinden sonra bağnazlar tarafından bu rasathane yıkılmış, zaman içerisinde bu tepe unutulmuş ve buraya "Kırk Kızlar" ismi verilen bir adak türbesi yaptırılmış.

Rus bilgini "Vyatkin" 1908 yılında rasathanenin yerini bulmuş ve yapılan kazılar neticesinde rasathane ortaya çıkarılmış, yapılan düzenlemeler ile bugünkü konumuna kavuşturulmuştur.
Rasathaneyi gezeken Rus bilgin Vyatkiş'in mezarını gördük ve ahde-vefa konusunda güzel bir davranış diye aramızda konuştuk.

Rasathanede en ilgi çekici olanda 30 m çapındaki gözlem aletiydi.



Astronomide kullanılan aletlerin ve gök bilimleri ilgili kitapların bulunduğu kısmı gezdikten sonra rasathaneden tekrar Semerkant'ı izleyerek buradan ayrıldık.
İmamı Buhari hazretlerinin Semerkant'a 25 Km uzaklıktaki türbesini ziyaret etmek için yola çıktık.

Sadi Hoca, Asya'nın kandillerinden büyük alim İmamı Buhari hakkında bizlere bilgiler sundu ve Buharinin yazmış olduğu Sahih-i Buhari için Kuran'dan sonraki ikinci kitap ifadesini kullandı.

İmamı Buhari bir milyon hadis toplamış ve bunların içerisinde yüz bin hadis derlemiş.
810 tarihinde Buhara'da doğan bu büyük insan ,870 yılında Semerkant'da vefat etmiş.
Oldukça parlak bir zekaya sahip olan İmam Buhari, on yaşından itibaren hadis derslerine devam etmiş, onbeş yaşına geldiğinde 70 000 hadis ezberlemiş.

Annesi ve kardeşiyle birlikte Hacca giden Buhari, geri dönmeyerek Mekke'de kalmış ve hadis toplamaya başlamış.

Bir müddet sonra, yüzbinlerce hadisi, metin ve senetleriyle birlikte ezberleyerek hadis ilminin önderi olmuş, binlerce öğrenci yetiştirdikten sonra Buharaya dönmüş.

O devrin valisi, şöhreti islam coğrafyasını aşan İmamı Buhariyi çocuklarını okutmak için evine davet etmiş,Buhari "İlim ayağa giderse itibarı düşer" diyerek bu teklifi kabul etmemiş,bu tavır üzerine vali,Buhari'yi şehrin dışına çıkartmış.

Bu olaydan sonra vali azledilip, zindana atılınca Semerkant'a dönmek için davet almış ama Semerkantlıların bir kısmının kendisini istemediğini duyunca Hartenk köyünde kalmış.
İmam Buhari, bu durumdan bayağı müteessir olmuş ve ellerini açarak "Ya Rabbi ! Yer yüzü bana dar oldu, beni yanına al" diye dua etmiş.

Aradan bir ay geçmeden hastalanmış Ramazan bayramının gecesi 870 yılında Hartenk'de vefat etmiş.

İmamı Buhari Hazretleri, Cami-us-Sahih ismi de verilen Sahihi Buhari kitabına hadisi şerif koymadan önce gusledip,iki rekat namaz kılıp,istihare yaparmış ve bu kitabı 16 yılda tamamlamış.

Bu büyük İslam aliminin mezarını ziyaret etmek çok heyecan vericiydi.
Külliyenin girişindeki Ulu çınarlar insana sanki hoş geldiniz diyordu
Buhari Hazretlerinin kabrinin bulunduğu yerin üstünde mozalesi bulunuyordu.
Mezarın olduğu alt kata inmek istediksede, görevli izin vermedi.
İsrar üzerine kapıyı aralayarak kısa bir süre içeriyi görmemizi sağladı.



Ziyarete gelen Özbekler yüksek sesle Kuran-ı Kerim okuyup dua ediyorlardı.
Türbenin sağ tarafında müze bulunuyordu.

Ziyaretimiz esnasında Rektörümüz Sn. Prof Dr.Hikmet Koçak tarafından, müftü yardımcısına, Atatürk Üniversitesinin bastırdığı 200 yıllık Kuran-ı Kerim hediye edildi.

DEVAM EDECEK... 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.