Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, “Psikolojik üstünlüğün Galatasaray’a geçmesi için, Galatasaray’ın bizi 6-0 yenmesi gerekiyor.
Erzurumajans-Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve Yöneticiler Av. Şekip
Mosturoğlu ile Av. Deniz Tolga Aytöre, FB TV’de yayınlanan ’Gündem Özel’programında değerlendirmelerde bulundu. Başkan Aziz Yıldırım, “Biz
Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi olarak, 6 aydır kamuoyunu germemek
adına, spora zarar vermemek adına sessiz kaldık, mümkün olduğunca az
konuşmaya çalıştık. Ben 3 Temmuz’da, mahkemede hakime ’Darağacında olsak
bile son sözümüz Fenerbahçe’ dedim. Başta ben olmak üzere bizim bu
süreçteki susmamızın sebebi: yöneticiler çok konuşuyor, başkanlar çok
konuşuyor, taraftarlar geriliyor birbirlerine giriyorlar, spor
sporluktan çıkıyor şeklinde yapılan değerlendirmeler dolayısıyla bunlara
mahal vermemek adına adım atmak istememizdir.Bu konuda, haklı olduğumuz
konularda, örneğin Caner’e Eskişehirspor maçında verilen 2 maçlık
cezada bile tepki vermedik. Sağduyulu olduk. Gerekli, başvurularımızı
yaptık ancak bunu kamuoyu önünde tartışma konusu yapmamaya çalıştık. Tam
aksine hakeme yapılanların yanlış olduğunu anlatmaya çalıştık. Ancak
görüyoruz ki bu sessiz kalma, sağduyulu davranma durumu, bazı çevrelerce
ve hatta taraftarlarımızca da yanlış anlaşıldı. Ben buradan şunu
söylemek istiyorum: 3 Temmuz’dan önce, 3 Temmuz’da nasılsam şimdi de
öyleyim ve hayatım boyunca öyle kalacağım. Biz Fenerbahçe için varız.
Fenerbahçe için varlığımızı devam ettireceğiz. Çünkü Fenerbahçe
yaşamdaki sevincimiz, üzüntümüz, her şeyimiz. Bu asla değişmeyecek”
dedi.
"YASA SADECE FENERBAHÇE İÇİN UYGULANDI"
6222 sayılı
yasa hakkında konuşan Yıldırım, “Geçtiğimiz süreçte kulüp yöneticileri,
birbirlerinin maçlarına taraftar götürmemek üzere bir mutabakata varmış,derbilerde rakip takım taraftarları maçlara gitmeyecek şeklinde karar
alınmıştı. Bizim yöneticilerimiz de bu karara göre davrandılar. Ancak
gördük ki sporda şiddeti önlemek adına çıkarılan 6222 sayılı yasa
yalnızca Fenerbahçe üzerinde uygulandı, yasaklar hiçbir işe yaramadı.
Aksine kavgalar, tartışmalar statlarda sokaklarda çoğalarak devam etti,
ediyor da. Biz de yönetim kurulumuz ile bu yasağın kaldırılması adına
girişimlerde bulunacağımıza dair bir karar verdik. Galatasaray Kulübü’ne
Valiliğe, Türkiye Futbol Federasyonu’na her yere başvurularda bulunduk.
Ülkemizde sportif faaliyetlerde barış ortamı sağlanması adına inanarak
gerekli tüm başvuruları yaptık. İyi bir şeye aracılık etmeyi hedefledik.
Herkes sorumluluğunu alsın dedik, kurumsal barış adına taraftar
yasağının kalkmasını istedik. Söylemde herkes var, herkes her yerde
konuşuyor ancak icraatta kimse elini taşın altına sokmuyor. Hazreti
Mevlana’nın bir sözü var: "Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi
ol." Bu olay zaten her şeyi anlatıyor. Biz her zaman olduğu gibi
samimiydik, böyle davrandık. Ancak diğerleri bu samimiyeti gösteremedi;
sonuç da bu şekilde oldu” dedi.
Fenerbahçe’nin Galatasaray ile TT
Arena’da oynayacağı için bu yasağın kaldırılmasını istediği yorumları
sorulan Deniz Tolga Aytöre ise, “Biz bu söylenenlerin tam aksine biz
yalnızca Galatasaray maçı için değil bu ve bundan sonraki tüm maçlar
için başvuruda bulunduk. Bunun Galatasaray maçı öncesinde olması ise
taraftarları takımlarının sportif faaliyetlerden uzaklaştıran bu yasağın
böyle önemli bir maç vesilesi ile kaldırılmasının sağlanması idi.
Galatasaray taraftarı da sezonun ikinci yarısında bizim stadımıza
gelebilecekti. 12 Mayıs’ta yaşananlar ile ilgili 6222 sayılı yasadan
yargılanan taraftarlarımız, 4’er 5’er ay içeride kaldılar. Bizim
taraftarlarımız her olayda 6222 sayılı yasadan yargılandı. Ancak bizim
dışımızda hiçbir takımın taraftarları, hatta Fenerbahçe’ye ve
Fenerbahçelilere saldıranlar bile kesinlikle 6222 sayılı yasadan
yargılanmadılar” dedi.
Söz alan Şekip Mosturoğlu, “Herkes
Fenerbahçe Spor Kulübü yönetiminin sessiz kalması ile ilgili yorumlar
yaparken, biz sessiz kalıyor gibi görünüren arka planda kulübümüzün tüm
haklarını korumak, Fenerbahçe’ye yapılanları engellemek adına RTÜK’e,
TFF’ye, mahkemeye, kısacası hakkımız olan her yere gerekli birçok
başvuru yaptık. Gördüğümüz, bize yapılan kurumsal aksaklıkları her zaman
dile getirdik. Fenerbahçe için ne gerekiyorsa yaptık. Biz 3 Temmuz’dan
önce de sonra da bugün de kulübümüzün haklarının korunması adına gereken
her şeyi yaptık, yapıyoruz. Bana göre de Galatasaray maçı, böyle bir
yasağın kalkması için çok önemli bir fırsattı. Böyle bir yasak
kalkacaksa bu önemli maçtan önce kalkmalıydı” dedi.
”Futbol anlamında
tüm yorumcular kabul ediyor ki iki takım da birbirinden üstün değildi.
Ancak yorumlar, psikolojik üstünlüğün Galatasaray’a geçtiği yönünde
oldu. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz” sorusu üzerine Aziz Yıldırım
şöyle konuştu:
“ÜSTÜNLÜĞÜN GALATASARAY’A GEÇMESİ İÇİN BİZİ 6-0 YENMELERİ GEREKİYOR”
”Psikolojik
üstünlüğün Galatasaray’a geçmesi için Galatasaray’ın bizi 6-0 yenmesi
gerekiyor. Ben iddia ediyorum Mayıs ayında Galatasaray ile stadımızda
oynayacağımız maç ile bir 10 yıllık süreç daha başlayacak. 10 senede 1
maç kaybedilir. Galatasaraylılar her yere yazdıkları, gündeme
getirdikleri Mayıs ayında sadece ’yarım puan fark ile’ şampiyon oldular;ki Fenerbahçe’ye yapılan, yaşatılan onca şeye rağmen. 2011-12 sezonunda
bize tüm yaşatılanlara rağmen arkalarına aldıkları tüm destek ile son
maçta bizimle 0-0 berabere kalarak şampiyon oldular. Siz sanıyor musunuz
ki Fenerbahçe’ye 3 Temmuz yaşatılmasaydı geçen sezon o şekilde
bitebilirdi? Fenerbahçe’ye 1 yıl boyunca yapılanlar olmasaydı Fenerbahçe
kurduğu kadro ile oturmuş yapısı ile geçen sezon ve bu sezon uzak ara
şampiyon olmaz mıydı? 2006’da yapıldığı gibi.. Hakemler, psikolojik
olarak etki altında kalıyorlar. Fenerbahçe ile ilgili kararlarını adil
vermiyorlar. Hakem tayinini bile gazetelerden öğreniyoruz. Eskiden,
maçlardan birkaç gün önce hakem atamaları resmi olarak açıklanmadan önce
3-4 hakem ismi sayılırdı. Şimdi 3-4 gün önceden Twitter’dan hakem ismi
açıklanıyor. Twitter’da açıklanan hakem derbiye atanan hakem oluyor ve
bu hakemi Galatasaray’ın istediği iddia ediliyor. Tüm bunlara rağmen
çıkıp hiç kimse konuya dair bir açıklama yapmıyor, bir şey söylemiyor.
Maçtan hemen sonra hakem raporu sızdırılıyor. Kamuoyu oluşturulmaya
çalışılıyor. Buradan Meireles’e 8-10-14 maç ceza verilecek diye
yazanlara söylüyorum, ‘futbolcumuza ömür boyu men’ versinler, çünkü
Fenerbahçe’yi başka türlü yenemezler, başka türlü bu takım ile başa
çıkamazlar. Maçlarda, futbolcularımız psikolojik olarak eziliyor.
Meireles, hak etmediği tavırları görüyor, hakem hiçbir müdahalede
bulunmuyor. Fenerbahçe’ye oynanan oyunlar devam ediyor. Ancak bugün bir
milattır. Bundan sonra susmayacağım, yapılan haksızlılara karşı gerekeni
yapacağım. Fenerbahçe üzerine oynanan oyun devam ediyor ama buna devam
edeceğiz.”
"SAYIN SEÇEN, ŞİKEYE İNANIYORSA İSTİFA ETSİN”
”Ben
bugün söylüyorum: Sayın Abdullah Kiğılı, iyi niyetli davranmaya
çalışıyor, ‘Galatasaray taraftarı stadımıza gelebilir’ diyor ancak biz
tüm yönetim olarak karar verdik, Galatasaray taraftarı, stadımıza
gelmeyecek” diyen Aziz Yıldırım şu ifadeleri kullandı:
“Bir sorun
vardı ve bu sorunu çözmek için herkes elini taşın altına koymalıydı.
Biz Fenerbahçeliler üzgünüz, kırgınız ama inançlıyız. Hukuka
inanıyoruz.Biz yargıyı etkilemek istemezken, susarken; bizim dışımızda
herkes yargıyı olumsuz etkilemek adına mücadele ediyor, uğraşıyor.
Bugün, Akşam Gazetesi’nden İsmail Küçükkaya’nın yazısını okuyunca bunu
anlarlar. Ben açık ve net olarak şunu tekrarlıyorum: Bütün takımlar ne
kadar temiz ise Fenerbahçe de en az o kadar temizdir. Teşvik primi
almayan tek takım da Fenerbahçe’dir. Bazı şeyler artık bizi fazlasıyla
üzüyor. Biz sustukça daha da üzerimize geliyorlar. Sayın Fikret Seçen
kulübümüzün üyesidir. Kendisini kulübe ben üye yaptım. Bu kulüp şike
yaptıysa böyle saygın bir insanın bundan rahatsızlık duyması ve bu
kurumun üyeliğinden istifa etmesi lazım. Sayın Seçen, şikeye inanıyorsa,Kulübümüzün üyeliğinden istifa etsin. Biz, UEFA Kurallarına uymak için
kendi içimizde, kulübümüzün imkânları ile bir yapı kurmaya çalışıyoruz.
Biz tüm kurallara uymak için çalışırken önümüz kesilmeye çalışıyor.
Fenerbahçe, yayın havuzunda olmasa, bugün 150 milyon doların üzerinde
gelir elde eder. Ancak şimdi, naklen yayın gelirlerinden yaklaşık 40
milyon dolar elde ediyoruz. İddiada aynı şekilde. Bu şekilde baktığınız
zaman iddiadan da gelen paralarla biz zaten hiçbir şey söylemeksizin
rahatlıkla tüm UEFA kriterlerini sağlamış oluruz. Ancak bu yapılmıyor
bir de aksine kulübümüzün önü kesiliyor. Futbol takımımıza yapılan
cezalandırma diğer takımların futbolcularına karşı yapılmadı,
yapılmıyor. İki gündür açıklamalar yapılıyor, 9 maç 10 maç cezalar.
Bütün raporlar değişime uğruyor. Hakemlerin ilk yazdıkları raporlar
değiştiriliyor, kamuoyu etki altına alınıyor sonra da kamuoyunda
oluşturulan algı neticesinde kulübümüze, sporcularımıza ceza veriliyor.
Türkiye Futbol Federasyonu’nda belli kişiler var, hem kulüplerin, hem
tahkimin, hem disiplinin avukatlığını yapıyorlar. Cuma günü Sayın
Yıldırım Demirören ile görüştükten sonra bu kişilerin isimlerini de
açıklayacağım. Bu durumda biz kendimizi nasıl savunacağız? Rahmetli
Hasan Doğan zamanında bu karmaşa ortadan kaldırılmıştı. Yeniden
kümelenme başladı. Türkiye Futbol Federasyonu’na sesleniyorum: Lütfen
adaletli olsunlar.”
"TÜRKİYE’DE ALGI TETİKÇİLİĞİ YAPILIYOR"
Deniz
Tolga Aytöre ise, “Biz Akşam Gazetesi’nde yayınlanan bu habere,
röportaja hukuksal açıdan bakıyoruz. Hukuka uygun olup olmaması
anlamında bakıyoruz. Burada sanki kesinleşmiş bir hüküm var gibi
konuşuluyor. Kesinleşmiş hüküm üzerinden yapılmış bir yorum var. Ben
şunu söyleyebilirim: "Özel yetkili mahkemeler, şike davasındaki dosya
ile birlikte bitmiştir. Türkiye’de algı tetikçiliği yapılıyor. Biz her
şeyin farkındayız. Takip ediyoruz. Adalet salt doğruyu bulmak değil,
eşit davranmaktır. Siz bazı takımların 5 maçlık cezalarını
kaldırıyorsanız, bazı takımların cezalarını tam Fenerbahçe maçı gününden
önce kaldırıyorsanız, bazı teknik direktörleri kurullara bile sevk
etmezseniz, konu Fenerbahçe olunca algı tetikçiliği yaparsanız biz bunu
kabul etmeyiz. Hakem raporlarının sızdırılması hukuk dışı bir olaydır.
Sayın Başkanımız da bunu söylüyor. Türk sporunun kurtulması, bekasının
sağlanması isteniyorsa konuya buradan başlamalıyız. Bizim 2 yöneticimiz
sözde menfaat karşılığı Türk sporuna zarar vermekten suçlanıyor. Siz
burada birbiri ile ilgili her iki tarafın da avukatlığını yaparsanız,
biz bu konuyu tabi ki sorgularız” diye konuştu.
"AİHM VE GEREKLİ BİRÇOK YERE BAŞVURDUK"
Şekip
Mosturoğlu da, “Futbol Federasyonu’nun kararlarını; Etik, Tahkim,
kurulları ile ilgili kararlarından memnun olduğumuz için
eleştirmediğimiz, dava ile ilgili verdikleri kararlardan memnun
olduğumuz için sustuğumuz söyleniyor. Ancak böyle bir şey yok. Biz bu
kararların doğru olmadığını düşünüyoruz. Konu ile ilgili Avrupa İnsan
Hakları’na ve gerekli birçok yere başvurduk. Galatasaray-Fenerbahçe
Süper kupa maçıyla ilgili hakem raporunda 4.hakemin kafasına yabancı
madde geldi diye yazıyorsa buna dair karar saha kapatma olmalı. Ancak bu
cezalar verilmedi. Rakiplerimizin cezaları her zaman bizim
maçlarımızdan önce kaldırıldı. Sebebi, kulüplerin olayları çıkaranlarla
ilgili başvuruda bulunmaları olarak gösterildi. Bizim stadımızda çıkan
olaylarla ilgili bırakın bizim kulüp olarak dava açmamızı zaten kamu
davaları açıldı. Ancak bizim cezamızın kaldırılması adına bu başvurular
gerekçe olarak kabul edilmedi. Eğer Federasyonun uygulaması Bursaspor’un
cezasının iptali gibi olacaksa, biz de bizim aldığımız cezalar
karşısında da aynı şekilde davranılmasını bekliyoruz. Tolga Bey’in de
söylediği gibi söz konusu Fenerbahçe olunca resmen bir algı tetikçiliği
yapıldı” dedi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Transfer
yapacağız, 2 veya 3 tane. Sürpriz transferler yapacağız. Kimsenin
söylediği, bildiği isimler değil. Gazeteler yazıyor, onlar değil.
‘Paramız yok’ demeyeceğiz yani, yapacağız. Transfer yapacağız ve
şampiyon olacağız" dedi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve
Yöneticiler Av. Şekip Mosturoğlu ile Av. Deniz Tolga Aytöre, FB TV’de
yayınlanan ’Gündem Özel’ programında değerlendirmelerde bulundu. Başkan
Aziz Yıldırım, “Transfer yapacağız, 2 veya 3 tane. Bunlar üzerinde Aykut
Hoca çalışıyor. Aykut Kocaman dün geldi ve görüştük. Biliyorsunuz,
Sayın Aykut Kocaman’ı ben kardeşim gibi severim. Saygı duyduğumuz, saygı
gösterdiğimiz bir Fenerbahçelidir. Bu kelimenin altını çiziyorum,
‘Fenerbahçeli.’ Kendisiyle küstük, dün geldi ve dayanamadı küs kalmaya;
geldi, beraberdik. Hani diyorlar ya 'Küsler' diye. Biz de geçen gün
gittik antrenmana gittik. Kendisi de hazırlık yapıyor, çalışıyor.
Transfer yapacağız ve şampiyon olacağız. Ben bunu söylediğim zaman
diyorlar ki ‘Aziz Yıldırım neden böyle söylüyor?’ Ama Galatasaray
cephesine bakıyorsunuz, yazarına kadar ‘Çantada keklik’ gibi
söylüyorlar. Ben söylediğim zaman ‘Operasyon yapıyoruz’ anlamı taşıyor
ama başkaları söylediği zaman bir şey olmuyor. Ben bu takıma inanıyorum,arkadaşlarla beraber, yönetimle beraber. 2. devrede daha başka bir
Fenerbahçe olacak. Yeni gelen arkadaşlar geçiş dönemi yaşadılar. Bunu
kendileri de söylüyorlar; 2. devre Fenerbahçe’ye büyük katkıları olacak
onların da. Büyük oyuncularımızın hiçbirini satmayacağız, bu da
bilinsin, burada kalacaklar. Sürpriz transferler yapacağız. Kimsenin
söylediği, bildiği isimler değil. Gazeteler yazıyor, onlar değil.
Arkadaşlar çalışıyorlar. Hocanın verdiği liste dâhilinde transfer
yapacağız. ‘Paramız yok’ demeyeceğiz yani, yapacağız. Mevki söylemeye
gerek yok, hocamız isimleri anlattı, arkadaşlarımız çalışmaları
yapıyorlar. 2 veya 3 transfer yapacağız. Kesin yapacağız” diye konuştu.
"UEFA’DA DA BAŞARILI OLMAK İSTİYORUZ"
Fenerbahçe’nin
UEFA Avrupa Ligi’nde yoluna devam ettiğini belirten Başkan Aziz
Yıldırım, “Artık yeni dönemde artık futbol kulüpleri; para kazanma
üzerine olan sistem için çalışmalar yapacaktır. Bugün Türkiye Kupası
oynuyorsunuz, getirttim dün listeleri. Ne alacağız ne olursa diye. En
çok herkesi yenersek, yanlış söylemeyeyim 12 maç, 3 milyon dolara yakın
kasaya para girecek. Ben bu sisteme karşıyım. Geçen sene olmadığım için
bununla ilgili yorum yapamadım ama önümüzdeki yıl için şimdiden
söylüyorum. Zaten Federasyon başkanına da bunu anlatacağım Cuma günü.
Fenerbahçe 11-12 maç oynuyor. 11-12 maçın karşılığı Fenerbahçe 3 milyon
para alacak. Biz oyuncularımıza maç başı ödüyoruz. 18 kişilik kadronun
her maç maliyeti 250 bin 300 bin eurodur. 10 maç olduğu zaman 3 milyon
euro. Ben alıyorum 3 milyon dolar, harcıyorum 3 milyon euro. Yani bu
sistemin Fenerbahçe’ye hiçbir katkısı yok. Ama ben 3 maç 4 maç oynardım,kupayı alırdım veya alamazdım o sistemde olsaydık tamam. 11-12 maç
yayın oluyor, her şey dahil. Hâlbuki normal olsa ben hakkımı satsam, en
azından 500 bin’e satsam 10 maç sadece 5-6 milyon naklen yayından gelir.
Yani bence Beşiktaş’ın Galatasaray’ın elenmesi, prestijin dışında iyi
olmuş. Bir menfaati yok. Kulübe katkısı yok artık. Önümüzdeki dönemde
daha çok dikkat edilecek. UEFA’da bir prestij var, UEFA’da
gidebildiğimiz kadar gitmemiz için hocamızın istediği takviyeleri
yapacağız. UEFA’da da başarılı olmak istiyoruz. Kurada çıkacak takımı
yendiğimizde ondan sonrasının daha kolay olacağına inanıyorum. Bizim
oyuncular, teknik heyet bunu yapacaklardır. 2.sezonda daha iyi bir
Fenerbahçe, daha çok koşan ve mücadele eden, netice alan bir takım
izleyeceğimize inanıyorum” dedi.
“PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜĞÜ 1 MAÇLA KAZANMADIĞIMIZ İÇİN 1 MAÇLA KAYBETMEYİZ”
Deniz
Tolga Aytöre ise, “Psikolojik üstünlüğü 1 maçla kazanmadığımız için 1
maçla kaybetmeyiz. Bunlar çok spekülatif şeyler, bunlara girmeye gerek
yok. Ama başkanımızın dediği gibi, Fenerbahçe’nin özellikle 2.yarı
performanslarını değerlendirdiğimizde 2.yarı sonuca çok daha rahat
gidiyor takımımız. Bu sene de böyle olacağını düşünüyoruz. Sonuçta
başkanımız ve yönetim kurulu olarak elimizden geleni yapacağız.
Fenerbahçe’yi güzel ve güneşli günler beklediğine inanıyoruz” diye
konuştu.
Şekip Mosturoğlu, “Galatasaraylı bir yöneticimiz, Abdürrahim
Albayrak, psikolojik üstünlüğün kaybedildiğini söylüyor. Aynı
Abdürrahim Albayrak devre arasında fenalık geçirdi, ‘Teknik ekip bana
yardımcı oldu’ diyor. Nasıl üstünlük kaybedilmiş, çelişki var sanki”
dedi.
"HEDEF YİNE 5’TE 5 YAPMAK"
Diğer branşlara değinen
Başkan Aziz Yıldırım; “Basketbolda iyi bir takım kurduğumuzu
söylüyorlar, kim söylüyor Kemal Dinçer. Kendisi basketbolun içinden
gelen bir insan; Fenerbahçeli. Zamana ihtiyacımız var diyordu. Artık
zamanın geldiğini söylüyor. Bir de şunu söyledi: Bizim grubun zor
olduğunu, gruptan sonra daha rahat oynayacağımızı, başarıya gideceğimizi
ifade ediyordu. Hakikaten o şekilde gidiyor. Türkiye de herhalde
şampiyon olmak için en büyük aday biziz. Şampiyon da olacağız, hedef 5te
5 yapmak yine. Futbol, 2 basketbol ve 2 voleybolda şampiyon olmak.
Diğer amatör branşlarda da öyle. Voleybola da takviye yapmaya başladık
buna devam edeceğiz. Basketbolda gerekirse hem kız hem erkekte takviye
yapacağız. Bütün takımlara ihtiyaçları doğrultusunda ki var diyorlar:
Yönetim kendine düşen görevi yerine getirecek. Bu hoca bazında da
olabilir, sporcu bazında da olabilir hepsini yerine getireceğiz. 5’te 5
parolasıyla Fenerbahçe yola devam edecektir. Basketbolda yarın bütün
salon dolacaktır. Şanssızlık Sivas maçıyla aynı saatte koymuşlar basketbol
maçını, aslında bunları sporda biraz ayırmak lazım. Seyirci nereye
gideceğini bilemiyor. Saatlerini ayarlamak lazım. Maalesef saatler
yayıncı kuruluşlara göre ayarlamalar yapılıyor. Bunu daha çok gelecek
insanlara göre yapmak lazım çünkü onlara hizmet veriliyor. Ama hizmet
verilenlere değil, para kazanması gerekenlere göre yapılıyor. Ben
şikâyet ediyorum. Diyorlar ki, "Hem para alıyorsunuz hem şikayet
ediyorsunuz" Ben az para alıyorum. Bizim önümüz kesilmiş şekilde. Biz
büyük patlama yapabiliriz. Ama maalesef yayın hakları, iddia veya başka
bir şey olsa da hep ortam eşit. Bunlarla önümüz kesiliyor. Seyircileri
salona bekliyorum. Bizler de yönetim olarak orada olacağız. Orada
takımımızı en içten şekilde destekleyerek, kazanmalarınızı sağlamak için
elimizden geleni yapacağız.. Oyuncularımız da kazanacaklardır buna
inanıyorum” ifadelerini kullandı.