Sayıştay, 2023 yılı Atatürk Üniversitesi Denetim Raporunu açıkladı. Denetçiler, eski Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve yönetiminin 'mevzuata aykırı davrandığını' maddeleriyle ortaya koydu. Döner sermayenin bir kez daha zarar etmesi dikkatlerden kaçmadı.
‘Yeni Nesil Üniversite’ projesiyle Atatürk Üniversitesi’ni 8 yıl yöneten eski Rektör Ömer Çomaklı’nın adeta bir enkaz bıraktığı Sayıştay raporuyla ortaya çıktı.
Denetçiler 54 sayfalık raporda Ömer Çomaklı ve yönetiminin mevzuata aykırı davrandığını 10 madde ile tespit etti.
DUDAK UÇUKLATAN BÜTÇE!
Raporda Atatürk Üniversitesi’ne 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile 2 milyar 773 milyon 818 bin TL ödenek tahsis edildiği belirtilirken, bütçeye yıl içinde 1 milyar 058 milyon 617 bin 753 lira 54 kuruş ödenek eklendiği kaydedildi.
Toplam ödeneğinin 3 milyar 832 milyon 435 bin 753 lira 54 kuruşa ulaştığı Atatürk Üniversitesi’nde bütçenin yüzde 97,60'ı olan 3 milyar 740 milyon 450 bin 352 lira 34 kuruşunun kullanıldığı belirlendi.
Ayrıca üniversitenin 2023 yılında; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Erasmus, Mevlâna ve Farabi Değişim Programı, Kalkınma Ajansı destekleri ile Avrupa Birliği hibelerinden toplam 19 milyon 485 bin 153 lira 13 kuruş, 366 bin 352 Dolar, 410 bin 190 Euro bütçe dışı kaynak kullandığı kaydedildi.
DÖNER SERMAYE ZARARI!
Ömer Çomaklı’nın 8 yıl yönettiği Atatürk Üniversitesi’nin döner sermaye bütçesi 2023 yılında da zarar etti. 2023 yılı gelir toplamı 2 milyar 807 milyon 260 bin 266 lira 14 kuruş olan üniversitenin gider toplamı 2 milyar 885 milyon 691 bin 979 lira 10 kuruş olarak gerçekleşerek, yılı 78 milyon 431 bin 712 lira 96 kuruş zarar ile kapattı. Bu arada sadece sosyal tesisin 2023 yılında 328 bin 141 lira 34 kuruş kâr ettiği rapora yansıdı.
EK BÜTÇE SINIRI AŞILMIŞ!
Sayıştay denetçileri Çomaklı yönetimi döneminde Bilimsel Araştırma Projeleri için öngörülen ek bütçe sınırının aşıldığını da belirledi.
Denetçiler raporda, “Yükseköğretim kurumlarında yürütülen bilimsel araştırma projeleri için verilecek ek bütçenin, proje bütçesinin en fazla yüzde 50’si kadar olması gerekirken bazı projelerin ek bütçesinin bu oranın üzerinde gerçekleştiği görülmüştür” notunu düşerken, yönetim bu başlığa cevap olarak, “yeni kurallar belirlendi” cevabını verdi.
İŞÇİLERE İZİN KULLANDIRMAMIŞLAR!
Atatürk Üniversitesi bünyesinde görevli işçilerin birikmiş yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığı da Sayıştay raporuyla ortaya çıktı. Raporda, “İdarede çalışmakta olan işçilerin bir kısmının yıllık izinlerinin mevzuata uygun olarak kullandırılmaması nedeniyle biriktirilen izinlerin emeklilik aşamasında toplu izin ücreti olarak ödendiği ve bu ödemelerin İdareye ek mali külfet oluşturduğu görülmüştür” ifadelerine yer verilirken, üniversite yönetimi “yürütülen hizmetlerde aksamaya sebep olmayacak şekilde yıllık izinlerinin kullandırılması için gerekli hassasiyetin gösterileceğini” açıkladı.
KANUNU HİÇE SAYIP DEKANLIK KURMUŞLAR!
Raporun dikkat çeken bir diğer başlığı da dönemin rektörü Ömer Çomaklı talimatıyla kurulan ‘Öğrenci Dekanlığı’ oldu.
Sayıştay denetçileri, Atatürk Üniversitesi bünyesinde senato kararı alınarak dekanlık kurulduğunu tespit etti. Konuyla ilgili olarak raporda şu ifadelere yer verildi.
“Üniversite Senatosu Kararı ile Dekanlık Kurulması ve Dekanlık Personeli Görevlendirilmesi 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu hükümlerine aykırı olarak, Üniversite Senatosu Kararı ile Öğrenci Dekanlığı kurulduğu ve dekanlıkta dekan ve dekan yardımcıları görevlendirilmesi yapıldığı tespit edilmiştir.
Üniversite Senatosunun 13.08.2021 günlü toplantısında alınan 146 sayılı karar ile Öğrenci İşleri Dekanlığı kurulmuş ve ilgili dekanlığa dekan ve dekan yardımcıları görevlendirmeleri yapılmıştır.
Kanun’un “Fakülte organları” başlıklı 16'ncı maddesinin (a) fıkrasında; fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekanın, rektörün önereceği üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçileceği ve normal usul ile atanacağı, süresi biten dekanın ise yeniden atanabileceği düzenlemesine yer verilmek suretiyle, kanunla kurulan fakültelere dekan atama yetkisinin Yükseköğretim Kurulunda olduğu açıkça ifade edilmiştir.
BU DURUMU SAVUNMAYA KALKTILAR!
Atatürk Üniversitesi yönetimi, denetçilerin bu tespitine “dekan ve dekan yardımcılarının mali hakları ile senatoda oy hakkı, yetki ve sorumlukları bulunmadığı” şeklinde cevap verirken, müfettişler rapora aynen, “Üniversite senatosunun kararı ile dekanlık kurulması ve bu dekanlığa görevlendirmeler yapılması mevzuata aykırılık teşkil etmektedir” diye yazdı.
KANTİNLER PAZARLIKLA VERİLMİŞ!
Sayıştay denetçileri ayrıca Atatürk Üniversitesi’nde yer alan 106 kantin ve kafeteryanın mevzuata aykırı olarak ‘pazarlık usulüyle’ kiraya verildiğini de tespit etti.
Bu durumun 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na aykırı olduğunu kaydeden denetçiler, “Genel bütçeye dâhil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür” notunu düştü. Haber: Onur SAĞSÖZ / Erzurum AJANS
Rektör Ömer çomak lının topİİle işe başlattığı rektörlük güvenlik teki aşkaleli lere kimse dokunmayacakmı o kadar korundular birgün verin kapılarda bi nöbet tutsunlar bunların kırallığı devammı edecek yeri de geldimi haktan hukuk tan dürüslükten bahsederler yeni rektör bey bir kaç güvenlik çağırıp bi sorsa güvenlikte neler dönmüş açık öğretim görevlendirme Müdür kadir bey hep kendi çevresine görev verdirip mesai aldırmış bi incelense güvenlikten sorumlu sekreter sade ce imza atmak lamı sorumlu neden bu kadar haksızlığa ses çıkarmamış idarecilik anlayışı bumu artık adalet istiyoruz
Avanesi kimmiş Ne hesap peşinde kim bilir
ÖÇ avaneleriyle birlikte sürü halinde ziyaretler yapıyormuşmuş?!
Narman Nobran Harman Amma karıştırdınız
Ya arkadaşlar, şu Onur Sağsöz, yani Erzurum'daki Omurgalı, kalemini satmayan gazeteci, gerçek gazeteci de olmasa, merak ediyorum içinizi kime dökecektiniz. Ne iyi ki o var da, bu hainlerin, hırsızların, zalimlerin, nobranların, kifayetsiz ve liyakatsiz muhterislerin gerçek yüzlerini ortaya koyuyor, sizler de alttaki yorumlarınıza, ugradıgınız haksızlık ve zulmü dile getiriyorsunuz. Gördüğüm kadarıyla kendisi en büyük ödül olan "halkın teşekkürünü" fazlasıyla hak ediyor.
O öğrenci dekanı, darbeden sonra istifa ettirilen dekanlar arasındaydı. Ve tekrar atanmadı. Ama öğrenci dekanlığı diye kanunsuz bir dekanlık kurup başına getirdiler. Şimdi de bakalım nereye gelecek?
Görev istenilmez verilir diye de noktayı koyarlar, bütün Ankara yı devreye koyanlar ????
Arkadaşlar Ömer için "Nobran" sıfatı yakışır diye düşünüyorum, bilmem siz ne düşünürsünüz. Ancak şu Narman yorumlarda çok geçiyor, Narman'ın sırrı nedir.Biraz açarmısınız.
Neden hakkında soruşturma açılmıyor hırsızlar hakkında
Bir sesli bir sessiz harf alalım, böyle tahmine uzak
Düşünki narman sürprize dua okutuyor
Rektör kendi gücüne güvensin, liyakati delik deşik eden siyasiler Çomaklı yı vekil mi yaptılar, YÖK e mi yapabildiler
Narman sürprizindrn iyidir
Milleti Narman la korkutup sürpriz gelişmelerle karşı karşıya getirmesinler sonra
Ömer unutma ! "yenilmiş kul hakkını ne Mekke temizler ne de tekke".
Allah yediği hakların, ettiği zulümlerin,yolsuzlukların, mobbinglerin, adam kayırmaların velhasıl 8 yılın hesabını birer birer acı çektirerek ve sürüm sürüm süründürerek fitil fitil burnundan getirsin.Amin.
Öner çomsklı hakkı olmadan rektör olduğu için herseyi batırdı iflas etmeye az kalmıştı. Çiftlik arazisini Hilton?a verdiler yan tarafı spor salonunoldu miting alanı değeri 140 trilyonu bedava verdi arka taraf hobi bahçeleriydi bedava verdi bedava verdi de verdi. Azıcık daha kalsaydı üniversiteyi de verirdi. Rektörlük konutunu bile vermişti çok şükür askeriye engel oldu. Rus işgalinde bile böyle talan olmamıştı adeta üniversite yağlamandı.
Onur bey yeni bir yazı artık elzem oldu Yorumlar karıştı Narman kilit kelime Düğümü aç artık
Genel sekreter taze kan olmaz ise, hele hele herkesin korktuğu kişi olur ise Rektör Bey dört yıl sonra bu yorumların odağı olur
Sayın rektörüm açıköğretim fak. Soygun var hırsızlık yapılıyor 85 milyon fakirin fukaranın hakkı var fakülteye hiç bir alakası Olmayanlar sınavlarda görev almadan hesaplarına para aktarlanıyor lütfen Allah rızası için el koyun
İnsanın kendi holdingi olur; holding benim istediğimi alırım, istediğimi atarım, istediğimi yükseltirim, der, vergilerle maaş ödenen kamu kuruluşunda takdir yetkisi adı altında kendisine fayda getirecek her referanslıya çalışmak mı yöneticilik ve yine kurulan onlarca birim nicelik artırmaktan öte neye hizmet etti, bu siyasilerin birinci vasfı iş bulma kurumu gibi çalışmak mı, bundan mı seçip yolluyoruz gelin bizim haklarımızı gasp edin, fayda gelir mi memlekete bunlar gibi vekillerden.
MEB ten bu dönem gelen yokmu.
Kifayetsiz muhteris sıfatına birebir uyan kişiler, Ömer ve Atilla.
Kimmiş söyleyeyim: Uluslararası indekslerde bugüne kadar en fazla 3 atıfı olan h-indeksi 3 olan ve kriterleri ayyuka çıkaran kişi. Profesörlük kriterlerini karşılamadığı için Rektörlüğün 9. Maddesiyle Profesör atanan yegane akademisyen. Yani 3 atıfı olan 3 yayın bugün Araştırma Görevlilerinin çoğunda var. Öyle düşünün. Sonra da şartları sağlamıyor diye insanların özlük hakkını sağlayın verelim diyen kişi. Çomaklının gözde yardımcısıydı. Acar süt modernizasyonu gibi mükemmel projeleri yönetmiş nadide bir Prof.
Kim bu Narmanlı arkadaş Herkesin dilinde
İdari Birimleri Narmanlı kalkındırdı, Akademik Birimleri de zeki adam kalkındırdı.
Herkes bu Atilla ben çok zekiyim,ben öyleyim, böyleyim diye geziyor diyor. Kim bu adam ismi çok geçiyor.
Makam Koruyucu, vizyonları ortada camekandan hallice ofisler hayal ihraç ediyorlar, proje içinmi malzeme alınıyor, malzeme alımı için mi proje yapılıyor, bu projeden ne çıkar, civciv çıkacak kuş çıkacak ????
8 sene yediler içtiler liyakatsiz bebeler dekan yardımcısı oldu şimdi hesap sorsan ne olur sormadan ne olur 8 senede kazandıkları ettikleri yanlarına kar kaldı devlet batar bu devlet batar çünkü ceza vermede yavaş kontrolde yavaş edenin yanına kar kalıyor. Elimizden sadece beddua etmek geliyor haram olsun bin defa haram olsun.
Cezası neyse çeksin. Alsınlar içeri her suç için yatsın. Cuma namazında bile yer ayırtıyordu kendine.
Sayın yeni rektörüm; Her yönetimde ufacık da olsa bir koltuk bir makam bir mevki kaparım itibarıma itibar katarım diye kapınızı aşındıran, siyasi ve bürokratları araya sokan, eski dönemlerde de koltuk kapmayı başaran, özellikle çomaklı döneminde dekanlık müdürlük koordinatörlük danışmanlık yardımcılık yapanlara çok dikkat ediniz. Bunlar hem eski dönemlerde hem de çomaklı döneminde işlenen tüm günahların ortağı ve yanlış işlerin ayakta alkışlayıcısıdırlar. Ülkemizin bize emanet ettiği bu güzide üniversiteyi, milletin bize emanet ettiği bu öğrenciyi veya gece gündüz çalışan memur ve işçiyi düşünmüyorlar. Sadece kendilerini sözde itibarlarını ve egolarını düşünüyorlar. Kifayetsiz muhteris diye tabir edilen yeteneksiz ama doyumsuz kişilerin ta kendisidir bunlar. Hele ortalıkta şimdi bir rektör danışmanı furyası başlamış ki aman da aman. İçlerinde bazıları ben REKTÖRÜN BAŞ DANIŞMANIYIM diye dolanıyor (sanki böyle bir makam var! Bir zamanlar atilla da baş rektör yardımcısıyım, üniversitenin beyni aklı hafızası benim diye kendini takdim ediyordu. Şimdi ne oldu görüyorsunuz, ortalıktan kayboldular, şnsanların içine çıkamıyorlar). Rektörü ben idare ediyorum diye konuşuyor. Yakında rektör seçimle gelecek, benimde arkamda yüzlerce oy var, yeni rektör benim oylarıma talip bu yüzden beni baş danışman yaptı diye ortalıkta dolanıyor. Allah aşkına bu kadar vasıfsız, kalitesiz, içi boş, koltuğa tapan, sadece isminin önündeki ünvanla veya oturtulduğu koltukla avunup insanlığından geçenlere fırsat vermeyin. Bu gibilerin bu kuruma ve çalışanlara verdikleri zararları hiç bir şey tazmin etmediği gibi Allah indinde de büyük mesuliyeti vardır. Eskilerle eskimişlerle eskitenlerle çalışmak zorunda değilsiniz. Danışmak mı istiyorsunuz, bazen çıkın kampüste yürüyün, rastladığınız bir öğrenciye sorun, çıkın caddeye bir esanafa uğrayın sorun üniversite hakkında fikirlerini bundan daha yararlı saf ve temiz fikirler bulamazsınız. Sizin kapınızı aşındıran veya araya yüksek mevkilerden adam sokanlata inanmayınız güvenmeyiniz, hoş siz de bunları biliyorsunuz. Yıllardır bu kurumda emek verdiniz.
Duyduk ki Ömer fakültedeki odasında işe başlamış. İşe önce sayıştay raporunu okumakla başlasa iyi olur. Yanına da Mustafa sözbilir ve Atilla keskini alsın, sırayla okusunlar, yorulanın kaldığı yerden diğeri devam etsin, öbürleri dinlesin, ee hırsızlık çok olunca raporda uzun oluyor.
Münafığın kıldığı namazdan ne olur.
Akademisyen ismiyle yorum yapan kişi 8 yılı çok güzel özetlemiş. Üzerine düşünülmesi ve dikkate alınması gerekiyor. Bir arkadaş Ömeri sormuş, Ömer böbürlenr böbürlene gelip cuma namazını ayrı bir bölmede kıldığı Üniversite camiiye bile gelmez oldu. Özledik gel safa iki kelam duyarsın da günahların azalır?
Bir yandan araştırmacıların 10-20binlik projelerini red ederken, kendi Çeliklerine 2 Milyonluk projeler bahşettiler. Sayıştay raporlarına yansısa ne olur, hepsinin yaptıkları yanlarına kar kaldı. Ama bu Dünyada. Hakkımız haram her zerresine
ALSINLAR İÇERİ
Bakın herkes yeme derdinde hocalar derslere gitmiyor. Hocalar hobi bahçelerinde piknik derdinde. Mesai saatlerinde yürüyüş yapıyor hocalar. Koronadan sonra iyice alıştılar yatmaya.
Bu yolsuzluk, hırsızlık,zulüm mobbing ve nepotizme karşı bütün Atatürk Üniversitesi personeli başta Rektörlük Makamı ve YÖK Olmak üzere tüm idari ve adli merciler nezdinde şikatçi olmalılar.Bu yapılanları normal karşılamayanlar haydi vatandaşlık görevine, hodri meydan.
Fuat gündoğdu neden gitti araştırılsın başhekim olduğu zaman usulsüz şekilde berberlere inşaat işi verdi hastaneyi batırdı
Kul hakkı yiyen, mobbing ve zulüm yapan, devlet malı yiyen, sayıştay raporuyla devleti zarara uğrattığı sübuta erenlerin aslına bakmak lazım. Çünkü "asıl azmaz bal kokmaz kokarsa yağ kokar çünkü aslı ayrandır.
tam bir münafık tömerde çalıştırdığı hocaları ayda iki üç bin tl verdiler size kadro vereceğim dedi çocukların hayatını perişan etti Allah belasını versin inşallah tez zamanda verir
Bu hala tebrik kabul ediyor.Eski anlayış devam ediyor.Hala eski yönetim etkili. Öyle de devam edecek. Danışman olarak atadığı ?üfrevioğlunun geçmişine bakın, Cemaat bağlantılarına, geçmişte hangi cemaatin emireri olduğuna bakın, her şey anlaşılır.
Bekliyor, bunlar da delilleri karartıyor. İş kalmayacak. Herkes yoluna? Daha kötüsü eskileri atarsa düzen devam edecek. Mesela öğrenci dekanını takip edin bakalım nereye atanacak? Keçisakal bir ara açık öğretimi mesken tutmuştu. Şimdi mühendisliği? Eski patronuyla iş pişiriyor. Böyle gecikirse yeninin başını yerler.
çomaklı ve ekibi bu kadim üniversiteye en az 15 yıl kayıpettirdi....telafisi çok zor zararlar verdi...hesap sormayanlarda bunun müsebibi olur...
Anlamadığım yeni Rektör neyi bekliyor. Bu hırsızlığa neden soruşturma açmıyor.Normal mi karşılıyor acaba ne dersiniz. Çıkıp "bu hırsızlığa gereken yapılacak" dahi demedi.Bu konuda yeni rektörün suskunluğu neden acaba.
Anlamadığım yeni Rektör neyi bekliyor. Bu hırsızlığa neden soruşturma açmıyor.Normal mi karşılıyor acaba ne dersiniz. Çıkıp "bu hırsızlığa gereken yapılacak" dahi demedi.Bu konuda yeni rektörün suskunluğu neden acaba.
Ya bu Ömer Çomaklı nerede hiç gören,karşılaşan var mı. Adam birden sırra kadem bastı.Çıkıp camiaya bir açıklama yapmalı.Hesap vermeli. Bu ne rezilliktir.8 yıl çalmış, nepotizm yapmış, akademisyenleri bezdirdirmiş, mobbing yapmış şimdi de sayıştay raporu rezaleti, nerede bu adam hadi çıksın ortaya.
Üniversitenin tüm imkanlarını kendini parlatmak için kullandı, seferber etti. Üniversitenin web sayfasını kendi facebooku gibi kullandı. Ama işe yaramadı. Sadece insanların nefretini bedduasını kazandı. Biriktirdikleri ise azabını arttıracak.
Akademisyenler adına güzel bir ön giriş olmuş, Rektör Beyin size ulaşıp danışman yapması gerekir.
Türkiye Cumhuriyetinde ilk kurulan 10 üniversite arasındaki Üniversitenin Araştırma Üniversitesi sıfatını kazanması geç bile olmuş, kimsenin başarısı çabası değil, denk gelmiş bir zamanlama
Aynı isimlerden sıkıldık azda Trabzon olsun, rektörün yakınları olsun, özler, altınoklar uzaktan kumanda ile yeter da
Bazı haber sitelerinde olduğu gibi beğen/beğenme islevi olsa "sayın yeni rektör" başlıklı yazıyı begenirdim Siyasiler adamlarınızı üniversite yerine kendi mecralarınıza bakanlıklara vs alsanıza Eğer çok yetebekki iseler daha genis kitlelere yansır faydalı işleri Onları üniversiteye sıkıştırmayın
eski rektörümüzün yaptıkları zaten onur bey dile getiriyor yeni rektör beyde yardımcılarıda trabzon spor kuruluyor erzurumda ayrıca yeni rektörümüz sadece rektör değil kardeşi bi rektör babası bi rektör hısım aakrabası bi rektör yani şu anda erzurumda 4 tane rektör var rektör beyin kendi kardeşi babası ve hısım akrabası hayırlı olsun
Cumhurbaşkanı, Erzurum siyasilerine çok itibar etse idi Rektör olamazdınız. Bu sebepten kulaklarınızı tıkayın talepleri ile liyakati yerle yeksan ettiler. Torpilden bir kere faydalanan da doymuyor ilelebet torpile devam diyor. Çok bürokrasiye meraklılarsa önerenler kendi makamlarında değerlendirsinler. Saygılar, hürmetler.
Beni övün diye rektöre adam gönderen Üniversiteyi adam etmiş hadsizliğine kendide mi inanıyor
Siyasi güçle başka Kurumdan getirdiklerine kadroyu ver maaşlarını alsınlar ama getirip İdari birimlerin başı genel sekreterliğe en vasatları koymak en büyük yanlışı oldu.
İŞCILERI ISTEN CIKARTTI BUNUNDA HESABI SORULSUN ISCILERIN AILERI COLUK COCUKLARI PERISAN DURUMDA
Akademisyenler olarak yeni rektör hocamızdan taleplerimiz; mobbingci çomaklı, atilla, sözbilir, ve diğer akademisyen düşmanı dekan ve müdürleri ile ortaklaşa hazırlayıp akademsiyenlere bir deli gömleği gibi giydirilen ve ucu kendilerine dokunmasın diye kurnazca profesörlere hiçbir yaptırım getirmeyen, sanki profesörlerin sözde yeni nesil üniversitede sözde araştırma üniversitesinde sözde kalite çalışmalarında hiçbir mesuliyeti yokmuş gibi davranılan ve bu sözde ve göstermelik safsata ve uyduruk işler için akademisyenlerin geleceğini ve üniversitenin varlık sebebini harcayan, yüzlerce kıymetli hocalara özellikle araştırma hastanesinde hekimlik yapanlara hakkettikleri kadrolarını vermeyip Erzurumdan kaçırtan, akademik kadrolara kan kusturan, akademisyenlerin hak ettikleri kadrolara ulaşmasını açıkça engelleyen ve neredeyse imkansız hale getirip herkesin kariyer planını alt üst eden, fen bilimleri için doğal ve normal olan ama sosyal bilimler için çok zor ve çok pahalı olan wos yayını saplantı haline getirerek yüzbinlerce doların yurt dışına akmasına neden olan; bu hocalardan boşalan yerlere siyasetten getirilen kendi adamlarını şartsız şurtsuz yerleştiren yönetime 9. Maddesi ile çanak tutan; tamamen keyfi, irrasyonel, haksız, hukuksuz, dengesiz, sürdürülemez, inat kin ve nefret ve de kurnazlık eseri olan ATAMA KRİTERLERİ nin iptal edilmesini istiyoruz. Fen Sosyal Tıp her kesimi kendi içindeki iklimde ve imkanlarında değerlendiren, kucaklayan, değer üreten, üniversitemizin gelişmesi ve ilerlemesi için imkanlar oluşturan ve mevcut imkanların adil şeffaf ve sürdürülebilir bir paylaşımla akademisyenlerin hizmetine sunan bir sistem kurmasını istiyoruz. Eğitime öğrenciye hocaya memura işçiye ve gerçek araştırmaya önem veren önceleyen, popülizme fırsat vermeyen, akıl ve izan sahibi vicdanlı ve merhametli bir sistem istiyoruz. Dil puanı diye tutturup kendilerinin asla alamayacağı yüksek puanları alt kadrolara dayatarak saçma sapan dil sınavlarını önceleyen; Yurtdışında tanınırlık deyip yurtdışına döviz akışını hızlandıran, yerli ve milli trdizin i aşağılayan ve beğenmeyen; buyurgan, aşağılayan, hakaret eden, biatçı, torpilci, siyasete özenen ve siyasilerden vekillik bekleyen ve bu uğurda üniversitemizin öz kaynaklarını heder eden, ama personelden yüz çeviren, personele höthötçülük yapan, öğrencinin derdini dinlemeyen, açıköğretimin döner sermayesini personelle paylaşmayıp hep bana rabbena diyerek korkunç rakamları cebe indiren, sadece milletvekilliği veya bakanlık peşinde koşturup üniversite arazilerini ve imkanlarını belediyelerin ve siyasilerin emrine tahsis için kırk takla aymayan, eğitime bilime insanlığa ve içinde yaşadığımız şehre ve insanımıza değer verip önceleyen, kampüse her anlamda her şeyiyle sahip çıkan, boş ve yersiz toplantılarla bürokratik işlerle zaman öldürmeyen, yalaka ve çıkarcıların yönetimi kuşatmasına fırsat vermeyen, öğrencinin içine, hocaların yanına, memur ve işçinin bir bardak çayını içmeye gidebilen ve sürekli kampüsü ve fakülteleri gezen, bir sınıfa girip ders dinleyebilen bir yönetim istiyoruz. Bu bizim hakkımız ve yeni rektörden umutluyuz, ümitliyiz, arzuluyor ve bekliyoruz. Bunları yaparsa baş tacı olur gönüllerse taht kurar ve dua alır. (Yeni nesil vesair sözde çalışmalara neden safsata dendiğini bir çok yorumcu yazmıştır. Biz de daha sonra detaylı yazacağız. Kısaca Ortada ful yok yumurta yok delice ve içi bomboş toplantılarla akademisyenlerin 8 yılı ve çalındı ve boş işler için emekleri heba edildi. Bu safsata ve göz boyama işler için yapılan yğzlerce toplantıda çomaklı, atilla, sözbilir, ayşe hanımdan ayhan çelikten ve medine hanımdan emirler, fırçalar, tehditler, iftiralar, büyük ve içi boş iddialar, inatmalaşmalar, çekişmeler, korkutmalardan başka bir şey görülmedi. Yeni nesil deniyor araştırma üniversitesi deniyor kalite deniyor kampüsteki yüzlerce asansör ya çalışmıyor ya da kırmızı etiketli, akademisyenler 15 yıllık bilgisayarlarla çalışıyor, fakültelerin çoğunda temizlik hak getire, yollar delik deşik, çimenler kurumuş, ağaçlar bakımsız ve yüzlerce iyi ağaç kesilmiş, sınıflarda ne bilgisayarlar ne projeksiyonlar çalışıyor, kaloriferlerin bir kısmı yanmıyor, ipsizi sapsızı züppesi, mafyası, hovardası hıştosu cellosu bellosu kampüste cirit atıyor ve saymakla bitmeyen işler. Böyle yeni nesil mi olur? Araştırma ünivesitesi mi olur?)
Taşeron Memur a cevap. ETÜ ye baktılar. Rapor sayıştayın sayfasında yayınlanıyor. Bakabilirsiniz. Yada ETÜ ye uğrayın raporu görün.
Çomaklı ve ekibi derhal açığa alınmalı ve adli ve idari soruşturma başlatılmalı. Yoksa yeni yönetim suçluyu korumuş olur ve ortak olur. Yeni yönetim acemi. Bir buçuk aydır eski yöneticileri değiştirmedi. Delilleri karartmışlardır. Mesela Totik hala daha öğrenci dekanı.
ETÜ'ye baksalar neler çıkacak kimbilir
torpille rüşvetle partiyle cemaatle işe giriyorlar, akşama kadar namaz kılıyorlar,
Yav tamam da; kamu zararına sebep olanların yanına kâr mı kalacak? Ne olacak rücu yoksa bir anlamı yok. Gelen de aynısını yapacak olan millette devlete olacak
Kim bu yavşaklardan hesap soracak !!!!!!!
Bu ve ekibi çete kurdular ve mazlumlara zulüm ettiler işçileri işden çıkarıp paralarını ödemediler bunlar Sıralı sistemli mobing uyguladılar yargılansınlar
Dadaş isimli yorumcu çomaklı fetöyle mücadele etmiş diye eleştiriliyormuş diyor. Ne fetöyle mücadele etmesi? adam akrabalarını, siyasilerin akrabalarını şartsız şurtsuz üniversiteye doldurmuş, arazileri belediyeye peşkeş çekmiş, açıköğretimi son kuruşuna kadar döner sermaye deyip yemiş içmiş iflas ettirmiş, hocaların ders ücretlerine dekanlarla müdürlerle işbirliği yaparak çökmüş, kriter diye akademisyenlere kan kusturup hakkettikleri kadroları vermemiş, yeni nesil üniversite safsatasıyla göz boyayarak zorbalıklarına devam etmiş, 7 katmanlı yönetim diye üniversite içinde paralel devlet kurmuş, hocalara nemurlara işçilere yapmadığı hakaret ve mobbingi bırakmamış, yüzlerce hocayı kaçırtmış, sadece kendine inanır gibi tapınır gibi konuşan yalaka yöneticilerin çocuklarını üniversiteye aldırtmış, kampüsü bakımsızlıktan kokutmuş, kapıları ardına kadar açarak ipsizi sapsızı kampüse doldurtup her türlü alkollü içkinin içilmesine, öğrencilerin tacize ve baskıya uğramasına neden olmuş, cinayetler işlenmiş gıkı çıkmamış, yüzlerce kök ağacı kestirmiş, kesilmesi gerekenleri kesmemiş, ağaçlara başaşağı kadın çorabı giydirip cinsel obje oluşturmuş, lojmanların tertemiz kuyunsuyunu kestirip sekmene para kazandırtacam diye lojman binalarona saçma sapan borular döşemiş, üniversitenin 19 trilyona yaptırsığı ısı merkezini atıl hale getirip lojmanlara sözde doğal ga çektirip abuk subuk küçücük işlevsiz şofbenleri taktırmış, proje paralarını adamına göre vermiş adamı olmayana vermemiş, sosyal bilimler üniversitenin sırtında kamburdur deyip etmediği zulümü bırakmamış, ses çıkarırsanız hepinizi fetöcülükten içeri attırırım demiş, cumhurbaşkanımızın kendisine emanet ettiği gözde kurumu enkaza çevirmiş, açıköğretim gelirlerinin %85 nin erzuruma değil ankaraya gitmesine neden olmuş, araştırma hastanesini batırmış, milleti beyhuzur etmiş daha ne haltlar etmiş sen onu korumak için neler söylüyorsun. Bütün miller salak bir sen akıllısın. Belki de fetöcü sensin. Belli ki seni hakketmediğin bir yerlere getirmiş. Öyle canla başla iftirayla onu savunuyorsun. Yazık sana.
Açıkça kamu zararı bulunmaktadır. Burada görev adli mercilere düşmektedir.Bu yazı bir ihbar niteliği taşıdığı için Savcıların bu raporu Sayıştay başkanlığından isteyerek,resen soruşturma başlatma yetkileri bulunmaktadır. Sayıştay yapacağını yapmış, usulsüz harcamaları ortaya çıkarmış, hesap sorma yetkisi ise mahkemelerde dir. Sonucu göreceğiz.
Daha neler neler var işletmeler devir edildi ve haraç alınarak devir yapıldı Yücel diye bir adam var ihaleleri yapan haraç alarak devir yapıyordu bunları da araştırsınlar
İşçi diye işe alınan sondadan memuriyet verilen akrabalar var diye konuşuyor herkes. Hobi bahçesi diye piknik arazisine çökenler var. Hobi bahçesi ziraatin olmalı. Çiçekler yazın ziyarete açılmalı en güzel bahçe yarışması düzenlenmeli. Adamlara vermişsiniz piknik yapsınlar oh ne güzel. Gel keyfim gel.
Yemek parası kesilecek diye işçiler kendileri ayrılmıyor izne, yada ayrılıyorlar da form doldurmadan, hepsinde birikmiş izin, taşerondon kadroya geçince çalışma da yok, zaten en nüfuzluları hep masada müdür havasında
Sufatinda insan sureti yok idi neye benziyordu ben anlayamadım. Bir gram nur yok idi. Bir de milli görüşçüyümüş öyle geldi üniversitenin başına. İnsanlar nefretini kazandı sadece. Her tarafından kin ve kibir akıyordu. Müslüman böyle olur mu?
Madem ki bu kadar zarar vermiş devlete ve millete o halde kanunlar önünde yeni nesil kanunlar çıkartılarak hesap vermesi sağlanmalıdır. Çünkü o yeni nesil kriterler koyup kafasına göre istediğine kadro verdi istemediğini vermedi. Cezası ne ise çeksin ve maddi olarak tahsil edilsin.
Bu tipler ta başından görev almamalıdır. Her tarafa zarar vermiş. Başta devlete millete ve en önemlisi öğretim üyelerinin özlük haklarına. Profluga dil barajı getirdi. Kul hakkı yedi kendisi ve görev verdiği insancıklar. Bunu da senatoya onaylatti. Onun görev verdikleri de değişmelidir. Şu anda hepsi devam ediyor.
Bu şahıs sayesinde kurumdan nefret ettim.
Yeni rektörden bu ÖÇ den hesabını sotmasını istiyoruz.
Açık öğretim fakültesinden belirli kişilerin hesaplarına görev yapmadan yüklü miktarda yılda 8 defa para aktarıp yediler yetim gariban insanların parasını yediler zehir zıkkım olsun yeni rektörün soruşturma açması lazım
Açık öğretim fakültesinden belirli kişilerin hesaplarına görev yapmadan yüklü miktarda yılda 8 defa para aktarıp yediler yetim gariban insanların parasını yediler zehir zıkkım olsun yeni rektörün soruşturma açması lazım
Sahte yabancı dil belgesi ile lisansüstü eğitim yapanlara, hatta bu sahte belgelerle kadro alanlara, bildiği halde göz yumduğunu üniversitedeki bir çok akademisyen bilmektedir.
Kanunu hiçe sayıp dekanlık kurmuşlar, kanunu hiçe sayıp babanın oğlunun sınavına jüri olarak girmesine ve kadro almasına göz yummuşlar, yeni nesil üniversite sloganını, oğullarını,akrabalarını, kısaca yeni nesillerini üniversite kadrolarına doldurmak için kullanmışlar.
6.Kapı 23 numarayı 8 yıl depo olarak kullanımını Sayıştay gözden kaçırmış.
Yeni Rektör' bu duruma tepki koymalı ve derhal soruşturma açmalı. Aksi halde bu durumu normal kabul ettiği anlamına gelir.
Üniversite lojmanları 6. Kapı 23 numarayı 8 yıl kanunsuz bir şekilde kira ödemeden depo olarak kullanmış, satıştan bu hususu gözden kaçırmış.
kim vatansever diyebilir.herşey ortada.dış gücü bırakın iç güçler bu ülkeyi bitirdi
5. Sıradan listeye giren ve tüm oyların Cumhurbaşkanı tarafından hiçe sayıldığı ve haketmeyenin yönetime geldiği Türkiyemizin gerçeği maalesef.
Babalarının çiftliği ya allah bunları kahr etsin bunları 8 yılda denetlemeye yasayda lanet gelsin nasıl can vereceksiniz gerçi allahtan korkusu olan bunları yapamaz...
Peki kim hesap soracak bu Ö.Ç. ye? Yeni rektör ilk adımı atmak ve soruşturma açmakla yükümlüdür ama soruşturmacı olarak abidik gubidik birini değil objektif birini atamak zorundadır.
Tesis ettiği Yedi Katmanlı yönetim sistemi aslında PARALEL bir yönetim sistemidir. Devletin teşkilat yönetmeliğini bypass yapmak için kurduğu bir düzenektir.
Bu hoca üniversite de fetoyla mücadele yaptıgı için karalama yapılyor uyanın bu hoca kalıteli adamdı
Bunları zaten biliyorduk. Ama herkes kokuyordu. Bu adam daha Türkçe konuşamıyor. Bizim fakülyeye bize " neydirsiz la çalışın ha boş durmayın" diyen bir adam.
Kurumlara işçi diye alınıp memurluk verilenler ve şahsın akrabası olanlar var bir önceki rektör için de aynısı geçerli bunlara da baksınlar
Eski rektör Çomaklı Atatürk Üniversitesi tarihinde ilk defa kantin devredilmesine müsade edilmiştir. Kantinlerden daha yüksek kira alabilmek için kantinlerin devredilmesine gayri kanuni müsade etmiştir.Bunu yaparken kantin kiraları kanunsuz bir artış oranı anormal rakamlar ile yeni müstecirlere verilmiştir.Bunu neden yapmıştır mantığı yorumlanamaz.