Erzurum’a asırlardan beri ilk kez iki arşın beyaz bez verildi.
Bez, diyip de geçmeyin!
Üç kuruşluk bezin dahi nelere kadir olduğunu; ya da nelere kadir olmadığını bezi nerede ve nasıl kullandığınıza bağlıdır.
Meydanda çırılçıplak kalmış birinin ayıp yerlerini örten bezin değerini biçecek terzi var mıdır!
Aynı bezi, isterseniz toz bezi olarak kullandıktan sonra kaldırıp atarsınız, isterseniz o bezden bayrak yapıp gönderde dalgalandırırsınız.
Hiç emek sarf etmeden, olduğu gibi bir çubuğun ucuna bağlayıp sallarsanız, teslim bayrağı da olur ondan; bin bir işle, usta işçilikle işlerseniz savaş sancağı da olur o bez!
İster beğenin, isterseniz beğenmeyin; Cafer’in ettiği halt için de ondan medet umarsınız.
Evet, Erzurum’a iki arşın bez verildi.
Erzurum’a bez lazım, sonra olmaz tez lazım, diye düşünmüş olmalı ki Devlet Babamız, Vatan Anamızın doğu tarafına düşen fistanındaki açığı kapatmak için bir bez topundan iki arşın kesip yollamış.
Kötü mü yapmış!
Asla!
Yıllardır unutulan ve sadece oy çanağı olarak görülen Doğu’ya Devlet devletliğini Hükümet marifetiyle yerine getirmiş!
Elbette teşekkür etmeli!
Ancak kimseyi de Asalı Musa yerine koymamak gerek!
Erzurum’a bunu yapanlar, Palandöken’i Alpler’den söküp getirmediler ya!
Sayın Hüsamettin ACAR da (fotospor) bazı eleştirilere yanıt vermiş!
Ne demiş!
Olumsuzlukları eleştirenler öküzün önde gidenidir.
Buyurun bakalım!
Elektrikler kesilmiş, bazı sporcular taciz edilmiş…
Eğer bunlar olmuşsa bunu dile getirmek suç mu?
Eksiklikler ve yanlışlar dile getirilirse düzeltilir, üzerini örterek nereye kadar gidilir ki!
O öküzlerin önde gideni kimse, onu yalnız bırakmamak için ben de bir şey ekleyeyim.
Keşke misafirlerimizi suyumuzun geldiği baraja da götürseydik!
25. Üniversiteler Kış Oyunlarının yapıldığı 25 Plakalı ilimizin suyu da buradan gelmektedir, diye övünseydik!
Hem anlamadığım bir şey daha var.
Erzurum nere, İstanbul nere!
Ne alakası var Arena Stadı ile!
Varmış demek ki.
Hani Arena’nın açılışında, Galatasaraylıların başına kalkan konuşmalar yapılınca orada bulunanlar tepki göstermişti ya!
Hah işte alaka da, bağ da burada!
Birilerine dert olmuş olmalı ki Erzurum’un üzerinden gönderme yapılıyor.
Bu kadarına pes doğrusu!
Vefa olmalıymış insanda.
Bakın, TDK ‘VEFA’nın karşılığına ne yazmış.
“Sevgide sebat, sevgide durma, sevgi bağlılığı.”
En olumlu şeklinde bile düşünürsek, şunu demek istemekte bazı yazarlarımız ve siyasetçilerimiz, “bizim cenah size iyilik yaptı, o halde siz de bizi sevin ve sevmeye devam edin!”
Sevmezsen vefasızsın, seversen vefalı.
Bu mudur yani!
Neyse!
Erzurum’a iki arşın bez gönderildi. Yarısı fistandaki yamaya gitti, yarısını da Erzurumlu bayrak yapıp göndere çekti!
Şunu unutmamak gerekir.
Memleketin neresine olursa olsun hizmet götürmek yürütmenin görevidir.
Bu millet, solcusunu da bilir sağcısını da; ama yağcısını daha iyi bilir!
Bunlar yazılacak şey mi bilemiyorum.
Yazmış bulunduk bir kere.
Ne olacak!.. Öküzlük işte!