Aileler, Okul İdaresi ve Öğretmenler Çeşitli Nedenlerle Orta Öğretimde Kılık Kıyafet Serbestliğine Temkinli Yaklaşırlarken, Öğrenciler Serbest Kıyafet Uygulamasını Destekliyorlar.
Erzurumajans-Aileler, Okul İdaresi ve Öğretmenler Çeşitli Nedenlerle Orta Öğretimde
Kılık Kıyafet Serbestliğine Temkinli Yaklaşırlarken, Öğrenciler Serbest
Kıyafet Uygulamasını Destekliyorlar.
Atatürk Üniversitesi
Açıköğretim Fakültesi'nin Kültür Merkezinde düzenlediği "Okullarda Kılık
Kıyafet Serbestliği" konulu panelde, Erzurum merkezde yer alan üç
farklı orta öğretim kurumunda gerçekleştirilen grup odaklı nitel
görüşmelerin sonuçları değerlendirildi.
Atatürk Üniversitesi
Açıköğretim Fakültesi, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji
Bölümü öğretim üyelerinin katılımıyla "Okullarda Kılık Kıyafet
Serbestliği" konulu panel düzenledi. Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi
A Salonu'nda gerçekleştirilen panele Atatürk Üniversitesi Açıköğretim
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üstün Özen, çok sayıda akademisyen ve öğrenci
katıldı.
Erzurum ili merkezde yer alan üç farklı orta öğretim
kurumunda 2013 yılı Mart ve Nisan ayları içerisinde gerçekleştirilen
araştırmaya farklı sınıflarda yer alan öğrenciler, öğretmenler,
idareciler ve öğrenci velileri katıldı. 5-7 kişilik gruplarla grup
odaklı nitel görüşmelerin yapıldığı araştırmanın sonuçlarının
değerlendirildiği panelin başkanlığını yürüten Doç. Dr. Mevlüt Özben,
araştırmanın kavramsal çerçevesi, kullanılan yöntem ve teknikler ve
kuramsal temelleri üzerinde durdu. Okullarda disiplinin sağlanması
açısından üniformanın önemine dikkat çeken Özben, öğrencilerin
serbestlik ile zaten yine sınırlamalar getirildiğine dönük serzenişini
ve "statünün kalkması için üniformaya dönülsün" yaklaşımını dile
getirdi.
Doç. Dr. Nuray Karaca, "Bir Söz Söyleme ya da Kendini
İfade Etme Aracı Olarak Giysiler/Üniformalar" başlıklı konuşmasında
giyim tarzının bir kimlik göstergesi olmasına değinirken; "Kimlik
karmaşası, 12-18 yaş arası dönemi kapsar. Ergenlik döneminde kimlik ya
da benlik, kendine dışarıdan bakabilme sürecidir. Tüketim toplumuyla
birlikte insan bedeni bir yatırım aracına dönüşmüştür. Öğrenci,
aidiyetlik duygusunu yaşamak istiyor. Uyuşmazlık eğilimi ise kendisini
fark ettirme aracı. Çünkü öğrenci kendisini diğerlerinden ayırt eden
özelliklerini ortaya çıkarmak istiyor. Öğrenciler bireyselleşme ve fark
edilmek açısından kıyafeti bir gösterge olarak kullanma çabasındalar,
ancak, arkadaşlarının ekonomik durumları yüzünden forma giymeyi
onaylıyorlar. Bir başka açıdan bakıldığında ise forma, sınıfta görüntü
eşitliğini sağlıyor. Aynı zamanda okullarda bir güvenlik zafiyetinin
açığa çıkması nedeniyle formaya dönüş tercih ediliyor." dedi.
"Okul
Üniformaları ve Disipline Edilen Toplum" başlıklı konuşmasında Yrd.
Doç. Dr. Erem Sarıkoca, okullarda giyilen üniformaları sosyolojik açıdan
değerlendirdi. Okul formalarının disiplini sağlamanın başlıca
araçlarından biri olduğunu gündeme getiren Sarıkoca, "Giysi, toplumsal
yaşam üzerinde çok farklı anlamlar içeriyor. Modern anlamda üniforma çok
yakın zamana uzanıyor. Bireyin kendini toplumun diğer kesimlerinden
ayırt edici unsur olarak görmesi anlamına geliyor. Tek tip giyinmenin,
'kimlerle beraber olduğun', 'nereye ait olduğun' anlamına gelmesi, II.
Dünya Savaşı sonrasında dönüşüm yaşamıştır. Batı dünyasında 1960'lar,
kitle toplumuna doğru dönüşümün yaşandığı yıllar. Sistem her yönüyle
eleştirilmiş ve sorgulanmıştır bu dönemde. Okul üniforması, neredeyse
bireye ait olan her şeyin yok edilme çabasının önemli bir göstergesi
olarak sunuluyor. 1990'larda üniformanın o kadar da kötü olmadığı konusu
gündeme geliyor. Burada tüketim toplumu olgusu öne çıkıyor." dedi.
"Rekabetçi Tüketim ve Giysiler" başlıklı konuşmasında okullarda
öğrencilerin giydiklerinin günümüz tüketim olgusu ile bağlarını kuran
Yrd. Doç. Dr. Sevil Demiral şu değerlendirmede bulundu: "Artık tüketim
toplumunda bireyler satın aldıklarıyla statü oluşturmaya
çalışmaktadırlar. Tüketimin devamlılığını sağlamak amacıyla ortaya
atılan moda kavramı, popüler kültürün bir uzantısıdır. Başlangıçta daha
yüksek statü elde etme aracı olan moda daha sonra geniş kitlelere
yayılmış ve tüketimin devamını sağlayan bir unsur haline gelmiştir. Bir
zamanlar hayranlık duyulan şey, günün birinde modası geçmiş olur.
Sürekli tükettiklerimiz bizi tüketim toplumuna taşır. Moda, serbest
kılık kıyafet uygulaması tartışmaları ile öğrenciler arasında yeniden
gündeme oturmuştur. Kitle iletişim araçları aracılığıyla ürünler yaygın
olarak tüketilirler, ancak kalıcı olmazlar. Öğrenciler açısından serbest
kıyafetler farklılık yaratma aracıdır. Bu çaba, daha çok hemcinslere
yönelik olarak ortaya çıkmaktadır. Üniformaların öğrenci kimliğinin bir
sembolü olduğu göz önüne alındığında, öğrenci velileri bu kimliğin
ortadan kalkması ve güvenlik zafiyeti konularında kaygılanmaktadırlar.
Aileler, öğretmenler ve okul idaresi açısından 'okula ait olanı' veya
'olmayanı' belirlemek açısından üniformalar gerekli görülmektedir."
Yrd. Doç. Dr. Zuhal Yonca Odabaş ise, dünyada okul üniformaları ile
ilgili tartışma ve uygulamalar konusunda çeşitli değerlendirmelerde
bulundu: "Dünyadaki uygulamaya bakıldığında özellikle gelişmiş Batı
ülkelerinde üniformaya doğru bir dönüşüm yaşandığı gözlemlenmektedir.
ABD'de 1980'lerin sonlarında üniforma uygulaması velilerin inisiyatifine
bırakılmıştır. Özellikle 1990'larda ABD'de kıyafetleri yüzünden şiddete
maruz kalan ve öldürülen öğrenciler olmuştur. Arjantin'de önlük
kullanımı, sosyal sınıf farklılıklarını ortadan kalmak açısından önem
taşımaktadır. Brezilya'da üniformanın zorunlu olduğunu söylemek
mümkündür. Kanada'da zorunluluk yok ama vücut hatlarını
belirginleştirmemek öne çıkıyor. İtalya'da zorunlu değil ama renkli
standart kıyafet uygulaması var. Tarafımızca yürütülen araştırma da
ortaya koymaktadır ki, öğrenciler, gösterişe dönük rekabetten dolayı
olumsuz yönde etkilenmektedirler. Ekonomik açıdan aileler kıyafet
serbestliğine olumlu yaklaşmamaktadırlar. Okul yönetimi ve öğrenciler
açısından bu konuda ciddi görüş farklılıkları açığa çıkmaktadır."
Yapılan araştırma sonucunda elde edilen veriler ışığında öne çıkanlar;
ailelerin, genel olarak, güvenlik ve ekonomik durum ya da sınıfsal
faklılıkları sebep göstererek serbest kıyafet uygulamasının karşısında
yer alması; okul yönetimi ve özellikle öğretmenlerin, pedagojik
gerekçeler ve disiplin unsurları üzerinden serbest kıyafet uygulamasına
karşı temkinli bir tavır içerisinde olmaları; öğrencilerin, kendilerini
rahat hissetme ve ifade etme bakımından serbest kıyafet uygulamasına
olumlu yaklaşmalar şeklinde sunuldu. Panelde, kılık kıyafet serbestliği
uygulamasının, nicel olarak büyük bir kitleyi, görece daha korunaksız
yaşlarda rekabetçi tüketimin bir nesnesi yapma tehlikesini içinde
barındırdığı sonucu ön plana çıkarken; okul üniformalarının kişisel
olarak kendini ifade etmeyi (birey olmayı) engellediği de dile
getirildi. "Okullarda Kılık Kıyafet Serbestliği" ile ilgili yurt
dışındaki uygulamalara bakıldığında başta ABD ve Almanya olmak üzere pek
çok ülkede okullarda üniformaya dönüş olduğu ifade edildi.
Panelde, elde edilen verilerden hareketle, serbest kıyafet uygulamasının
devam etmesi halinde ileriki zamanlarda ergenler arasında moda
düzeyinde bir yarışının ortaya çıkabileceğine vurgu yapıldı. Ayrıca,
"iyi görünmek kaygısının" günümüz toplumlarında önemli bir sosyal baskı
oluşturucu olduğu gerçeğinden hareketle, serbest kıyafet uygulamasının
ergen gençler için beklenmedik sosyal baskıları beraberinde
getirebileceğine yönelik endişeler de dile getirildi.
Eğitim
süreçlerinin her aşamasının bireyin gelişiminde önem taşıdığına vurgu
yapan Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üstün
Özen sözlerine şunları ekledi: "Orta Öğretim Kurumlarında öğrencilere
dönük kılık kıyafet düzenlemesine ilişkin gündemimizde yer alan çeşitli
görüşlerin mevcut olduğunu bilmekteyiz. Kimileri kılık kıyafet
serbestliğine dönük olumlu yaklaşımlar sergilerken, kimileri de çeşitli
gerekçelerden hareketle olumsuz değerlendirmelerde bulunmaktadır.
Dünyada ve ülkemizde bu konuya ilişkin çok farklı gelişmeler
gözlemlemekteyiz. Fakültemiz bünyesinde bu konuya ilişkin Erzurum ili
kapsamında yürütülmüş bulunan kapsamlı akademik araştırmanın sonuçlarını
sizlerle paylaştığımız 'Okullarda Kılık Kıyafet Serbestliği' başlıklı
Panelimiz, kılık kıyafet serbestliği konusunda önemli görüşlerin ortaya
konulması ve uygulamada nelerin yaşanabileceğine dair ipuçları sunması
açısından aydınlatıcı olmuştur".
Panel, katılımcıların yönelttikleri sorulara yanıt verilmesinin ardından Plaket Töreni ile sona erdi.