SiyasetHaber Girişi : 27 Nisan 2013 12:49

Oktay Vural Bayburt'ta

Oktay Vural Bayburt'ta
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Oktay Vural, Milliyetçi Hareket Partisi Bayburt İl Başkanlığı tarafından düzenlenen "Çözülen Türkiye" konulu konferans vermek üzere Bayburt'a geldi.
Erzurumajans-Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Oktay Vural, Milliyetçi Hareket Partisi Bayburt İl Başkanlığı tarafından düzenlenen "Çözülen Türkiye" konulu konferans vermek üzere Bayburt'a geldi.

Beraberinde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk ile Bayburt'a gelen Oktay Vural, esnaf ziyaretleri gerçekleştirdi. MHP Bayburt İl Başkanı İdris Aydın, MHP MYK Üyesi Bekir Kasap, İl Genel Meclisi Üyesi Süleyman Burç, Ülkü Ocakları İl Başkanı Oğuzhan Okutmuş, partililer ve ülkücü gençlerin eşlik ettiği Vural, esnafın sorunlarını dinledi. Ziyarette Vural'a, esnaf tarafından Bayburtspor atkısı ve Bayburt Balı hediye edildi.

Ziyaretlerin ardından Bayburt Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret eden Oktay Vural, bir basın açıklaması düzenledi. Oktay Vural, yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bayburt'ta olmaktan mutluyum. Bugün vatandaşları gezdik, genelde bir daralma ekonomisi bundan dolayı ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya olduklarını söylüyor vatandaşlar. Nüfusu 120 binlerden 76 bine düştü maalesef. Türkiye'de özellikle tarım ve hayvancılık kesimindeki çökme burada bir üniversite imkânı var.

Öncelikle Bayburt Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bayburt ziyaretimize ilgi gösteren değerli basın mensuplarımıza teşekkür ediyorum. Bütün milletimizin merak ettiği bir süreç var gelişmeler var. Bu olan bitenler konusunda maalesef şunu ifade etmeliyim ki tek yönlü bir bakış açısıyla bu gündemlerin değerlendirildiği pazarlandığı bir süreci yaşıyoruz. Medyanın özellikle bu gelişmeler karşısında gerçekleri saklayarak tek yönlü yayın yapması karşılığında biz özellikle de gittiğimiz yerlerde yerel medanında gücüne inanarak, vatandaşlarımızla buluşarak. Bu konudaki görüş ve düşüncelerimizi iletme gayreti içerisindeyiz. Anadolu'nun her yanını Milliyetçi Hareket Partisi olarak dolaşıyoruz ama özellikle bütün bu gelişmeler bu ortamı değerlendirirken aslında halkında kendi gündemi olduğunu görüyoruz. Maalesef bugün vatandaşlarla yaptığımız istişarelerde vatandaşların bize ilettiği sıkıntıların Türkiye'nin gündemine gelmemiş olmasından dolayı da büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade ediyorum. Bugün dolaştığımız esnaf, karşılaştığımız tarım kesiminden insanlar, köylülerimiz çiftçilerimiz maalesef ekonomik sıkıntının acımasız yükünü taşıdıklarını ifade ediyor."

Türkiye'de bugün 14 milyon haciz dosyası olduğunu anlatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanlar borç gırtlağına kadar batmış vaziyette. Gelir politikası olmadığı için maalesef borçları ödeyebilme kapasitesi söz konusu değil. Bunlara bakıldığında aslında Türkiye'de çok önemli gündem tutan ve tek taraflı pazarlanan bir süreç içerisinde vatandaşın kendi derdini dile getirebileceği mekanizmaların tıkandığını görüyoruz. Özellikle vatandaşlar emekli olanlar, taşeron işçiler, 4C'liler, mevsimlik işçiler, esnafımız hepsi bu sıkıntıların dile getirilmesini istiyor. O bakımdan bugün Türkiye'nin iki temel yaklaşım içerisinde Türkiye'nin kendi gerçeklerine kopuk bir gündemle meşgul edildiğini görüyorum. Birincisi bu adına çözüm ve barış süreci dedikleri aslında bir çözülme sürecinin milletin şeref, haysiyet ve onuruna aykırı bir şekilde yürütülen bu sürecin millete tek taraflı olarak hazmettirmek istenilen bir süreci yaşıyoruz. İkinci yönüyle de vatandaşın içinde bulunduğu sıkıntıların dile getirilmediği tıkanmış bir açıkçası gündemle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz."

Vural, MHP olarak bütün bu oluşturulan sanal bir gündemin içinden toplumla gerçekleri paylaşmak, gerçekleri anlatmak, vatandaşın kendi gerçeklerini TBMM'ye iletme gayreti içerisinde olduklarını söyledi. Tüm kadrolarının her yere gittiğini anlatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "mitinglerimizi yapıyoruz. Bütün bunlar olup biterken maalesef Türkiye'de özellikle bu süreçte ne oldukları bilmedikleri sözde bir çözüm sürecini pazarlayan akiller gurubu maalesef bütün medyayı işgal etmiş vaziyette. AKP'nin bir propagandasını yapan araçlar haline dönüşmüş vaziyetteler. Anadolu'nun her tarafını geziyoruz. Vatandaş bu durumu hazmedemiyor, Vatandaş bu süreç içerisinde kendisini vatandaştan daha akıllı konuma düşüren bu kimselerin yaptıkları faaliyetlerden rahatsız olduklarını gayet açık ve net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu yönüyle özellikle dört bir taraftan vatandaş kuşatılıyor."

Adına çözüm denilen bu sürecin doğrudan doğruya İmralı canisi bebek katilinin ortaya koyduğu plandan başka bir şey olmadığını anlatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu gün maalesef geldiğimiz bu noktada bu milletin şerefli oyunu alan AKP, maalesef bu millete kalleşçe pusu kuran PKK'nın ortaya koyduğu çözüm planına teslim olmuş gözükmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bir terör örgütünün muhatap alınmasını bir terör örgütünü muhatap alarak devletimizin milletimizin şeref ve onurunu kıran süreçle ilgili yapılan pazarlıkları bu ahlaksız, kirli, pis ilişkileri deşifre etmeye çalışıyoruz. Defalarca açıklayın dedik. Adına çözüm dediğiniz bu çözüm nedir? Çözümü nasıl sağlayacaksınız? Sorun nedir, çözümün parametreleri nelerdir? Bütün bunlarla ilgili defalarca açıklama istememize rağmen bir taraftan akiller, bir taraftan medya çözüm süreci adı altında sihirli bir kelimeyi kullanıyor. Bu ülkenin hiçbir evladı kan dökülmesini istemez. Hiçbir evladı terörü istemez ama hiçbir evladı da bu memleketin terör örgütüne teslim edilmesini de istemez."

Milletin şeref ve onurunun terör örgütüne teslim edilemeyeceğini anlatan Vural, sözlerine şöyle devam etti: "O bakımdan bugün geldiğimiz bu noktada bu gerçekleri paylaşsınlar. Bu ülkenin hangi partisine oy vermişse versin, bölücü ve terörden beslenmeyen olmak üzere hepsi kanın durmasını ister ama bu kan ve terörü yapanların silahları bırakmasını ve kanun nezdinde gelip teslim olmasını bekler. Bu bakımdan Türkiye bir hukuk devleti ise hukuk çalışacaktır. Türkiye bir demokrasi ise demokrasi çalışacaktır. Silahın ve dayatmanın olduğu yerde demokrasi olmaz. Silahın gücünün işlediği yerde hukuk devleti olmaz. O bakımdan MHP olarak bugün geldiğimiz bu noktada 2002 yılında bitmiş bir terör örgütüyle mücadele etmeyerek, terörün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bir yol haritası sunacak derecede cesaretlendirerek koruyup kollayanlar, bugün terör örgütünün silah bırakıp yurt dışına çıkması münasebetiyle terör örgütünün siyasi çözümlerini millete dayatmasını biz bir tuzak olarak görüyoruz."
Olayın bir çözüm değil çözülme olduğunu anlatan Vural, şöyle konuştu: "Bugün geldiğimiz bu tabloda MHP olarak hükümetin terör örgütünü muhatap almasını, terör örgütü ile mücadele etmeyerek milleti PKK silahı ile tehdit etmesini meşru görmüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti terörle mücadelesini kazanmıştır. Bunu kazanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin PKK karşısında adeta geri çekiliyormuş bir konuma düşürülmesi devletimizde büyük bir zafiyet oluşturur. Maalesef bugün terör örgütünden önce Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının geri çekildiğine ilişkin batıya çekildiğine ilişkin görüntüler varken bugün terör örgütü Kandil'de basın toplantısı düzenliyor ve oraya basın mensupları gidip bir terör örgütünün propagandasını yapacak şekilde yayın yapıyorlar. Bu kadar utanç verici tablo yaşanmaz. Bugün MHP'nin sözünü dile getirmeyenler Türkiye'de artık Kandil'deki çapulcuların sözlerini bu millete gurur tablosu olarak sunuyor. Onun için bugün geldiğimiz bu noktada nereden nereye geldiğimizi göstermek açısından ifade ediyorum. Bu milleti bu süreci adım adım hazmettirdiler. Herkes elini vicdanına koysun. AKP'ye oy veren değerli kardeşlerime söylüyorum. Nasıl geldik bu noktalara. PKK ile görüşen şerefsiz, alçak, namussuzdur noktasından, hükümet görüşmez devlet görüşür noktasına geldik. Ondan sonra da muhatap hükümettir noktasına geldik, şimdi muhatap TBMM oldu. Her biri nokta önce yalanlandı ama ondan sonra gerçek ortaya çıktı. Basın mensupları Kandil'e gidiyor, terör örgütünün dayatmalarını Türk milletine iletiyor. Bu milletinde şerefi haysiyeti vardır. Bu milletin değerlerini ortaya koyması gereken medya bugün maalesef Kandil'in basın toplantılarını takip edip manşetlere taşıyor. MHP'nin İzmir'de bayrak altında yaptığı toplantıda yayınlanmasını engelleyen bir zihniyet var. Dün Karayılan'ın açıklaması neticesinde TBMM AKP Grup Başkanvekili 'bayram' diyor. 'PKK ile helalleşeceğiz' diyor. Diyor ki, "artık dost ellerin birbirini tutması gerekir."

AKP'ye oy verenlerin bunları gördüğünü belirten Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Değerli kardeşlerim PKK'yı bir dost el olarak mı tutuyorsunuz? Maalesef bu süreçte medya gerçeklerin millete iletilmesini engelliyor. Bunları bıkmadan, usanmadan vatandaşlara anlatacağım. Ne oldu şimdi. AKP Grup Başkanvekili imzasıyla AKP-PKK komisyonu kuruldu TBMM'de. Yalanla siyaset olur mu? Yine aynı şekilde 29 Mart 2013 tarihinde CNN ve Kanal D'nin yaptığı ortak yayında Başbakan ne dedi: 'Silahlarını gömer giderler. Buna izin vermek mümkün değil. İzin verirsek yardım yataklık olur. Bu suçtur' dedi. Şimdi ne oldu. PKK terör örgütü yaptıkları yanına karmış gibi silahları ile dışarı gidecekler. Sanki kayıtlı geldiler de kayıtlı gidecekler. Kimi kandırıyorsunuz."
PKK'ya alan açıldığını anlatan Vural, şunları söyledi: "Doğu ve Güneydoğu PKK terör örgütünün militanlarına teslim edilmiştir. Çözüm diye ortaya konulan husus İmralı canisi ne istemişse bugün adım adım yerine geliyor. Bakın bebek katili istedi, komisyon istedi, üç aşamalı plan önce ateşkes, sonra yasal ve anayasal düzenlemeler, ondan sonra da Öcalan ve PKK'ya af. Dün Kandil'de ne dediler, üç aşamadan bahsettiler. Silah duracak orada. Ne zaman Bayburtlular'ın, Erzurumlular'ın, Yozgatlılar'ın, İzmirliler'in oyunu alıp, eğer yaptığım değişikliklere oy vermezseniz, PKK gelip sizi öldürür diye tehdit ederek böyle kirli ve pis bir tezgah hazırlanıyor. Bugün geldiğimiz bu noktada PKK silahıyla millet tehdit edilmek isteniyor. Anayasa değişikliğini PKK aracılığıyla yapmak ve bu anayasa değişikliğinde vatandaşlık tanımını değiştirmek, Başkanlık sistemiyle Kürdistan eyaletini kurmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu üçüncü safhada da Öcalan'ın affı söz konusudur. Bakın bu gerçekleri paylaşın. Bugün burada Anadolu Ajansı var. Neleri verirler, neleri vermezler bilmiyorum ama bugün geldiğimiz bu noktada pazarlık yok diyenler Oslo'da, İmralı'da ne görüştüler, açıklamıyorlar. Pazarlık yok diye milleti aldatıyorlar."

AKP'nin iradesini ABD'nin BOP projesine teslim ettiğini anlatan Vural, sözlerini şöyle tamamladı: "PKK istek ve arzuları doğrultusunda Ortadoğu'nun yeniden şekillendirilmesi, İslam dünyasının yeniden şekillendirilmesi noktasında adım atma konusunda bir teslimiyet heyecanı içerisinde. Bu oyunu bozmamız lazım. Bu oyunu bozacak olan milletimizdir. Milletimize bu süreci anlatıp, tersine çevirmeye karalıyız. Anadolu'nun her yanını geziyoruz. Vatandaşlarımızın gösterdiği çok büyük duyarlılıklar var ve bu milletin evladı olmaktan gurur duyuyorum. MHP'nin bu konuda daha çok adım atmasını dik durması gerektiğini söylüyorlar. MHP'nin bu süreç içerisinde oynanan oyunları deşifre eden politikasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtiyorlar. Sevr'i hortlatıp millete çözüm diye yutturmak isteyen bu zihniyete karşı mücadelemizi demokratik bir şekilde sürdürmeye kararlı olduğumuzu bildirmek istiyorum." 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.