Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Oktay Vural, Milliyetçi Hareket Partisi Bayburt İl Başkanlığı tarafından düzenlenen "Çözülen Türkiye" konulu konferans vermek üzere Bayburt'a geldi.
Erzurumajans-Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Oktay Vural, Milliyetçi
Hareket Partisi Bayburt İl Başkanlığı tarafından düzenlenen "Çözülen
Türkiye" konulu konferans vermek üzere Bayburt'a geldi.
Beraberinde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erzurum
Milletvekili Oktay Öztürk ile Bayburt'a gelen Oktay Vural, esnaf
ziyaretleri gerçekleştirdi. MHP Bayburt İl Başkanı İdris Aydın, MHP MYK
Üyesi Bekir Kasap, İl Genel Meclisi Üyesi Süleyman Burç, Ülkü Ocakları
İl Başkanı Oğuzhan Okutmuş, partililer ve ülkücü gençlerin eşlik ettiği
Vural, esnafın sorunlarını dinledi. Ziyarette Vural'a, esnaf tarafından
Bayburtspor atkısı ve Bayburt Balı hediye edildi.
Ziyaretlerin
ardından Bayburt Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret eden Oktay Vural, bir
basın açıklaması düzenledi. Oktay Vural, yaptığı açıklamada şunları
söyledi: "Bayburt'ta olmaktan mutluyum. Bugün vatandaşları gezdik,
genelde bir daralma ekonomisi bundan dolayı ciddi bir sıkıntıyla karşı
karşıya olduklarını söylüyor vatandaşlar. Nüfusu 120 binlerden 76 bine
düştü maalesef. Türkiye'de özellikle tarım ve hayvancılık kesimindeki
çökme burada bir üniversite imkânı var.
Öncelikle Bayburt
Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Bayburt ziyaretimize ilgi gösteren değerli basın mensuplarımıza teşekkür
ediyorum. Bütün milletimizin merak ettiği bir süreç var gelişmeler var.
Bu olan bitenler konusunda maalesef şunu ifade etmeliyim ki tek yönlü
bir bakış açısıyla bu gündemlerin değerlendirildiği pazarlandığı bir
süreci yaşıyoruz. Medyanın özellikle bu gelişmeler karşısında gerçekleri
saklayarak tek yönlü yayın yapması karşılığında biz özellikle de
gittiğimiz yerlerde yerel medanında gücüne inanarak, vatandaşlarımızla
buluşarak. Bu konudaki görüş ve düşüncelerimizi iletme gayreti
içerisindeyiz. Anadolu'nun her yanını Milliyetçi Hareket Partisi olarak
dolaşıyoruz ama özellikle bütün bu gelişmeler bu ortamı
değerlendirirken aslında halkında kendi gündemi olduğunu görüyoruz.
Maalesef bugün vatandaşlarla yaptığımız istişarelerde vatandaşların bize
ilettiği sıkıntıların Türkiye'nin gündemine gelmemiş olmasından dolayı
da büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade ediyorum. Bugün
dolaştığımız esnaf, karşılaştığımız tarım kesiminden insanlar,
köylülerimiz çiftçilerimiz maalesef ekonomik sıkıntının acımasız yükünü
taşıdıklarını ifade ediyor."
Türkiye'de bugün 14 milyon haciz
dosyası olduğunu anlatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanlar borç
gırtlağına kadar batmış vaziyette. Gelir politikası olmadığı için
maalesef borçları ödeyebilme kapasitesi söz konusu değil. Bunlara
bakıldığında aslında Türkiye'de çok önemli gündem tutan ve tek taraflı
pazarlanan bir süreç içerisinde vatandaşın kendi derdini dile
getirebileceği mekanizmaların tıkandığını görüyoruz. Özellikle
vatandaşlar emekli olanlar, taşeron işçiler, 4C'liler, mevsimlik
işçiler, esnafımız hepsi bu sıkıntıların dile getirilmesini istiyor. O
bakımdan bugün Türkiye'nin iki temel yaklaşım içerisinde Türkiye'nin
kendi gerçeklerine kopuk bir gündemle meşgul edildiğini görüyorum.
Birincisi bu adına çözüm ve barış süreci dedikleri aslında bir çözülme
sürecinin milletin şeref, haysiyet ve onuruna aykırı bir şekilde
yürütülen bu sürecin millete tek taraflı olarak hazmettirmek istenilen
bir süreci yaşıyoruz. İkinci yönüyle de vatandaşın içinde bulunduğu
sıkıntıların dile getirilmediği tıkanmış bir açıkçası gündemle karşı
karşıya olduğumuzu görüyoruz."
Vural, MHP olarak bütün bu
oluşturulan sanal bir gündemin içinden toplumla gerçekleri paylaşmak,
gerçekleri anlatmak, vatandaşın kendi gerçeklerini TBMM'ye iletme
gayreti içerisinde olduklarını söyledi. Tüm kadrolarının her yere
gittiğini anlatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "mitinglerimizi
yapıyoruz. Bütün bunlar olup biterken maalesef Türkiye'de özellikle bu
süreçte ne oldukları bilmedikleri sözde bir çözüm sürecini pazarlayan
akiller gurubu maalesef bütün medyayı işgal etmiş vaziyette. AKP'nin bir
propagandasını yapan araçlar haline dönüşmüş vaziyetteler. Anadolu'nun
her tarafını geziyoruz. Vatandaş bu durumu hazmedemiyor, Vatandaş bu
süreç içerisinde kendisini vatandaştan daha akıllı konuma düşüren bu
kimselerin yaptıkları faaliyetlerden rahatsız olduklarını gayet açık ve
net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu yönüyle özellikle dört bir
taraftan vatandaş kuşatılıyor."
Adına çözüm denilen bu sürecin
doğrudan doğruya İmralı canisi bebek katilinin ortaya koyduğu plandan
başka bir şey olmadığını anlatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu
gün maalesef geldiğimiz bu noktada bu milletin şerefli oyunu alan AKP,
maalesef bu millete kalleşçe pusu kuran PKK'nın ortaya koyduğu çözüm
planına teslim olmuş gözükmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak
bir terör örgütünün muhatap alınmasını bir terör örgütünü muhatap alarak
devletimizin milletimizin şeref ve onurunu kıran süreçle ilgili
yapılan pazarlıkları bu ahlaksız, kirli, pis ilişkileri deşifre etmeye
çalışıyoruz. Defalarca açıklayın dedik. Adına çözüm dediğiniz bu çözüm
nedir? Çözümü nasıl sağlayacaksınız? Sorun nedir, çözümün parametreleri
nelerdir? Bütün bunlarla ilgili defalarca açıklama istememize rağmen bir
taraftan akiller, bir taraftan medya çözüm süreci adı altında sihirli
bir kelimeyi kullanıyor. Bu ülkenin hiçbir evladı kan dökülmesini
istemez. Hiçbir evladı terörü istemez ama hiçbir evladı da bu memleketin
terör örgütüne teslim edilmesini de istemez."
Milletin şeref ve
onurunun terör örgütüne teslim edilemeyeceğini anlatan Vural, sözlerine
şöyle devam etti: "O bakımdan bugün geldiğimiz bu noktada bu gerçekleri
paylaşsınlar. Bu ülkenin hangi partisine oy vermişse versin, bölücü ve
terörden beslenmeyen olmak üzere hepsi kanın durmasını ister ama bu kan
ve terörü yapanların silahları bırakmasını ve kanun nezdinde gelip
teslim olmasını bekler. Bu bakımdan Türkiye bir hukuk devleti ise hukuk
çalışacaktır. Türkiye bir demokrasi ise demokrasi çalışacaktır. Silahın
ve dayatmanın olduğu yerde demokrasi olmaz. Silahın gücünün işlediği
yerde hukuk devleti olmaz. O bakımdan MHP olarak bugün geldiğimiz bu
noktada 2002 yılında bitmiş bir terör örgütüyle mücadele etmeyerek,
terörün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bir yol haritası sunacak derecede
cesaretlendirerek koruyup kollayanlar, bugün terör örgütünün silah
bırakıp yurt dışına çıkması münasebetiyle terör örgütünün siyasi
çözümlerini millete dayatmasını biz bir tuzak olarak görüyoruz."
Olayın bir çözüm değil çözülme olduğunu anlatan Vural, şöyle konuştu:
"Bugün geldiğimiz bu tabloda MHP olarak hükümetin terör örgütünü muhatap
almasını, terör örgütü ile mücadele etmeyerek milleti PKK silahı ile
tehdit etmesini meşru görmüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti terörle
mücadelesini kazanmıştır. Bunu kazanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin
PKK karşısında adeta geri çekiliyormuş bir konuma düşürülmesi
devletimizde büyük bir zafiyet oluşturur. Maalesef bugün terör
örgütünden önce Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının geri çekildiğine
ilişkin batıya çekildiğine ilişkin görüntüler varken bugün terör örgütü
Kandil'de basın toplantısı düzenliyor ve oraya basın mensupları gidip
bir terör örgütünün propagandasını yapacak şekilde yayın yapıyorlar. Bu
kadar utanç verici tablo yaşanmaz. Bugün MHP'nin sözünü dile
getirmeyenler Türkiye'de artık Kandil'deki çapulcuların sözlerini bu
millete gurur tablosu olarak sunuyor. Onun için bugün geldiğimiz bu
noktada nereden nereye geldiğimizi göstermek açısından ifade ediyorum.
Bu milleti bu süreci adım adım hazmettirdiler. Herkes elini vicdanına
koysun. AKP'ye oy veren değerli kardeşlerime söylüyorum. Nasıl geldik bu
noktalara. PKK ile görüşen şerefsiz, alçak, namussuzdur noktasından,
hükümet görüşmez devlet görüşür noktasına geldik. Ondan sonra da muhatap
hükümettir noktasına geldik, şimdi muhatap TBMM oldu. Her biri nokta
önce yalanlandı ama ondan sonra gerçek ortaya çıktı. Basın mensupları
Kandil'e gidiyor, terör örgütünün dayatmalarını Türk milletine iletiyor.
Bu milletinde şerefi haysiyeti vardır. Bu milletin değerlerini ortaya
koyması gereken medya bugün maalesef Kandil'in basın toplantılarını
takip edip manşetlere taşıyor. MHP'nin İzmir'de bayrak altında yaptığı
toplantıda yayınlanmasını engelleyen bir zihniyet var. Dün Karayılan'ın
açıklaması neticesinde TBMM AKP Grup Başkanvekili 'bayram' diyor. 'PKK
ile helalleşeceğiz' diyor. Diyor ki, "artık dost ellerin birbirini
tutması gerekir."
AKP'ye oy verenlerin bunları gördüğünü belirten
Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Değerli kardeşlerim PKK'yı bir dost el
olarak mı tutuyorsunuz? Maalesef bu süreçte medya gerçeklerin millete
iletilmesini engelliyor. Bunları bıkmadan, usanmadan vatandaşlara
anlatacağım. Ne oldu şimdi. AKP Grup Başkanvekili imzasıyla AKP-PKK
komisyonu kuruldu TBMM'de. Yalanla siyaset olur mu? Yine aynı şekilde 29
Mart 2013 tarihinde CNN ve Kanal D'nin yaptığı ortak yayında Başbakan
ne dedi: 'Silahlarını gömer giderler. Buna izin vermek mümkün değil.
İzin verirsek yardım yataklık olur. Bu suçtur' dedi. Şimdi ne oldu. PKK
terör örgütü yaptıkları yanına karmış gibi silahları ile dışarı
gidecekler. Sanki kayıtlı geldiler de kayıtlı gidecekler. Kimi
kandırıyorsunuz."
PKK'ya alan açıldığını anlatan Vural, şunları
söyledi: "Doğu ve Güneydoğu PKK terör örgütünün militanlarına teslim
edilmiştir. Çözüm diye ortaya konulan husus İmralı canisi ne istemişse
bugün adım adım yerine geliyor. Bakın bebek katili istedi, komisyon
istedi, üç aşamalı plan önce ateşkes, sonra yasal ve anayasal
düzenlemeler, ondan sonra da Öcalan ve PKK'ya af. Dün Kandil'de ne
dediler, üç aşamadan bahsettiler. Silah duracak orada. Ne zaman
Bayburtlular'ın, Erzurumlular'ın, Yozgatlılar'ın, İzmirliler'in oyunu
alıp, eğer yaptığım değişikliklere oy vermezseniz, PKK gelip sizi
öldürür diye tehdit ederek böyle kirli ve pis bir tezgah hazırlanıyor.
Bugün geldiğimiz bu noktada PKK silahıyla millet tehdit edilmek
isteniyor. Anayasa değişikliğini PKK aracılığıyla yapmak ve bu anayasa
değişikliğinde vatandaşlık tanımını değiştirmek, Başkanlık sistemiyle
Kürdistan eyaletini kurmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu üçüncü safhada da
Öcalan'ın affı söz konusudur. Bakın bu gerçekleri paylaşın. Bugün
burada Anadolu Ajansı var. Neleri verirler, neleri vermezler bilmiyorum
ama bugün geldiğimiz bu noktada pazarlık yok diyenler Oslo'da, İmralı'da
ne görüştüler, açıklamıyorlar. Pazarlık yok diye milleti aldatıyorlar."
AKP'nin iradesini ABD'nin BOP projesine teslim ettiğini anlatan
Vural, sözlerini şöyle tamamladı: "PKK istek ve arzuları doğrultusunda
Ortadoğu'nun yeniden şekillendirilmesi, İslam dünyasının yeniden
şekillendirilmesi noktasında adım atma konusunda bir teslimiyet heyecanı
içerisinde. Bu oyunu bozmamız lazım. Bu oyunu bozacak olan
milletimizdir. Milletimize bu süreci anlatıp, tersine çevirmeye
karalıyız. Anadolu'nun her yanını geziyoruz. Vatandaşlarımızın
gösterdiği çok büyük duyarlılıklar var ve bu milletin evladı olmaktan
gurur duyuyorum. MHP'nin bu konuda daha çok adım atmasını dik durması
gerektiğini söylüyorlar. MHP'nin bu süreç içerisinde oynanan oyunları
deşifre eden politikasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtiyorlar.
Sevr'i hortlatıp millete çözüm diye yutturmak isteyen bu zihniyete karşı
mücadelemizi demokratik bir şekilde sürdürmeye kararlı olduğumuzu
bildirmek istiyorum."