BölgeHaber Girişi : 18 Mart 2014 02:26

Oh ne ala, tak atkıyı topla oyu...

Oh ne ala, tak atkıyı topla oyu...

11 Şubat 1968'de doğmuştu merhum...  Aslında uzun yılları buldu doğumu. Yavaş ve emin adımlarla bu kapalı mekânlar kentinin cirit dışında ikinci açık alan markası oldu Erzurumspor...


Şimdi, daha uzun bir adı var. Bir nevi kadavradan organ nakli yaptılar, ismi Belediyespor'a ön ad olarak verildi. Gövdesi ise bu kadim kentin hatıralarına gömülü...

Kentlerin takımı ve rengi olur.

Ve o takımların rengi ismini aldıkları kentin ruhudur...

Bizimkinin ise mavi ve beyaz....

Aslında mavi değil de turkuaz desek yeridir. Ya da gök mavi...  

Rivayet olur ki;  beyazı bitmek bilmeyen karları, açık gök mavisi de şehrin kimliğine nüfuz eden Türklüğünü çağrıştırır...


***


Kıt olanaklar ve büyük beklentiler bu kentin kaderidir...

Dün olduğu gibi bugün de ülke; Erzurum'dan, kıt olanaklarına rağmen büyük beklentiler içerir...

Ta ki;  bir yokuşun başında kalbini tekletinceye kadar...

Erzurum ise kendisine yapılanın acısını çıkartmak derdindedir!

 Leblebici yokuşunun başına, kırk çeşme koysan kanar mı arap atları?


***

Dadaşım ne yapsın, kırkı çıkana kadar ancak dayandı!

2008'e zor attı kendini. 

Kırkını zor gördü...

Ama ne görüş!

Atını, itini,  nallayan düştü  peşine. Son süvarisi Cemal Polat'dı... 

Kulakları çınlasın...  

Hani mümkün olsa, bilse ki yaşayacak bugün bile böbreğini verirdi, o mavi-beyaz kadavraya!

Anılarımızda kaldı o diri fotoğraf kareleri...

Hiç ölmüyorlar ki...

O anları siz de yaşasaydınız, siz de derdiniz k;  "Ne böbreği,kalbini verirdi bu şehrin Poatlar'ı..."

Ve  dahi canını vermeye hazır isimleri burada anamayacağım...

Binlerce diğer sevdalıları...

Öylesine bir tutkudur Erzurumspor, hepimize vurulan bir darbedir...

Kırkını çıkaramadan arşive gömülen bir gerçektir...

Ya da hepimize son bir mesajdır Erzurumspor;

"Siz, kırkınızı zor görürsünüz..."

Girişimcisine, aydınına, elitine, yerlisine, okumuşuna, akademisyenine,zanaatkârına, sanatçısına, iş adamına kadar herkese ve şirketinden derneğine nihayet futbol takımına kadar verilen bir mesaj...

Hadi karşı açık tekrarla;

"Siz, kırkınızı zor görüsünüz..."


***


"Bu memlekete komünizm lazımsa onu da biz getiririz" diyen kafanın "bu memlekete futbol takımı lazımsa onu da  biz kurarız " (yeter ki siz adını verin) versiyonu.


***


Şimdi seçim zamanı...

Erzurum'a nutuk çekip vaatlerde bulunmaya gelmeye başlayan herkesin boyuna takılan ilk şey; çift başlı kartalı olan bir mavi-beyaz atkı...


İnsan evine misafiri gelince, hiç bir şey yapamazsa açar çeyizlik sandığını değerli bir hediye verir ya...

O misal; biz de takıyoruz atkıyı.

El değmemiş...

Nasıl değsin ki, kırk yaşını görmesine fırsat vermediğimiz Erzurumspor ölü...

Ama atkısı pırıl pırıl, tertemiz, türkuaz ve beyaz renkleriyle dipdiri...

Gel gör ki; Dadaşın bu ruhu seçim meydanlarının curcunasına hediye!

Kim gelirse gelsin; Kültürsarayı'nın deposunda kalmamışsa, iki adım öte de;  Çın Çın Plak'ta en orjinalinin bedeli 5 TL

Kim olursa olsun, öyle bir gururla takıyoruz ki; o ölü Erzurumspor'un o en diri atkısını İnsanın anket yapası geliyor:

a) Yüzünüz ağ, boynunuz yağ olsun. Yediniz Erzurumspor'un başını.

b) Bu büyük başarınızdan ötürü Erzurumspor'un son hatırası sizin hakkınızdır!

c) Takımlarının başarısı kentlerinin başarısına bağlıdır. Biz umudu kestik. Bari takımı kurtarın. 

Hangisi ima ediliyor ki acaba?

Bence (c)


Hatta teşekkür edelim.
Bizim Erzurumspor'u her ne kadar koldan kanattan düşürmüşler ve gömmüşlerse de, her Erzurumlu'nun "belediyede işe girme" hayalini, Erzurumspor'un şahsında gerçekleştirmişlerdir.

Atkıları tüketmeyin, idareli kullanın lütfen...

En azından ayın 21'ine de bir tane  daha ayırın!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.