Ögretmenim...
Bugün "Öğretmenler Günü"... Çeşitli kuruluşlar öğretmenlere verdikleri değerden sözedecekler yine... Törenler yapılacak, şiirler okunacak konusu öğretmen olan... Radyo ve televizyonlar, günün "mana ve önemini" belirten programlar yayınlayacaklar.
Öğretmen denince, aklımıza sadece ilkokul öğretmenlerimizin gelmeyeceği aşikâr... Hemen hepsinin üzerimizde hakları vardır. Fakat, şahsiyetimizin şekillenmeye başladığı yıllarda, bizi hamur gibi yoğurup, bize en güzel şekli vermeye çalışan ilkokul öğretmenlerimizin üzerimizdeki hakları daha fazladır ve bir ömür boyu kalıcılığını korumaktadır.
Milli şuurun temelini onlar atar; vatanını, milletini sevmeyi, insanlara saygı göstermeyi, daha birçok insanî kavramı onlar öğretir bize... Düşünün; o yaşlarda, bunların tersini yapmaya çalışan birilerinin eline düşenleri... Ki bu güzel insanların içinde öyleleri de vardır. Durumun; hem o kişi ve hem de toplum açısından ne kadar vahim sonuçlar doğuracağını ve de doğurduğunu, bilmem izâha gerek var mı?
Ne var ki; elleri kırılasıcalar,"kara göklerin yıldızları"olan, "Ama düşe kalka, ama yiğit, ama umutlu", yurdumuzu sabaha kadar ışıtmaya çabalayan öğretmenlerimizi, cehaletin karanlığına gömülelim, ışıktan mahrum kalalım, bölünüp, parçalanalım diye öldürdüler, şehit ettiler bir zaman... Fakat bilmiyorlar ki; ölüm bile ayıramaz onları çocuklarından... Ruhlarından yükselen ebedî ses, öldükten sonra bile ışıtmaya, aydınlatmaya devam eder bu küçücük yürekleri...
Bu vesileyle; "Öğretmenler Günü"nün sadece konuşmalarla geçiştirilmemesini, bugünde onlara somut bir şeylerin müjdesinin verilmesini ve ayrıca öğretmenlerimizin bir gün değil, her vakit hatırlanmalarını temenni ediyor, bütün öğretmenlere karşı duyduğum hisleri, “İlkokul Öğretmenim Mehmet Bayram’ın şahsında bütün öğretmenlere...”diyerek, bana ait mısralarla dile getirmek istiyorum:
Korkumu ilk sende yendim
İlk sende gördüm geceden çıkan ışığı
Galip gelmek için hayat kavgasında
Yüreğimle direnmem gerektiğini
İlk sen anlattın bana
Kim kılavuzluk eder
Öğretmeninden başka
Karanlık bir gökte büyüyen yıldızlara
Ve bir kaybedişin ellerinde
Parçalanmadan varmak için ufuklara
Hangi rotayı takip edeceğini
Ve bildirmek için yoksul bir manzaradan
Nice renkler çıkacağını
Şefkatli ve öğreten bir yüreğe rastlamazsa
Dünyaya gönderilmiş cennet kokulu çocuklar
Halleri nice olur
Mahir bir el dokunmaz ise
Henüz açmakta olan bir güle
Kırılmadan nasıl büyüyebilir
Rengini ve kokusunu gösterecek bir zamana
İyilik ve güzellikle nasıl erişebilir
Ellerinden kim tutar
Kim tutar yüreklerinden
Kim bilir hangi acının mahkumu
Hangi zulmün sebebi olurlar
Aklıma her gelişinde ilkokul öğretmenim
-Ki onun adı Mehmet Bayram’dır
Ve ağabeylerimin de öğretmenidir.-
Gözlerim buğulanır
Boğazıma bir yumruk gelip tıkanır
Yüreğimden mihnet türküleri geçer
Ders anlatışı ve seslenişi
Zihnimde yeniden yankılanır
Yıllar önceki manzaradan payıma
Babacan bir tavır
Sevecen bir bakış düşer daima
Geçmiş kendini hissettirince sorarım kendi kendime
Öğretmenler hâlâ severler mi mini mini yavruları
Öğretmenimin beni sevdiği kadar
Küçük bir merhamete her şeyden çok muhtaçken
Soğuktan titrerken bir ince mintan altında
Üzülürler mi gördüklerinde onları
Bir emek varmazsa eğer
Kendinden beklenen noktaya
Büyük bir keder sarmaz mı
Öğretmenle birlikte bütün kâinatı
Gün gelip hatırlamadıklarında öğrenciler
Daha küçücükken teslim edildikleri
Merhametle dolu mübarek yürekleri
Saçlarını okşayan
Şefkatin nişânesi öpülesi elleri
Kahrından yıkılmaz mı
Ve şaşkınlıktan büyümez mi
Öğretmenin gözleri…
Çekip gittiğinde benim ilk öğretmenim
-Ki onun adı Mehmet Bayram’dır
Ve ağabeylerimin de öğretmenidir.-
Daha orta birdeydim
Ve ölümün ne olduğundan henüz bîhaberdim
Yine de bir kavganın ortasında arkasız kalmıştım
Ve öldüğüne
Birden çekip bu dünyadan gittiğine
Günlerce inanamamıştım
Söylendiği gibi kırk yıl kölesi olsa insan öğretmeninin
Borcu ödenir mi bilmiyorum
Ancak öyle büyük öyle büyük ki yürekleri onların
Öğrencilerine haklarını helal edeceklerini düşünüyorum
Ve bir ışık olup
Karanlığı aydınlatan bütün öğretmenlerin
Önlerinde hürmetle eğiliyor
Ellerinden
Ellerinden öpüyorum