ErzurumHaber Girişi : 04 Şubat 2010 19:19

Objektif de gitti Erzurumspor da...

Objektif de gitti Erzurumspor da...
Objektif de gitti Erzurumspor da...

Her cenazeden sonra adettir helva yapılır... Cenaze sahipleri 'o an ' yemeyi, içmeyi pek düşünemezler ama yine de adettir ya, bir iki lokma alınır o helvadan... Eee tabi bizim cenaze biraz farklı...… Sadece helva değil, kınası da var...

Erzurumspor daha mezara girmeden helvasını yiyen yedi. Afiyet olur mu, olmaz mı orasını bilemem, illa ki bir yerlerinden çıkar!..

 

Gelelim şu kına meselesine... 'Ölü görmüş ağlamamış, düğün görmüş oynamamış' derler ya hesap, o hesap... Cenaze ortada, daha defin işlemleri sürüyor ama tam bir bayram havası var bazılarında... Bakıyorum birkaç gündür aklı başında olan bir avuç insan, aylardır hatta yıllardır verdikleri mücadeleyi sürdürüyor. Onların dışında da kimseden ses çıkmıyor…

 

Kim ne derse desin ortada bir gurur meselesi var. Bir şehrin gururu var...

Ama artık yok...

Şimdi yıllardır avuçlarından avuçlarına dolaştırdıkları kınayı bayram yapanlar ya da bu hale düşmemize sevinenler nerelerine yakarlar onu da bilemem!..

***

Ben de futboldan anlamayanlardanım. Futbol hayatım halı sahadan öteye gitmedi...… Zaten bir süre önce de Kanal 25'in spor muhabiri Naci Ergen yüzünden jübilemi (!) yaptım. Naci belki spor muhabirliğinde iyidir ama futbolcudan anlamadığı kesin... Benim de anladığım bir şey var ki o da Erzurumspor sevdasıdır ve bu sevdanın da tarifi yok...

***

Erzurumspor’un küme düştüğü haberleri internet sayfalarında yer alınca, Diyarbakırlı meslektaşım Faysal Karadeniz aradı. Daha ‘merhaba’ dememe fırsat vermeden, “Böyle rezillik olur mu? Yazıklar olsun işadamlarınıza... Biz de kendimizi sahipsiz sanırdık. Şimdi yatıp, kalkıp Allah’a şükrediyorum” dedi.

Bu sözler üzerine Faysal’a karşılık veremedim...

“Biz de kendimizi sahipsiz sanırdık...”

Ne söylenir ki?

***

Erzurumspor birinci lige çıktığı dönemde İhlas Haber Ajansı'nda çalışıyordum. Her hafta ayrı bir heyecan ve stres yaşıyorduk... Maç yazısı ve yıldız tablosunu şimdilerde emekliliğin tadını fazlasıyla çıkaran Vedat Refayeli hazırlıyordu. Foto muhabirliğini de ben yapıyordum. Erzurumspor'un birinci ligdeki ilk haftalarında Beşiktaş gelmişti... Tabi beraberinde bir gazeteci ordusu... Sahanın içinde fotoğraf çekmek için maçın ilk 20 dakikasında açı arayıp durmuştum. Köşe bayrağının arkasında bir yer edindim ancak bu sefer de objektifin açısı yetmemişti. Beşiktaş maçından çekebildiğim tek enstantane köşe bayrağı olmuştu...

***

Tabi o gün İstanbul'a tek kare maç fotoğrafı geçemememizin acısını başta Vedat ağabey olmak üzere büyük şef Durdemir Bilirdönmez benden çıkarmıştı... Erzurumspor yüzünden yemediğim fırça kalmamıştı... O dönemde yanlış hatırlamıyorsam borç, harç 400 Mark vererek yeni bir objektif almıştım. Yaptığım yatırımla artık içim rahattı... O objektifi 3 yıl kullandım... Sonra bir yenisini daha aldım.

***

Geçenlerde Vedat ağabeyin söyledikleri kulaklarımda çınladı, “Aferin, bak iyi yaptın. Erzurumspor o kadar yatırım yaptı, birinci lige çıktı. Sende makina parkını genişlet ki, Erzurumspor yerine Galatasaray’ı takip edebilesin...”

Şimdi ne Erzurumspor kaldı, ne de benim makina parkım...

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.