Milli Eğitim Bakanlığı'nca belirlenen nitelikli okullar listesi nihâyet açıklandı. Evvel emirde şunu ifâde edersek; "dağ fare doğurdu" denilebilir. Zaten olacağı da buydu. Sözün yere düşmemesi adına, sınavlar kaldırılacak denildi, denilenin aksine sınav kaldırılmadıği gibi, daha sorunlu ve uygulaması daha karmaşık ve geniş bir öğrenci kitlesine fırsat eşitliği sağlamayan %10'luk gibi, oldukça daraltmış yeni bir sistem getirildi. Özellikle kız meslek liseleri ve nedense çoğu anadolu liseleri es geçildi.Temenni etmem ama, kayıt döneminde nasıl bir hengâmenin ve sıkıntı verici düzensizliklerin yaşanacağını hep birlikte görür ve izleriz. Yeni denilen sistemle getirilen nitelikli okul tanımlanması da, eğtim literatürü ve eğitim terminolijisi açısından hiç de mütenâsip ve hoş olmayan, sevimsiz, negatif ve itici bir kavram..
Ne demek yani nitelikli okul? Bakanlıkça ayrıştırıcı olmayan daha başkaca olumlu ve sıcak bir kavram ve isimlendirme bulunamaz mıydı? Meselâ proje okulu, sınavla öğrenci alan okul ve benzerleri gibi isimlendirmeler ve tanımlamalar yapılamaz mıydı?Yani şimdi diğer tüm okulları niteliksiz ve bu okul öğrencilerini, öğretmenlerini vasıfsız olarak mı göreceğiz? Bu isimlendirme ile niteliksiz denilen okullara ve bu okullarda okuyacak öğrencilere zımnen hakaret ve haksızlık yapılmış sayılmaz mı? Öğrencilerde bir kompleks yaratılmış olmaz mı? Eğitimcilerin içinde olmadığı ve hiç bir bilimsel tartışmanın yaşanmadığı, yangından mal kaçırırcasına alelacele uygulamaya konulan böyle bir sisteme ne beklenebilir? Derler ya, "acele işe şeytan karışır" deyimini hatırlatan ve belki "acemi nalbant" işine benzer gibi bir şey olmuş her halde..
Neyse olan olmuş artık; yazı biraz uzun olacak ama, bir analiz yapmak ve nitelikli olmadığına karar verilen her iki okulumuzun hıkâyesine değinmek gibi bir zorunluluk var. Nitelikli denilerek belirlenen Erzurum'a ait okul listelerine bakıldığında, tarihî "Erzurum Lisesi" ile mazisinde "darülmuallimin" ve "darülmuallimat" ünvanı taşıyan, önceleri erkek ve daha sonra kız öğretmen okulu olarak ilkokul öğretmeni yetiştiren Nenehatun Kız Anadolu Lisesi ile Erzurum Lisesi'nin nitelikli okullara dahil edilmemiş olması, Erzurum eğitimi adına büyük bir kayıp ve ayıplanacak bir talihsizlik...Makul izâhi olmayan bir uygulama..
Sultan Hamid döneminde 1889 yılında "sultani" adıyla Osmanlı'da batılı tarzda kurulan ilk liselerinden biri Erzurum Lisesi'dir. bir diğeri 1910'lu yıllardan itibaren aralıklarla eğitim sürdüren Nenehatun Kız Anadolu Lisesi' dir. Her iki okul da, Anıtlar Kurulu'nca tesçil edilmiş benzersiz tarihi binalarıyla, muhteşem fizikì mekanları ve labaratuvarlarıyla, kız ve erkek öğrenci pansiyonlarıyla, Erzurum'un yüzakı ve simgesi olmuş okullardır. Şimdi bu güzide okullar nitelikli okul olmayacak da, bilmem hangi okullar nitelikli okul sayılacak? Öyle mi? Fen lisesi ile ilk üç sırada yer alması gereken okullar bu okullar olmalıydı. Yapılan akıl alacak şey değil.
Erzurum Lisesi müzesine ve binasına girdiğinizde gözünüzde ve zihninizde bir eğitim tarihî canlanır. Biir filim şeridini izlercesine mâziye bir yolculuk yapmanın lezzetini tadar ve hazzını hissedersiniz. Öğrenci kütüklerini irdelediğinizde Türk bilim tarihine, siyasetine ve kültür hayatına yön veren çok sayıda ve önemde devlet adamının, bürokrat, asker ve iş adamlarının bu okuldan feyz aldığını görürsünüz. Sultanı olarak kurulduğu 1889 yılından, cumhuriyetin ilk başlarına, hatta ortalarına kadar Doğu Anadolu'nun ilk ve tek lisesi olduğuna şâhit olursunuz. Ahmet Hamdi Tanpınar "Beş şehir" isimli muhteşem eserinde, Erzurum'a ait izlenim ve gözlemlerini görev yaptıği yaptığı bu okuldaki öğretmenliğine borçlu...
Atatürk'ün ve İsmet Paşa'nın ziyaretlerine mazhar olmuş ve daha bir cok devlet adamının hatıralarını bağrında taşıyan, Erzurum tarihinin önemli bir kesimine tanıklık eden canlı bir eğitim müzesi ve tarihî bir okul...1963 yılına kadar her türlü devlet töreninin bahçesinde icrâ edildiği ve alnına nakışlanan tarihi saatı ile Erzurumlulara günün vaktini hatırlatan bir mekân...1940'lı yıllarda William Shakespeare'in eserlerinin ingilizce sahlendiği bir okul...
Erzurum Kongresi'nin oluşumunu gerçekleştiren ve Atatürk'ün delege olmasına imkân vermek maksadiyla kongre üyeliğinden istifa eden ve daha sonraki yıllarda Erzurum Milletvekili olarak da görev yapan Cevat Dursunoğlu bu okulda müdürlük yapar. 27 yıllık bir rekorla Necip Çadırcı ve uluslar arası yarışmalarda güreş dalında dereceler yapan Raif Akbulut yine bu okulda müdürlük yaparlar. İlk İstiklâl Marşmızı yazan Sıtkı Dursunoğlu bu okulun öğretmeni olarak hizmet verir.
Eski Başbakanlardan Ferit Melen, Milli Eğitim Bakanlarından Rıfkı Salim Burçak, Eski Bayındırlık Bakanlarından Safa Giray, Milli Eğitim Bakanlığı eski müsteşarı Bener Cordan, önemli iş adamlarından Hasan Kalyoncu, Atatürk Üniversitesi'nin gelmiş geçmiş rektörleri ve isimleri bu sütunlara sığmayacak daha nice nice Erzurumlular ve farklı illerden gelenler, bu okulun sıralarından geçerek ve eğitimlerini sürdürerek ülkelerine hizmet ettiler. Erzurum Lisesinden mezun olmak, adetâ bir marka olarak görülmüş ve övünç olarak telakki edilmiş ve hâlâ da öyle kabul görmekte...
Erzurum Lisesiyle çağdaş olan Galatasaray Lisesi, Pertevniyal Lisesi, Trabzon Lisesi ve Sivas Lisesi gibi bir çok tarihî okul, ntelikli okullar listesine dahil edilirken, eski tabirle "leyli meccâni" yani parasız yatılı bir lise olmasiyla, vaktinde Van'dan Karsa, Erzincan'dan Ardahan'a, Ağrı'dan Bayburt'a kadar yoksul Anadulu çocuklarına kapılarını açan,, günümüzde ise, Erzurum ve çevre iller kırsalından gelen başarılı çocuklarımıza yuva görevi yapan Erzurum Lisesi'nin, görmezden gelinerek es geçilmesi, hakikaten Erzurum eğitimi adına bir büyük kayıp...
Müdürlük dönemimde Erzurum lisesi'nin tarihi ismi tıpkı Galatasaray Lisesi, Pertevniyal Lisesi gibi korunarak Erzurum Lisesi adıyla anadolu lisesine dönüştürülmüştür. Nenehatun Kız Lisesi de, yine aynı ad altında Nenehatun Kız Anadolu Lisesine dönüştürülmüş ve sayın Aydın Doğan tarafından yaptırılan 200 öğrencilik modern bir pansiyona sahip, asırlık ağaçların yer aldığı koruluğuyla ve anabinasının mimari görkemiyle, mimari benzerliği az görülebilen ülkemizin sayılı liselerinden birisidir. Kısa bir süre öncesine kadar, Üsküdar Kız Anadolu Lisesi ile birlikte ikinci kız anadolu lisesi olarak eğitim sürdüren bir başarılı okul.. Üsküdar Kız Anadolu Lisesi, nitelikli okul olarak değerlendirilirken, Anabinasının yapımı cumhuriyet öncesine uzanan ve öğretmen okulu olarak hizmet veren bu nâdide okulumuzun, niteliksiz okullar safında kalması da üzücüdür. Böyle bir garabet olabilir mi?
Böyle bir kararı verenler her kimseler ise bir daha düşünmeli... Erzurum'da uzun yıllar Milli Eğitim Müdürü ve Erzurum Lisesi'nde de öğretmenlik yapmış bir Erzurumlu ve bir eğitimci olarak, böylesi bir tercihi içimize sindirmek ve kabul etmek mümkün değil. Bu keyfi ve umursamaz yanlışlığın kısa sürede düzeltilmesini ümit ediyorum. Nitelikli okul olarak seçilen 13 okula dokunulmadan bu her iki lisemizin de listeye dahil edilmesi ve boylece hatanın giderilmesi mümkün. Kapasitesi yüksek kız-erkek pansiyonları açısından, erkek öğrencilerle birlikte, özellikle taşradan ve kırsaldan gelen Erzurumlu kız öğrencilere imkân ve fırsat sunulması kayıp değil, yapılması gerekli doğru olandır.
Sayın valimizi ve özellikle sayın iktidar milletvekillerimizin Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde, bu yanlışlığı ve hatalı işlemi düzeltmeye davet ediyorum. Konuyu hem sayın Erzurum İl Milli Eğitim Müdürüne ve hem de iktidar milletvekilimiz sayın İbrahim Aydemir ve sayın Orhan Deligöz'e intikal ettirerek, duyarlılıklarını talep ettim. Hatanın izalesi için, kamuoyu oluşturulmasında yarar olduğunu ve netice alınacağını düşünüyorum.
"Yanlış hesap Bağdat'tan ďöner"