Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukcu, babaların kız çocuklarını çok sevmeler ve onlara güvenmeleri halinde kızlarınher şeyi başarabilecek güçte olduklarını belirtti.
Erzurum Ajans-Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukcu, babaların kız çocuklarını çok sevmeler ve onlara güvenmeleri halinde kızlarınher şeyi başarabilecek güçte olduklarını belirtti. Bakan Çubukçu, "Kızların okullaşmanın önündeki en büyük engel olan yanlış toplumsal değerler aşılmaya başlandı. Artık aileler, kız çocuklarını okula gönderiyor" dedi.
Bir gazetenin 'Baba Beni Okula Gönder' kampanyası kapsamında iş adamı Erol Üçer'in yaptırdığı 100 kişilik kız öğrenci yurdunun açılış törenine Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukcu, Vali Sebahattin Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hanzade Doğan Boyner, iş adamı Erol Üçer ve eşi Mine Üçer, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından halk oyunları gösterisini izleyen Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu,
kız çocukları için yapılan çalışmalardan memnun olduğunu söyledi.
Kız çocuklarının okullaşmasının önündeki en büyük engelin olumsuz toplumsal değerler olduğunu belirten Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 2002'den beri AK Parti hükümeti olarak çocuklara ve ülkenin geleceği adına eğitime büyük yatırım yaptıklarını söyledi. Devlet - millet kaynaşmasıyla büyük bir seferberlik başlatıldığını kaydeden Bakan Çubukçu, eğitime ayrılan payın bütçede önemli bir oranı kapsamasının, hayırseverlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve medyanın desteğiyle yürütülen çalışmada önemli bir
farkındalık oluştuğunu dile getirdi. Kız çocuklarının okullaşması konusunda ülke geleceği adına önemli bir adım atıldığını aktaran Bakan Çubukçu, "Yürütülen çalışmalarla kız ve erkek çocukları arasındaki okullaşma oranı farkı azalıyor. Bu ülkem adına sevindirici bir durum" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan önce Kadın ve Aileden Sorumlu Bakanlık görevini yürüttüğünü hatırlatan Bakan Çubukçu, "Özürlüler, kimsesiz çocuklar ve kadınların sorunlarına çözüme yönelik bakanlıkta gördüğüm en önemli engel, eğitim. İyi eğitim alamadıkları için istihdama katılamayan, sosyal statüleri problemli sayısız kadın ve özürlü vardı. Yaptığımız aile ziyaretlerinde birçok kadının iyi eğitim almamış olduğunu, özellikle yaşanan boşanmalardan sonra yapayalnız ve çaresiz kaldıklarını gördüm. Ülkemizin en
önemli sorunlarından biri olarak gördüğümüz kız çocuklarının eğitime katılmasını bunun için çok önemsiyoruz. Kız çocuklarının okullaşmasını projelerle artırmaya çalışıyoruz. Çünkü eğitimli kadınların toplumsal kalkınmaya önemli bir katkı yapacaklarını biliyoruz. Hükümet olarak bu konuda önemli tedbirler aldık. Haydi Kızlar Okula ve Baba Beni Okula Gönder kampanyaları kız çocuklarının okullaşma oranını artırdı" diye konuştu.
Kadınların iş ve sosyal yaşama katılımını artıran yasal düzenlemelerin yapıldığını ifade eden Bakan Çubukçu, "Ama bu tek başına yeterli değil. Bunun günlük yaşama yansıması için toplumun buna inanması, destek vermesi lazım. Kız çocuklarının okullaşmasının önündeki en büyük engelin olumsuz toplumsal değerler olduğunu biliyoruz. Bunu önlemek için yola çıkan Baba Beni Okula Gönder kampanyası da bu soruna işaret etti. Birçok yerde, hiçbir şekilde ayrımcılığa uğramayan ve sürekli motive edilen bir babanın kızı
olarak şunu özellikle söylüyorum ki, babalar kız çocuklarını çok sever ve güvenirlerse kızların başaramayacağı bir şey yok" diye konuştu.
Bakanlığı döneminde 2 kız yurdunun açılışına katıldığını aktaran Çubukçu, şöyle devam etti: "Kız çocuklarının okullaşmasının yoğun olarak sorun olduğu bölgelerde kızların okula kazandırılması konusunda yapılan çalışmalarda yurt ve eğitim imkanı ilk sırada yer alıyor. Hükümet tarafından yapılan kampanyaya destek için her kesimden çağrı yapıldı. Milliyet ve gönüllüler bu kampanyaya destek verdi. Özelilkle orta öğretimde okullaşmaya ağırlık veren bu kampanyalar, kız çocuklarının eğitim hayatının
üniversiteye taşınması noktasında çok önemli. Zorunlu eğitimin 8 yılda tamamlanmış olması başka bir şey ama kızlar için eğitimde eşik, orta öğretim. Orta öğretimi bitiren kızlar üniversiteyse devam ediyorlar. Yüksek öğrenime devam edenlerin başarısı, Avrupa ülkelerinden daha fazla. Bugün üniversite mezunu kızların, iş ve sosyal yaşamdaki yüzde 71'lik başarı oranı, Avrupa ülkeleri ortalamasının üzerinde. Hayatın tüm alanlarını doğrudan etkileyen, eğitimdir. Bu basamakta ilerleme kaydetmeden hiçbir alanda
başarı elde edilemez. Kızlar için bu kritik eşik, orta öğretim. Dolayısıyla bu alada yapılan çalışmalar yürekten desteklenmeli. Bu kampanyalarla şimdiye kadar 3 bin 600 kız çocuğu, yurt imkanı buldu. Yoksulluğun, şiddetin ve istismarın sona ermesinde eğitimli kadınlara ihtiyaç var. Buralardan yetişecek gençler, kendi hayallerini gerçekleştirecek. Bizler de onların ülke ve dünya için yaptıkları başarılarla gurur duyacağız. Bakanlığın birinci ayında Kars'a yaptığım ziyarette kızlarla sohbet ettim. Kızlardan
birisine büyüyünce ne olmak istediğini sordum. Kız öğrenci, İstanbul Hukuk'ta okuyacağını söyledi. İstanbul Hukuk'ta okuduğumu söylediğimde, o kız çocuğu 'Ben de önce hukuku bitirip sonra da bakan olacağım' dedi. Bu çok önemli. Ülkemiz adına gurur verici. Bu pansiyonlar, kızların geleceğe dair hayallerini gerçekleştirme yeri olacak. Buralar artık konforlu ve bireysel yaşam alanları olan mekanlar. Kampanya kapsamında kız çocuklarının eğitimde yoğun olarak yaşadığı barınma sıkıntısı sona ermeye başladı.
Oluşturulan ekiplerce aileler ikna edilerek eğitime kazandırılan kız çocuğu sayısı arttı. Çocuklar, kendilerine yatırım yaptığında karşılığını veriyorlar. Bu da bizim geleceğe yönelik azmimimiz artırıyor."
Üniversite yurtlaruyoruz. Hükümet olarak bu konudaında olduğu gibi bakanlığa bağlı tüm yurtlarda açık büfe uygulamasına geçildiğini vurgulayan Bakan Çubukçu, "Anadolu'nun her yerinde çocuklar artık açık büfeyle kahvaltılarını yapacaklar. Bunun yanı sıra anayasada yapılan pozitif ayrımcılık değişikliğiyle 2010- 2011 eğitim - öğretim döneminin ilk döneminde kızların taşıma ücreti ve yemek parasını biz karşılıyoruz. İkinci dönem erkeklerin de karşılayacağız. Çocukların eğitimden mahrum kalmaması için ülke
kaynaklarını seferber ettik. Onların daha iyi bir ortamda eğitim görmesi bizler için mutluluk" diye konuştu.
Vali Sebahattin Öztürk de "Burada 100 kişilik bir kız yurdu yaptırdılar. Valilik olarak yürüttüğümüz her ilçede bir kız yurdu yapma projesi kapsamında Aziziye'de de bir kız yurdu yapıldı. Yürütülen kampanyalar ve yapılan yurtlarla kız çocuklarının eğitime katılma oranı yüzde 80'lere ulaştı. Bunu yüzde 100'e ulaştırmaya çalışıyoruz. Diğer ilçelerde de kız yurtları ve kız meslek liseleri yapma hususunda çalışma yapıyoruz. Bugün burada bir başlangıç yapma fırsatı bulmuş olduk. Eğitime yüzde 100 destek
kapsamında ilimizde bir çok hayırsever katkıda bulundu. Ama kızlara yönelik kampanyanın devam etmesini arzu ediyoruz. Ta ki kızların eğitime yüzde 100 oranında katıldığını görene kadar" diye konuştu.
Eşi Mine Üçer'le birlikte katıldığı açılış töreninde Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun Erzurum'a kız meslek lisesi yapılması yönündeki talebine olumlu yanıt veren iş adamı Erol Üçer, eğitimin öneminin bilincinde olduğunu, bunu icraata dönüştürmek için de eşiyle birlikte çalıştıklarını söyledi. Sarıkamış, Doğubeyazıt, Iğdır'dan sonra dördüncü kız yurdunu Erzurum'da yaptırmaktan mutlu olduklarını anlatan Üçer, "Doğu'nun kalesi olan Erzurum, benim için önemli bir şehir. Ailemden birçok kişi Birinci
Dünya Savaşı'nda burada savaştı. Dedem Sarıkamış'ta alay komutanıyken 1915'te şehit oldu. Babam burada askerlik ve Kars'ta valilik yaptı. Bundan dolayı kendimi buranın bir hemşehrisi olarak görüyor ve kendi ölçülerim içerisinde eğitime katkıda bulunmaya çalışıyorum" diye konuştu.
Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hanzade Doğan Boyner, yaklaşık 6 yıl önce başlattıları 'Baba Beni Okula Gönder' kampanyasında yurdun birçok noktasında kız yurdu yapılmasına öncülük etmekten mutlu olduklarını kaydetti.