Neyleyim köşkü sarayı, içinde salınan yar olmadıkça!

Çok büyük bir ihtimalle Erzurum Büyükşehir Belediyespor'u yeni sezonda Gümüşhane'yi bir üst lige çıkartan Yavuz İncedal çalıştıracak. Daha önceki başarılarını da dikkate aldığımızdan dolayıdır ki kimseninYavuz İncedal ismine bir muhalefeti filan sözkonusu değil. En azından şu an için bir problem yok.

***

Her sezon trilyonları aşan bir harcama ile ligde mücadele eden Büyükşehir Belediyespor'un İncedal ismi ile anlaşması, yünetimin en azından bu sene işi sıkı tutmak istediklerini ve bu konudaki samimiyetlerini ortaya koymaktadır. Bu samimiyet adına güzel bir isim! Süper ligde takım çalıştıran bir hoca da transfer etseydiler aynı ölçüde bir hoca transferi olurdu bu transfer. Buraya kadar herşey normal. Gerçekten şu ana kadar yapılan hareketler 'çok güzel hareketler'! Ama tek başına hoca transferi belirlenen hedef için yeterli mi? Elbette değil!

***

Bakın Erzurum takımını o zaman süper lige çıkartan sadece teknik direktör değildi kuşkusuz. Her ne kadar şampiyon hoca olarak anılsa da teknik direktör Sadi Tekelioğlu, süper lig için tek başına bir şey ifade etmezdi, edemezdi! Eğer sevgili hocam bugün egoda bir sorun yaşamıyorsa onu kendisi de çok iyi bilir!Tekelioğlu'nu Tekelioğlu yapan oyuncularıydı! Coşkun'uydu, Atilla'sıydı, Furkan'ıydı, Ali Rıza'sıydı,Muzaffer'iydi, Zafer'iydi.. Peki, Erzurum'u süper lige çıkartan etken sadece teknik direktör ve futbolcular mıydı? Elbette ki hayır! O çarkları çalıştıran bir mekanizma vardı, o da taraftar! Kimin ne kadar o takıma şampiyonluk yaşatmışsa, taraftar da o kadar yaşatmıştır! Tüm Türkiye'de örnek gösterilen bir taraftarlık olgusu yaşatmıştır. Bugün dahi o kadronun teknik adamı da ter döken futbolcusu da, ''Taraftarımız olmasaydı bu iş olmazdı'' diyebiliyor..

***

Şimdi bakıyorum da, Büyükşehir Belediyespor'un en önemli sorunlarından biri taraftar. Bir türü Erzurumspor seyircisini arkasına alamadı. Bir, iki maçına ben de gittim, baktım. I-ıhh! Tabirimi bağışlasınlar lütfen, kuru kalabalık! Vızılayan ama bal vermeyen arı hepsi! Ne yaptıysa olmadı. Adından mıdır, huyundan mıdır, nedir bilinmez, bir türlü bu Belediyespor'da seyirci devreye girmedi. Ya da giremedi. O yüzden de ben bir Türk Sanat Müziği parçası olan ve sözleri Celal Erten'e, bestesi Kadri Şençalar'a ait hicaz makamındaki o meşhur eser ile yönetime sesleniyorum: Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı. İçinde salınan yar olmadıkça!

***

Büyükşehir Belediyespor'a bu işler için 'kafa yoran' her kim ise! İnsanlar Ahmet Küçükler'i, şunu veya bunu sevmiyor olabilirler. Küçükler'i veya şunu bunu değil, o takımı sevdirecek birilerini bulsun. İlla ki seven birileri çıkar. Hele ki o eski Erzurumspor'un 'haşlak' taraftarlarından mutlaka bu takıma çok iyi bir taraftar grubu çıkar. Ne et et, o taraftarı bul! Aksi halde ben sanıyorum ki o Yavuz İncedal yaprak vermez,'kuru bir dal' olarak kalır!

***

Diğer taraftan Erzurum Büyükşehir Belediyespor'da bir başkan değişimi de çok kötü durmaz gibime geliyor! Daha önce bir Hamza Cimilli ismini duymuştum. Küçükler'in, Hamza beye böyle bir teklife götürdüğü söyleniyordu. Geçtiğimiz günlerde Ankara'da bir şekilde bulup görüştüğüm Küçükler, bu ismi yalanlamıştı.''Başkan problemimiz yoktur!'' demişti. Ama ben, şöyle kitleleri hareketlendirecek, şehre heyecan verecek, biraz da futbolun içinden gelecek bir başkan ile 'yolun yarılanacağına' inanıyorum. Kendisi de bilir. Saim bey ile en küçük bir problemim olmadı. 'Selam, aleykümselam'dan öte bir ilişkimiz mevcut değil. Bu işler ile biraz uğraşmış ve bu konuda biraz tecrübe edinmiş biri olarak derim ki, Saim Özakalın yine yönetimde kalmak suretiyle şöyle 'flaş bir isim' başkanlığında Belediyespor ne de güzel olurdu!

***

Elbette ki kalem bende, köşe bende! Atarım da tutarım da! Ama bir de Ahmet bey şu önerimi yabana atmasa, ne kaydeber?

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.