Jostein Gaarder'in yazdığı "Sofi'nin Dünyası" adlı eserde bir örnek verilir.
"Diyelim ki evinizin salonunda yanıbaşınızdaki kedinizle koltuğunuzda oturuyorsunuz, birden evinizin koridorundan zıplayarak gelen bir top önünüzden gelip geçerken, kedi topun peşine koşturur, siz de evde başka biri olmadığını bildiğiniz için, topun geldiği yere koşarsınız.."
Anlatım birebir olmasa da örnek budur.
Kedi topa koşarken neden siz topun geldiği yere doğru seğirtirsiniz; çünkü normal bir insansınız ve beyninizde kıvrılan "neden" sorusu sizi buna yöneltir.
Bu bağlamda birkaç örnek de biz verelim.
Mesela, yanınızda kedi değil de büyüyünce koyun olacak bir kuzucuk var; o, ne topun geldiği yere bakar, ne de ardından gider!
Veya yanınızda büyüyünce öküz olacak bir inek oğlu var, o da zıplayarak geçen topa geviş getirerek bakar!
Ya da koynunuzda beslediğiniz yılan,ayaklarınızın dibinde kıvrılmışken top zıplayarak geçerken her halde o da kaçar!
Peki, yanınızda bir insan olsun; ama bu insan halk için, ülkesi için değil de kendi ve küçük çevresi için politika yapan siyasetçiler tayfasından bir muhterem olsun! Elbet topun peşine koşmazdı; ama siz "neden" sorusuna cevap aramak için yerinizden kalkmaya çalışırken, o sizin elinizden tutarak size topun özelliklerinden bahseder, neden zıpladığını anlatmaya çalışır, kafanızı karıştırarak oyalardı mutlaka!
Düşünme ve yargılama gibi bir derdi olmayan hayvan cinsinin, kendi özelliklerine göre davranması kadar normal bir şey olamaz!
Peki, yaradılışında düşünme ve sorgulama gibi mucizevi bir ayrıcalık bulunan insan oğlu insan olumlu ya da olumsuz herhangi bir olayın sonucunu belirleyen "nedeni" sormaktan ve sorgulamaktan neden uzak durur!?. ( Sorgulayanlar olursa neden suçlu bulunur!)
Kendisine sunulanı mutlak doğru olarak kabul ederek neden gerçeği araştırmaz?
Neden bu coğrafyada savaşlar bitmez?
Avrupa'nın çoktan tarihe gömdüğü mezhep savaşı neden buralarda kışkırtılarak kan akıtılır?
Dünyadaki tüm İslam ülkelerinin toplam geliri neden bir Japonya'nın gelirinden daha azdır?
Ülkemizde 2002 yılındaki asgari ücretle yedi adet çeyrek altın alınırken, bugünkü asgari ücretle neden beş çeyrek altın alınabiliyor?
Orta öğretimde neden felsefe dersi gerekli görülmüyor?
Tüketim alabildiğine özendirilirken neden üretimin perişan hali sorulmuyor?
Neden bu topraklara nefret tohumu ekiliyor?
Birlik ve gerçek din kurak bırakılırken, kin başakları boy versin, diye kim su bağlıyor bu memlekete; kimler ne zaman kaldıracak bu hasadı?
Her gün gelen şehit haberleri neredeyse kutu haber olarak sunulacak!
Vicdanları kanırtarak kanıksatılmak mı isteniyor yoksa!
Bu ölüme övgü yaşama sövgü neden?
Ben de merak edip birkaç kişiye bunu sordum.
Biz neden merak etmiyoruz da topun peşinden koşuyoruz?
Fikri Güzel, dedi ki; okumayan ve felsefeyi sevmeyen düşünme yetisini kaybeder; o yüzden de kendine sunulanı sorgulamadan kabul eder, bu kabul ediş zaten "neden" sorusunu gerektirmez.
Zikri Talan, dedi ki; halkın düşünmesine ve sorgulamasına ne gerek var; biz onların yerine düşünür ve gerekeni yaparız,nedenini de yalnız biz biliriz, yasa da biziz kasa da!
Sıtkı Sıyrılmış da memleketten umudunu kesmiş; şöyle bir baktı, yaktı sigarasını yürüdü gitti!