Kültür-SanatHaber Girişi : 13 Kasım 2009 01:00

Musa'nın asası!...

Musa'nın asası!...
Musa'nın asası!..

Bilmiyorum ki başlık yanlış mı!

Yoksa, doğrusu asanının Musa’sı mı olmalıydı!

Bakın, sizlere bir şeyler söylemek isteyeceğim.

Musa adında bir çocuk vahşice katledildi memleketim Erzurum’da.

Adı, Musa olan bir çocuk.

Belki de doğru tümce, çocuk olan bir Musa; ya da çocukluğunda mir olmuş bir usta.

İçiniz tekrar acıyacak!

Acısın!

Biri vahşice öldürüldü.

Bu sizin çocuğunuz da olabilirdi!

Belki çok sevdiğiniz komşunuzun çocuğu, belki de kanınızdan biri…

Ne hissederdiniz?

Acınız nasıl olurdu?

Kader ya da ecel mi derdiniz?

Geçiniz!

Artık günümüzde böylesi sahtekârlıklara pirim vermenin ne bilimsel ne de dinsel bir anlamı kaldı!

 

Şimdi dönelim geriye.

Firavun’un önünde yılan olan asa mı Musa’yı Musa yaptı; yoksa Musa mı asasını yılan yaptı!

Kafa karıştırmak değildir niyetim.

Demek istediğim şudur.

Koşullar canlının geleceğini belirler.

Tıpkı hayvanlar gibi.

Tıpkı bitkiler gibi.

Tıpkı insanlar gibi.

Eğer Musa, Musa olmasaydı o asa yılan olur muydu?

Yoksa o asa yılan olduğu için mi Musa Musa olmuştur!

Yani araçlar mı önemlidir, öz mü?

Bana kalırsa ikisi de birbirini tamamlayan iki önemli öğedir bu hayat denilen hergelen meydanında.

Koşullar insanları şekillendirir; insanlar da koşulları…

Bu böyle değil midir?

 

Günlerdir kendime soruyorum.

Küçük Musa’yı katleden o cani ruhlu kişi elime geçseydi ne yapardım?

İlk tepkim akılsızca olurdu elbette!

Hiç düşünmeden, hiç tereddüt etmeden gücümün yettiğince çullanırdım üstüne!

Ama bu yanlış olurdu.

Akıllıca olan, onun gözlerinin içine… Tam içine bakabilme cesaretini gösterebilmemdir.

Ve şunu çekinmeden sormak isterdim!

-“Söyle bakalım, ne hissettin öldürürken?”

Biliyorum, alacağım cevap asla beni doğru sonuca götürmeyecekti; çünkü, ‘insan’ denilen canlı türünün bilmecesini ne asırlar çözebildi ne de asırlar içinde yaşayan düşünürler.

Savaş…

Emperyalizm…

Falan… Filan…

Üç kuruşluk aklımızla okuduğumuz beş satırlık şeylerden bizde kalanları beynimizde dört işlemden geçirdikten sonra iki kere sağlamasını yapmalıyız.

Bir. İnanç.

İki. İlke

Eğer ikisi de yoksa, iki kere ikinin dört ettiğinden bile şüphe etmek gerekir bana kalırsa!

 

Musa bir çocuktu!

Parçalanan binlerce çocuktan biriydi.

Şunu unutmamak gerekir ki!

Tarih boyunca neden ne olursa olsun öldürenler her zaman ölenlerden çoktur!

Katilleri de bir ana doğurdu; ama onların ebesi de toplumdu.

 

Dinsel geçmişe Musa asasını yılana çevirerek geçmiştir!

Düşünmek gerekir!

Musa, Musa olmasaydı asa yılan olur muydu!..

 

Garip bir duygu!

Günlerdir düşünüyordum.

Nasıl edeyim de, nasıl bir yazı yazayım da Erzurum Valisi ve Erzurum Emniyet Müdürü “Bireysel Silahlanmaya Karşı” bir kampanya başlatsınlar diye!

Oysa asıl mesele “insanlaşma” kampanyasının başlatılmasıymış!

Evet, az da olsa içimizde yaşayan hayvanların insanlaştırılması kampanyası…

 

Anladım ki mucize asada değil Musa’daymış!

Rahat uyu küçük Musa!

Belki de ölümünle attığın asa bir işe yarayacaktır!

Hiç değilse Erzurum’da!

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.