Milli Eğitim Bakanı sayın Mahmut Özer, kendisini ziyaret eden ve atanmayan iki öğretmen adayına, sohbet arasında "Mühendisler de atanmıyor, ama böyle ağlamıyorlar" gibi mukayesesi yanlış ve yerine hiç oturmayan, öğretmenleri incitici bir ifâde, bir laf sarfetmiş. Bakanlık, bu hoş olmayan ifadelere yalanlama getirse de, sayın Bakan ile görüşen iki öğretmen adayı görüşme esnasında bu söz ve ifadelerin sayın Bakan tarafından aynen ifâde edildiğinden ısrarcı olmuşlar ve dolayisiyle Bakanlığın açıklaması pek inandırıcı olmamıştır.
Sayın Bakanım; mühendisler kamu ve özel sektör dahil, sair pek çok alanlarda iş yapabilecekleri alanlar mevcut iken; söyler misiniz, atanamayan bir öğretmen öğretmenlik yapmanın dışında hangi alanlarda çalışabilir veya istihdam edilebilir? Bir edebiyat, tarih, kimya, Türkçe, fen bilgisi, bir sınıf öğretmeni veya bir Beden Eğitimi öğretmeni bir mühendislik bürosu açabilir mi? Mühendisler gibi proje üretebilir mi? Para kazanabilirler mi? Çok düşük ücretli ve gelecek garantileri olmayan bazı özel okullarda geçici iş bulmaktan başka bir çare ve başka bir imkânları mı var atama bekleyen yüz binleri aşan öğretmenlerin? Öğretmenler ancak öğretmenlik yapar.
Çözüm belli: Cumhuriyetle oturtulan, fakat giderek bozulan öğretmen yetiştirme politikalarına hızla ve yeniden bir dönüş yapmak ve her yıl ülkemizin duyduğu ihtiyaç kadar öğretmen yetiştirmekten geçer. Başka bir çıkar yol da yok sanırım. Bizler mezun olduğumuz yıllarda, ilkokul öğretmenleri hemen iki ay içinde, yüksek öğrenimlerini bitiren öğretmen adayları ise mezuniyetlerinin hemen bir sonraki haftanın ilk gününde il merkezinde bir okula öğretmen olarak atanır ve ilk ayda maaş almaya başlardık. Sonraki günlerde Ankara'da gerçekleştirilen kura çekim yoluyla asıl görev yerleri belirlenirdi. Böylece mezun olmuş hiçbir öğretmen de açıkta kalmazdı. Dünden gelen ve günümüzde de hâlâ devam eden yanlış plânlama ve politikalarla ne yazık ki bu güzel düzen ve bu güzel işleyen çark bozuldu.
Sayın Bakanım, yaptığınız öğretmen- mühendislik mukayesesi hatalıdır ve Milli Eğitim Bakanı olarak òğretmenleri üzen bir yorum olmuştur. Sizin mesleğiniz de mühendislik. Olabilir. Milli Eğitim Bakanı olmanızda bir beis yok. Fakat milyonları aşan sayıda öğretmenimiz var. Ama dört Bakan yardımcınızdan biri bile öğretmen değil. Büyük bir eksiklik sayılmaz mi? Öğretmene verilen değer bu mu olmalı bu ülkede? Öğretmenlerin aidatları ile keyif çatan sendikalar acaba ne işle meşguller?
Sizlerden yardımcılarınızdan en azından birinin öğretmen olmasını beklemek hakkımızdır sanırım.
Mühendislerin özelde birçok iş imkanı var denmesi ve bu sebeple gözardı edilmesi olayı ne zaman bitecek bir mühendis olarak merak ediyorum. Belki öğretmen ve mühendis kıyaslaması doğru olmamış ama en azından mühendis lafını söyleyebildiklerini bu sayede gördük buna bile şükredecek durumdayız. Bu arada birçok patent alınabilecek projesi olan biri olarak daha prototip yapabilecek gücümün olmadığını ve 4 yıllık işsiz, çalıştığı işlerde komik rakamlar alıp sabretmek zorunda olan biri olarak yazıyorum. Bu tatsız olayın iki taraf için yararlı olması dileğiyle...
Ne güzel eğitim politikası. Hem bakan hem de bakan yardımcıları eğitimci değiller. Not:Mühendisspor.
Sendika ve sendikacılar özelden yükselme eş dost iş ayarlama peşinde.Birde yeni atananlara uyemiz ol formu tutusturma sevdasında..
Yazınız için teşekkür ederim Fevzi Bey. Maalesef ülkemizde insanlar liyakati olmadan sadece ve sadece siyasi araciliklarla hiç haketmedikleri bir koltuğa oturtulursa bu laflari da çok kolay sarfederler.Ben de öğretmenim ve öğretmenlere yapılan tüm haksızlıkları nefretle kınıyorum.
Makamı ne olursa olsun az konuşmalı dikkatli konuşmalı . Yanlış olmuş ama üzerinde durulmaya değmez . Sayın bakan da hatasını anlamıştır geçelim ülkemiz için önemli meseleler var . Öğretmenler niye incinsin ki ? Devlet elinden geleni yapıyor atamalar gecikebilir düzeltilir.