5 ve 6 Eylül'de Ankara'da toplanacak CHP Olağanüstü Kurultayı öncesinde Muharrem İnce Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a konuştu.
Erzurumajans-5 ve 6 Eylül'de Ankara'da toplanacak CHP Olağanüstü Kurultayı öncesinde Muharrem İnce Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun
değiştiğini söyleyen İnce, "Son yıllarda parti sağcılaştı. Sağa
benzedikçe sağdan oy alacaklarını düşündüler. Bu da davaya zarar verdi.
Heyecan kayboldu." eleştirisinde bulundu.
"Türkiye'nin yüzde
70'i sağcı, yüzde 30'u solcu." klişesine de itiraz eden İnce, "Bu doğru
değil. Bu bize pompalanan bir şey. Türkiye'nin yüzde 70'i sağcı ise
Ecevit yüzde 42 oyu nasıl aldı?" dedi.
2015'TE YÜZDE 30'UN ÜSTÜ 2019'DA BİRİNCİ PARTİ
İnce kazandığı takdirde ise hedeflerini şöyle açıkladı:
"SORU: Genel başkan olursanız CHP seçimde yüzde kaç oy alır?
İNCE: Rakamları açıkça söyleyeyim mi?
SORU: Buyurun, söyleyin.
İNCE: 2015'te yüzde 30'un altında kalırsam bırakırım. 2019'da birinci olmazsam bırakırım.
SORU: Yani ilk seçimde yüzde 30'u yeterli mi buluyorsunuz?
İNCE:
Çok kısa bir sürem var. 8 ayda, 10 ayda bu kadar olur. Yalan söyleyecek
halim yok. Zaten yüzde 30'un üstü başkanlık sistemini engellemeye
yeter."
DEMİREL BUGÜN 70 YAŞINDA OLSAYDI ERDOĞAN'I SALLARDI
"Ekmek
dersen, aş dersen, özgürlük dersen, dayanışma dersen olur. Ama
insanlara şezlongçu dersen, makarnacı dersen, tıpış tıpış gidecekler
dersen olmaz." diyen Muharrem İnce, şöyle devam etti: "Muhalefet
beceriksiz, muhalefet başarısız. Tayyip Erdoğan bu nedenle 13 senedir
ülkede at koşturuyor. Süleyman Demirel bugün 70 yaşında olsaydı, Tayyip
Erdoğan'ı üç ayda sallardı."
MUHARREM İNCE'YE GÖRE KEMAL BEY'İN 9 OLUMSUZ ÖZELLİĞİ
İnce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 9 olumsuz özelliğini şöyle sıraladı:
"- BİR: Ortak akla inanmıyor. Evet, herkesi dinliyor ama sadece dinliyor. Dinlemenin ötesinde bir şey yapmıyor.
- İKİ: Bilimsel yöntemlerden uzak. Algı yönetimi nedir bilmiyor, kamuoyu araştırmaları yaptırmıyor.
- ÜÇ: Sağcılara bayılıyor, sağcıları çok seviyor. Solcuları sevmiyor, solculardan uzak duruyor.
- DÖRT: Cesur değil... Cesur çıkışlar yapmıyor, yapamıyor... Risk almaktan kaçınıyor.
- BEŞ: İddiası yok. Hep şerefli ikinciliğe razı, birinci olacağım diyemiyor. Meydan okuyamıyor.
- ALTI: Eskiden daha açık, daha devrimciydi ama değişti. Artık daha kapalı ve devrimcilikten uzak.
- YEDİ: Halkı tanımıyor. Halkın dokusunu bilmiyor. Halkın nasıl düşündüğünü, olaylara nasıl yaklaştığını kestiremiyor.
- SEKİZ: Bırakmayı aklının ucundan bile geçirmiyor. O da koltuğa yapışıp kalan siyasetçilerden biri haline geldi.
- DOKUZ: Farklı yerlede farklı konuşuyor. Güneydoğu'da özerklik diyor, Batı'da başka bir şey söylüyor."
Söyleşinin öne çıkan kısımları şöyle:
CHP BÖYLE GİDERSE BAŞKANLIK SİSTEMİ GELİR
"Muharrem İnce, sohbetimiz boyunca sürekli "tehlikenin farkında mısınız" edasında konuştu.
Tehlikeden kastı: Başkanlık sistemi.
İşte İnce'nin bu bağlamda söyledikleri:
"Benim
çıkışım köprüden önceki son çıkış. Eğer CHP, yüzde 24 alırsa, AKP yüzde
45 alırsa... Geçmiş olsun. Başkanlık sistemi gelir. Çünkü AKP, 367'yi
geçer... Ondan sonra da CHP'nin genel başkanının kim olduğunun falan
hiçbir önemi kalmaz. Bir diktatör ülkeye tam olarak egemen olur. Bu
gidişe bir dur demek lazım. Bu seçimde bunu ben durdururum. Bunu
durdururum ve oradan indiririm."
DAVUTOĞLU'NU PAÇAVRAYA ÇEVİRİRİM
Başbakan Ahmet Davutoğlu
SORU: Ahmet Davutoğlu başbakan oldu. Şöyle mi diyorsunuz: Erdoğan zor rakipti, Çankaya'ya çıktı... Davutoğlu ise kolay lokma...
İNCE: Evet. Daha kolay lokma. Onun da toplumu tanıma konusunda zaafları olduğunu düşünüyorum.
SORU: Yani o da Kılıçdaroğlu gibi mi diyorsunuz?
İNCE: Kemal Bey'i bir AKP'liyle hiçbir zamam kıyaslamam. Onu ayrı tutarım. Abimizdir, genel başkanımızdır.
SORU: Peki Davutoğlu'na dönelim o zaman.
İNCE:
Davutoğlu hayalci. 49 vatandaşımız rehin, Libya'da, Irak'ta, Kuzey
Afrika'da 80 milyar dolarlık kontrat iptal edilmiş, müteahhitlerimiz zor
durumda. Türkiye'nin sınırları değişiyor. Kimin komşusu olduğumuz belli
değil. AB hedefi kalmamış. 1.5 milyon Suriyeli aç, sefil ülkemizin
kentlerinde dolaşıyor. Kısacası Davutoğlu, Türkiye'nin başını belaya
sokan biri. Bu kadar başarısızlıktan sonra nasıl oluyor da bir üst
göreve geçebiliyor? Ben onu meydanlarda yıkacağım. Faşistler,
diktatörler balkonlarda konuşur... Solcular, devrimciler meydanlarda
konuşur. Ben meydanlarda konuşarak yıkacağım onu. Paçavraya çeviririm.
SORU: Peki rakip olarak Erdoğan yerine Davutoğlu'nu mu tercih edersiniz?
İNCE: Fark etmez. Önce Davutoğlu yıkılacak, sonra sıra Erdoğan'a gelecek.
BİZİM GENEL BAŞKAN, AKP'NİN İÇİ KARIŞSIN DİYE BEKLİYOR
MUHARREM İnce diyor ki:
"Bizim
Genel Başkan'la anlaşamadığımız bir konu daha var. Bizim Genel Başkan
kapalı toplantılarda hep AKP'nin içinin karışacağına dair bilgiler
veriyordu. Bülent Arınç kavga çıkaracakmış, Abdullah Gül şöyle demiş
falan... Gül ile Erdoğan kavga edecekmiş, biz de pastadan pay
alacakmışız. Ben bunu doğru bulmuyorum. Onların iç kavgaları, iç
çelişkileri bizi ilgilendirmemeli. Biz kendi işimize bakmalıyız. Onların
kavgalarına bel bağlamak hiç yakışık almıyor".
DERSİM'İ CHP BOMBALADIYSA ULUDERE'Yİ DE AKP BOMBALADI
SORU:
CHP'nin tarihiyle hesaplaşması meselesi var. Siz böyle bir
hesaplaşmanın içine girer misiniz? Yoksa tarihimiz apaktır mı dersiniz?
İNCE: Hayır, öyle demem.
SORU: Dersim'i tartışır mısınız mesela? Kemal Bey tartışmaya yanaşmamıştı.
İNCE:
Şöyle tartışırsak olur: Dersim'de bombalayan olarak CHP'yi görüyorsak,
Uludere'de bombalayan olarak AKP'yi göreceğiz. Dersim'de CHP bombaladı,
Uludere'de AKP'nin zerre sorumluluğu yok diyen adamla CHP tarihini
tartışmam ben.
SORU: Kendi tarihinize eleştirel bir gözle bakacak mısınız?
İNCE:
Tartışırım tabii... Hata varsa özür de dilenir. Varlık Vergisi'nin
neresini savunayım? CHP'nin hatalarından biridir. Ama ben Uludere'yi
tartışmaya açmayan adamla Dersim'i tartışmam.
MUHARREM İNCE 'UZUN ADAM' MI
SORU: Boyunuz kaç?
İNCE: 1.80.
SORU: Maşallah!
İNCE: (Gülüyor)
SORU: Boy çok mu önemli?
İNCE:
Ben boy konusunda bir şey demedim. O çarpıtma bir haber. Dünyayı uzun
boylular yönetmişitir ama dünyanın kaderini hep kısa boylular
değiştirmiştir. Bunu bilmeyecek kadar cahil değilim.
SORU: Uzun boylu Erdoğan da kısa boylu kim?
İNCE: Atatürk.
SORU: Tekrar ediyorum. Çok mu önemli bu boy olayı?
İNCE:
Ben bu kadar ucuz işlerle uğraşacak kadar cahil değilim. Ben bir
cehaleti sergilemek için bir ironi yaptım. Meydanlarda boy tartışması
yapana, meydanlarda soy tartışması yapana bir göndermede bulundum.
RAMAZANDA İÇKİ MESELESİ
SORMASAM olmazdı.
Sordum.
"Takvim gazetesinde ramazanda içki içti diye bir haber çıktı, ne diyorsunuz" dedim.
Başlattı anlatmaya:
"O
fotoğrafın ne zaman çekildiğini mahkemede göreceksiniz. Yargıya intikal
etmiş bir konuyu konuşmayacağım. Bir kere ben bira içmem. Bunu herkes,
benim dostlarım bilir. Sonra o fotoğrafın ne zaman hangi gün çekildiğini
mahkeme kayıtları ile avukatlarım ortaya koyuyorlar. Hiçbir sorun
görmüyorum. Buna benzer pek çok şey oldu geçmişte bana, hepsinde
mahkemelerde aklandım. Burada da o görülecek. Bunu tartışmak bile
istemiyorum. Bir kere oradaki bira değil enerji içeceğidir onu
söyleyeyim. İkincisi hangi gün ramazanda mı, daha önce mi bunların hepsi
mahkemede çıkacak. Ayrıca bu konu kimseyi ilgilendirmez. Ben bu tür
konularda hep mahkemeler ile meydan okudum, bana geçmişte fezlekeler
düzenlendi. Mahkemelerde aklandım, ondan sonra konuştum."