Yazma eylemini biz, analarımızın namahrem karşısında örtünüp, mahrem karşısında çıkarttıkları yazma ile karıştıran ikiyüzlü kazmalara inat olarak değil, gerçek izlenimlerimizle yapıyoruz...
Bu girişi şunun için yaptım.
Bazı yazılarıma gelen ileti ve yorumlarda, kimi okur ‘hoş’ demiş, kimisi de ‘boş’ demiş!
Boş bir yazıdaki doluluğu göremeyenler, hoş bir yazıdaki boşluğu da göremezler.
Bu yazının içeriği Erzurum’daki MHP.
Erzurumlu, AKP ile şifreli bir sınava giriyor.
MHP Genel Başkanı Sayın BAHÇELİ, her konuşmasında, AKP’nin Okyanus ötesinden yönetilip ve yönlendirdiğini, söylüyor. Sanıyorum, Erzurum mitinginde de sosyal konulardan çok bu konuya değinecektir.
Çünkü, Erzurumlunun ne kadar milliyetçi bir yapısının olduğunu bilmekte ve bu yüzden de Erzurumluyu ayrı bir yere koymaktadır.
Ancak!.. Sayın BAHÇELİ’nin hatırlamak istemediği bir gerçek var Erzurum’da; o da bu memlekette kökten dincilerin ümmetçiliği kavrayıp, milliyetçiliği ötelediğidir.
Elbette bu benim şahsi düşüncemdir.
Bu konuyu Erzurum MHP İl Başkanı Sayın Kaya ile konuşurken aynen şunu söyledi.
“Bizim derdimiz memleket meselesidir; imanımızın da yapımızın da ne yönde olduğunu Erzurumlu bilmektedir. Bu güne kadar Milliyetçi Hareket’e leke düşürmeden ve kendimize yakışan bir şekilde hareket etmeye çalıştık ve çalışacağız. Kimse Erzurum’la oynamaya kalkmasın!”
“Kimse Erzurum’la oynamaya kalkmasın,” derken, sormadım; ama gözlerindeki ve sözlerindeki kararlığı ben şöyle yorumladım.
Bazı konularda düzmeceye gelmeyiz; ama sabrımız da zorlanmamalı.
Erzurum çağdaş bir şehir olma yolunda.
Özellikle bu huma kuşunun MHP kanadı otuz yıl öncesinin kanadı değil; kanadının telekleri yenilenmiş ve yeniden güçlü bir şekilde kanat çırpmaya hazır gibi.
Her düşünceye ve her inanca saygılı bir MHP İl Başkanı görüyorum aylardır.
Ama “mesele memleketse, bu konuda zar atmayız,” diyor Sayın Kaya.
Evet!
Erzurum şifreli bir sınava yaklaşıyor.
Kazanmak için ya şifreyi bileceksiniz; ya da bildiğiniz gerçekleri anlatacaksınız.
Erzurum İl Başkanı Sayın Kaya’ya şifreyi sorduğum da ise;
“Şifre, ne fikrimizde ne de zikrimizde,” dedi, “doğru şık MHP.”
“Peki,” dedim, “geçenlerde gelen Sayın Gürsel Tekin’in komşu olarak önce sizi ziyaret etmesine ne dersiniz?”
Gülümsedi.
“Nezaketinden!”
Ben de zevkimden dört köşe oldum bazı yuvarlaklara inat!
Şimdi bazıları, şunu diyecektir.
Sol kanadınla uçuyordun, ne çabuk sağ kanadını çırpmaya başladın!
Oysa şunu hiç anlamayacaklar!
Bir köşe yazarı (bana göre) gördüğünü usundaki kadrajıyla kareleyen bir fotoğrafçıdır!
Manzara güzelse güzeldir; çirkinse çirkin!
Ama gerçektir.
Bana ne!