Mes'uttur o insanki yaşar hatıralarla -2-

ESKİ SPOR SALONI -2-

Palandökenspor, Yolspor, Kombinaspor, 3 Temmuz (İbospor) gibi kulüplerin bünyesinde boks yapan boksörlerden; Ayhan Kodak, Hayati Gardiyanoğlu, Şefi Pirimoğlu, Metin Çağlar, İdris Taş, Cazım Vuraler, Şevki Deniz, Ruknettin Figen, Cemil Tozoğlu, Şakir Urvasızoğlu, Nazif Kuran, Selami Karakelle, Yüksel Yıldırım, Şerafettin Öz, Hikmet Özen, Sebahattin Burcu, Ali Gürcan, Yalçın Dağdelen, Veysel Oktan, Hakkı Kobal, Menef Durmuş, Ragıp Öge, Ahmet Taşçı, Cahit Oruç, Cahit Himoğlu, Mücahit Himoğlu, Oktay İşvar, Ercüment Akın, Sefer Altınay, Arap Sedi gibi boksörlerimizi hatırlamaktayım.
Şehrin spor yaşamında önemli hizmetleri bulunan ve işlettiği berber dükkânı ile spor uğruna büyük fedakârlıkları olan İbrahim Oğultekin’i de bu vesile ile rahmetle anmak isterim.
İbrahim Oğultekin 3 Temmuzspor Kulübü’nün başkanı, yöneticisi, antrenörü ve malzemecisiydi.
Bundan dolayı 3 Temmuzspor Kulübü halk arasında “İbospor” olarak bilinirdi.
Pelit Meydanı’ndaki küçük berber dükkânında kazandığı parasını ve mesaisini spora harcayan İbrahim Oğultekin gibi bir oğul, bir daha zor bulunur diyebilirim.
Futbol oynadığım dönemlerde benim de lisansım İbospor’daydı.
İbrahim Oğultekin’in berber dükkânına gidip İbospor’a yazıldığımı, İbrahim Ağabeyi’nin beni elimden tutup Mumcu’daki Foto Venüs’e götürüp vesikalık fotoğraf çektirdiğini, hoş bir anı olarak hatırlamaktayım.
Kulübün her şeyi olan İbrahim Ağabeyi’nin futbolculara verdiği: “Yerden, sessiz, tık tık” şeklindeki taktiği ise unutulmazdı.
O günlerde önemli boks turnuvaları düzenlenirdi, bunların içerisinde Nene Hatun Boks Turnuvası oldukça popülerdi.
Ankara Polis Gücü’nün Erzurum’daki maçları ise nefes keserdi.
Bu turnuvalarda Türkiye’nin en iyi boksörleri Erzurum’da ringe çıkarlar, bizim boksörlerle unutulmaz maçlar yaparlardı.
Bu müsabakalarda Celal Sandal, Seyfi Tatar, Yeter Sevimli, Cemal Kamacı, Gülali Özbey gibi çok ünlü boksörleri seyretme şansına sahip olurduk.
Yeter Sevimli bizim İdris Taş’ın, Seyfi Tatar Yalçın Dağdelen’in, Celal Sandal Cemil Tozoğlu’nun, Cemal Kamacı ve Celal Sandal Cazım Vuraler’in, Gülali Özbey Şerafettin Öz’ün belalılarıydı.
Türkiye’nin, kilosunda en sert sol yumruğuna sahip olan rahmetli Celal Sandal’ı memleketi Kayseri’de iki defa mağlup eden Cazım Vuraler, yine boksun tartışmasız isimlerinden Cemal Kamacı’yı da Erzurum’da üçüncü rauntta nakavt etmişti.
Cazım Vuraler son derece atletik bir vücuda sahipti, boks tekniğini çok iyi bilen bir boksördü.
Yumruk almamaya çok dikkat ederdi, bundan dolayı da kendisi boks camiasında “Tanko boksörler” grubunda anılırdı.
Vuraler ailesi sporun birçok dalında başarılara imza atmış, sanki spor için yaratılmış bir genetiğe sahipti.
Hadi, Cazım, Adnan ve Necati Vuraler kardeşler, hem sporculuklarıyla, hem de kişilikleriyle Erzurum’da müstesna bir yere sahiptiler.
“Vuraler”ler gibi Cemil Tozoğlu, Selami Karakelle ve Hikmet Özen’de yakın akraba olan sporculardı.
Cemil Tozoğlu güçlü ve ağırbaşlı bir sporcuydu.
Almanya’da yapmış olduğu bir müsabakadan galip ayrılınca, Alman gazeteleri Cemil Tozoğlu için: “Hakiki bir Türk kuvveti” tabirini kullanmıştı.
1963’de güreşçiyken boks sporunu tercih eden Cemil Tozoğlu, bir müddet milli boks hakemliği de yapmıştı.
Cemil Tozoğlu’nun Ankara Kara Gücü’nde askerliğini yaptığı dönemlerde, Ankara’da yeni asker olan Hikmet Özen’de onu ziyarete gider.
Cemil Tozoğlu spor salonunun kapısının önünde sporcularla beraber oturmaktadır,
Bu sıra sporculardan sorumlu Yüzbaşı Jeepiyle spor salonunun önünde park eder ve makamına çıkar.
Kapının önündeki sporcular Yüzbaşı’nın jeepini içlerinden kimin kaldırıp kaldıramayacağını konuşurlar ve denemeye girişirler, aralarında haltercilerde vardır, birkaç denemeden sonra jeepi kaldıran çıkmaz.
O sıra Cemil Tozoğlu, Hikmet Özen’e denemesini söyler, müthiş bir kuvvete sahip olan dadaş Hikmet, jeepi arkasından tutarak anında kaldırır.
Olayı pencereden seyreden Yüzbaşı hemen koşar aşağı iner, Hikmet Özen’e: “Sen sporcu musun?” diye sorunca, Hikmet: “Heyir ben eskerem” der.
Bu saf ve temiz cevaptan sonra Yüzbaşı Hikmet Özen’i birliğinden ister, boks takımına alır ve altı ay sonra Hikmet Özen, 71 kg’da ünlü boksör Hasan Şekerer’i yenerek Türkiye şampiyonu olur, ilerleyen yıllarda Balkan Şampiyonası’nda gümüş ve bronz madalyalar kazanır.

DEVAM EDECEK…

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.