Bu nasıl bir drift
Nasıl bir U dönüş? Aslında bir tarif var da terk-i edep bana yakışmaz.
Özetle; Türkiye Kayak Federasyonu 10 Mayısta 4üncü Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirecek. Haliyle her seçim öncesi kulisler kaynar kazan gibidir. Tabi bu durum gazeteciler için de bulunmaz bir fırsat. Yazdık, çizdik
Malum, Başkan Erol Yararın her yaptığı bomba
Şimdi her birini sıralayıp vaktinizi almayacağım.
Zaten bu Beyefendinin ki kendisi bu sıfatı çok sık kullanır, Beyefendimizin talimatlarıyla
, Külliyenin onayıyla
, Milli iradenin talebiyle
, Sayın Başbakanımızın olurlarıyla
diye başlayan her cümlesi, üslubu, tarzı gibi birçok kişiyi irite etmeye yetmiştir!
Hele zaten o tepeden bakmaları yok mu, yemiş bitirmiştir beni! Sadece beni mi? Neyse!
Vaktinizi almayacağım dedim ama gel de yazma
Adam yürüyen bomba!
Bakın; ısrarla ölmüş federasyon başkanlarını delege listesinde tuttu mu tuttu.
Ana statü gereği delege sayısını 300e düşürmek için 51 kişinin üstünü kafasına göre çizdi mi çizdi. (Olimpiyatlarda Türkiyeyi temsil etmiş Atakan Alaftargil gibi bir marka ismi bile sildi)
Delegeler üzerinde siyasi baskı kurdu mu kurdu. (İddia odur ki son olarak da Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmeni aradı. Hemen hatırlatayım Büyükşehirin sadece 3 oyu var)
Antrenör kıyımı yaptı mı yaptı.
Son olarak da Genel Sekreter Necip Fazıl Kishalının ipini çekti mi çekti.
Tabi Necip Bey öncesinden istifa etseydi iyiydi ama etmedi. Onun için beklenen son geldi.
Tüm bunlar olup biterken, dikkatimi çeken gazeteci Mehmet Güneyin son yazısı oldu.
Daha düne kadar neredeyse kanlı-bıçaklı olduğu Erol Yarar için Türk kayağında balans ayarı başlıklı yazısında bakın ne yazdı:
Sayın Yarar göreve geldikten bir kaç ay sonra, kendisi hakkında muhalif köşe yazıları yazan, hatta ve hatta sırf bu yüzden savcılıktan, emniyete, oradan mahkemeye koşuşturan benim bile, Yarara yapılanı bünyem kaldırmadı.
Arkadan iş çevirenleri hiç sevmedim.
Rakı masalarında birilerini hakir görüp, şark kurnazlığı yapan, insanların zaaflarından faydalananları da sevmedim
Şöyle bir hafızaları yoklayalım.
Fazla vaktiniz almamak için yazıların sadece bir kısmını aldım
Lütfen dikkatle okuyun!
Tarih 30 Eylül 2014
Gazeteci Mehmet Güneyin kaleme aldığı yazının sadece bir kısmı
Erol Yarar Rotary Üyesi Mason mu?
E.E isimli bir gazeteci arkadaş, twitter hesabında, 22 /Temmuz 2014 tarihinde şöyle yazmış, ( Erol Yarar ile babası Ali Özdemir Yarar TÜSİADın kurucuları arasında yer alıyor ve MASON İSTANBUL ROTARY KULÜBÜ üyesi oluyordu.)
Derler ya, Buyur, buradan yak!
İşte o hesap
Kimin ne üyesi olduğu beni zerre kadar alâkadar etmez ama merak denilen, öğrenemezsen insanı verem eden bir duygu var!
Acaba dedim, Erol Beyin, bu gazeteci arkadaşın paylaştığı tweetlerden haberi var mı?
Bu tweet gerçek ise, bundan kayak camiasının haberi var mı?
Öyle ya, ben de dahil, kayak camiası, bizim Erol Beyi Müsiad kurucusu, beş vakit namazında, muhafakâzar biliyor!
Bir insan, hem Müslüman, hem mason olur mu? Bunu konuyu alimleri tartışadursun, konuyu doğrulamak yada yalanlamak Erol Beyin tasarrufundadır!
Tabii bu gazeteci arkadaş bununla da yetinmeyip, Erol Bey hakkında bayağı bir tweet sıralamış
Konuyu internetten araştırmak için kolları sıvadığımda, enteresan haberlere rastladım!
Mesela, daewoo olayı!
Sene 1998!
Milliyet Gazetesinin 14 Temmuz 1998 günü Ekonomi sayfasında yayınlanan, Daewoo, vurdu geçti başlıklı kupürü göstererek;
Ben, Daewoonun Bursa Ana Bayisiyim. 133 milyar lira para verdim arabalarımı alamadım. iflas eden, piyasadan milyonlarca doları alıp giden OMCotomotivin ardında Erol Yarar vardır. Onun ortakları olan Haluk Vardar ile Ömer Özergun, ABDye kaçtılar. Daewoo güçlü bir kuruluş o batmadı. Şunu iyi bilin ki, işin perde arkasında Erol Yarar bulunuyor.
Türkiyedeki 35 Daewoo bayisini resmen soydular. Erol Yarar sahtekardır. Ona inanmayın güvenmeyin. Sizleri kullanıyor. Ben üyesi olduğum MÜSİADdan bu insan yüzünden istifa ettim . diye demeç veren, Daewoo Otomobillerinin Bursa Anabayii Sezginler Otomotiv A.Ş.nin sahibi Hasan Sezginin şaşırtıcı iddiaları!
Tarih 12 Mart 2015
Yine Gazeteci Mehmet Güneyin kaleme aldığı yazının sadece bir kısmı
Erol Yarara cevap!
Koltuğu kaybetme korkusu nasıl bir korku ise
İftira ve mesnetsiz suçlamalarla saldırmak, geçmişi ve olan biteni çarpıtmak şaşırtmıyor artık!
Kayak Federasyonu Başkanı Erol YARARın son yaptığı basın toplantısından bahsediyorum.
Beni ciddiye almadığını, gazeteci olmadığımı, kendisinden talep ettiğim danışmanlığı vermediği için yazdığımı iddia eden YARAR ya olan bitenlerden bi haber, ya da hayal aleminde!
Kendisi beni o kadar ciddiye almıyorki, sağ olsun düzenlediği basın toplantısında benden söz etmeyi de ihmal etmiyor
İşkembe-i Kübradan atmak, konusunda ise senin eline su dökemem bilesin!
Basın toplantısındaki her bir cümleni defalarca dinledim, vaktime yazık ettim ama yazdığın romana da kahkahalarla güldüm
Yahu senin daha yanındaki adamdan haberin yok, kayaktan, kayak sporunun Türkiyedeki geçmişinden nasıl haberin olsun?!
Sana mı tasdik ettireceğim gazeteciliğimi?
Senden mi izin alacağım yazarken?
Yazdım ve sordum, yine yazıp soruyorum, Kayak Federasyonu babanın çiftliği mi ?
Ne o öyle, aristokrat tavırlar, emrivaki lakırdılar?!
Ne o öyle tepeden bakmalar!
Yok, Başbakanla konuştum, Cumhurbaşkanı ile konuştum, Erzurumun Millet Vekilleri vs
Sanırsın, Sn. Başbakan ve Sn. Cumhurbaşkanı bir tek seni dinliyor, dinler!
Güç gösterisi mi yapıyorsun, ayar mı veriyorsun?!
Yok, Başbakanla konuştum, Cumhurbaşkanı ile konuştum, Erzurumun Millet Vekilleri vs
Sanırsın, Sn. Başbakan ve Sn. Cumhurbaşkanı bir tek seni dinliyor, dinler!
Güç gösterisi mi yapıyorsun, ayar mı veriyorsun?!
Boşuna yazmadım; Bu nasıl bir drift
Nasıl bir U dönüş?
Sanırım bu satırların ardından benim bir yorum yapmama gerek yok.
Ayrıca yine Mehmet Güneyin satırlarına baktığımızda;
Türk Kayağına İlk Balans ayarı bana göre, bugün Genel Sekreter Necip Fazıl Kishalının yönetim tarafından görevinden el çektirilmesiyle yapılmıştır.
Yalpalamaya gerek yok!
Önce mert olalım, gerisi zaten gelecektir.
Komik değil mi?
Evet, yalpalamayalım, mert olalım, delikanlı olalım
Şu soruma cevap verelim; Mehmet Güney sana balans ayarını kim verdi?