Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Lütfü Yücelik, bölgede sürdürülebilir bir ekonomik gelişme için ekip çalışmalarına, emek – bilgi işbirliklerine, sermaye birlikteliklerine, kurumsallaşmaya da ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Erzurum Ajans-Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Lütfü Yücelik, bölgede sürdürülebilir bir ekonomik gelişme için ekip çalışmalarına, emek – bilgi işbirliklerine, sermaye birlikteliklerine, kurumsallaşmaya da ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Vergi Dairesi Başkanlığı’nca düzenlenen “Kayıtdışı Ekonomi” panelde konuşan ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, “Bu günlerde 21. Vergi Haftası’nı kutuluyoruz. Bu manada hem mutlu, hem de üzgünüz. Mutluyuz çünkü; her geçen gün gelişen büyüyen ticaret hacmi, geliri ve ürettiği katma değeri artan, genç nüfusa sahip bir ülkemiz var. Üzgünüz çünkü; her gün büyüyen iş hacminden ilimiz olarak gerekli payı alamıyoruz. İlimizin ticaret hacmini ve istihdamını artıramıyoruz ve bunun tabii sonucu olarak da her geçen gün daha fazla kan kaybediyoruz. Sıralamalarda sürekli alt sıralara kayıyoruz. Tabiatıyla ; vergi tahakkuk ve tahsilatında da ilimiz gittikçe gerilere gidiyor. Zira kazanamıyoruz. Kazandığımızdan devletimize ödememiz gereken payı veremiyoruz. Devletimize olan bu borç her geçen gün artıyor. Bu da bizi daha fazla sıkılgan yapıyor. Zaten az olan müteşebbisimizin şevkini kırıyor” dedi.
PAYLAŞTIKÇA YAŞAM KOŞULLARI İYİLEŞİR,
HAYAT STANDARDIMIZ YÜKSELİR.
“İnsanımızı en iyi şekilde eğitebilirsiniz, ona en iyi teknik şartları sunabilirsiniz, ama ona itimat, güvence sağlamak bizim işimiz olamaz. Yaşanması zor olan bu coğrafyada daha güvenilir şartları sağlamak devletimizin görevidir” diyen ETSO Başkanı Yücelik,
“Bunu sağlayacak devletimizin güçlü olması gerekir ki bu da güçlü ekonomik, mali bir yapı gerektirir. Ekonomik düzende yer alan pastadan adil dağıtım yapılmasına ve paylaşılmasına ihtiyacımız var. Paylaştıkça yaşam koşulları iyileşir, hayat standardımız yükselir. Dolayısıyla artan kazanç vergi ödeme gücümüzü de artırır. Adil gelir dağılımı, kazanç, huzur, vergilerin tahsilatını kolaylaştırır ki; vatandaş- devlet arasındaki bu döngü doğal seyriyle devam eder” diye konuştu.
KAYITDIŞILIK EKONOMİNİN GELİŞMESİNİ SEKTEYE UĞRATACAK EN BÜYÜK DÜŞMANDIR
Bölgede sürdürülebilir bir ekonomik gelişme için ekip çalışmalarına, emek – bilgi işbirliklerine, sermaye birlikteliklerine, kurumsallaşmaya ihtiyaç duyulduğunu anlatan Yücelik, daha sonra şunları kaydetti; “Kurumsal yapılar kayıtdışılığın en büyük düşmanıdır. Kayıtdışılık da ekonominin gelişmesini sekteye uğratacak en büyük düşmandır. Büyük oranda kayda geçmeyen ekonominin eksikliklerini de ancak deneme yanılma yoluyla kestirebiliriz. Gelişmelerin hızla yaşandığı ve uygulandığı çağımızda karanlıkta el yordamıyla geleceği ne kadar planlayabiliriz. Nihayetinde, geri kalmışlık yaşanıyor ve biz de bu süreçten geçiyoruz. İşte bu nedenle kurumsallaşmak, ekip ruhuyla, ortaklık kültürüyle, disiplinle çalışmak bu karanlığın yerini aydınlığa, geleceği parlak, ekonomisi şeffaf ve güçlü mali yapıya dönüştürecektir. Bütün bunların yanında eklemek istediğimiz bir gerçek var ki o da şu ; Hala gelir vergisi yüzde 15’ten başlayan oranlarda vergilendirilirken bölgemizdeki kurumlar, yüzde 20 artı yüzde 12 yani toplam yüzde 32 oranında vergilendirilmektedir. Kurumsallaşmayı teşvik edici, kalıcı olarak en azından geri kalmış bölgeler de bu oranın gelir vergisi oranlarının altına çekilmesi ve bölgemizdeki şirketlerin en yüksek değil, en düşük sınıftan vergilendirilmesi sağlanmalıdır. Yücelik, ekonomik krize rağmen VEDOP-3 uygulamasının başlamasıyla E- Tahsilat ve E- Haciz yoluyla unutulmuş veya yanlış işlenmemiş bir beyanname pulu bedelinden bile tüccarımızın, işadamımızın tapu ve banka varlıklarına haciz işlemi uygulanmaktadır. Sembolik borçlarından dolayı yeni işe başlama veya kamu nezdindeki itibarları zedelenmektedir. En fazla alacağı olan SGK bile bu tutarı asgari ücretin yıllık tutarı ile sınırlamıştır. Temennimiz odur ki; E- Tahsilat ve E-Haciz belirli bir haddin üzerindeki borçlar için örneğin SGK‘daki gibi uygulansın.”