Hikayemiz özetle şöyle: Gözbebeğimiz Palandöken'in Ejder pistine tesis yapılmak istendi... Dediler ki, Konaklı'da kullanamadıklarımızı söküp, Palandöken'e takalım... Maliyeti düşürürüz... Bu bile başlı başına bir skandal ama neyse konumuz bu değil!
Eyvallah dedik. Geçmiş zaman net hatırlamıyorum bir ihale yapıldı, evlere şenlik... 10 milyonun üzerinde rakamlar konuşuluyor. Teknik şartnameye baktım tam anlamıyla bomba ve bu bomba devletin elinde patlayacak!
Soluğu dönemin Valisi Seyfettin Azizoğlunun yanında aldım. Dilim döndüğünce olanı biteni ve olacak bitecekleri anlattım. Şimdi detaya girmiyorum... Sağolsun Vali Bey o süreçte gerekeni yaptı ve ihaleyi iptal etti. Yeni bir sayfa açıldı ve bu kez 10 milyonun üzerinde değil, 3.3 milyon lira gibi -o zamanın şartlarına göre makul bir rakamla- şu an Ejder zirvesine tesisleri yapmaya çalışan firmaya iş ihale edildi.
İşe başlanıldı, iki yıl geçti...
Arkadaş sanki uzaya mekik fırlatıyoruz!
Alt tarafı bir tesis, kuramadılar. Abartmayayım, şu an elimizde dikilmiş bir kaç direğimiz yok değil ama iş ne zaman bitecek o belli değil!
Her kafadan bir ses çıkıyor.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğündeki zat-ı şahane (aşağıda ayrı paragraf açacağım kendisine) bir yanda, müteahhit bir yanda, YİKOB bir yanda, Ejder 3200 bir yanda ama hepsi aynı anda vır vır konuşuyor. Anlayacağınız 40 ebesi olan çocuğumuz sakat doğuyor! Tabi doğacak mı o da belli değil ya
Niye böyle oldu söyleyeyim.
Aslında bir yığın sebep var ama asıl ve en önemli sebep dünyanın eşşek zamanında kendini uzman diye yutturmuş Hasan Sağlam!
Kim bu zat? Efendim, kendisi Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünde uzman!
Bu zat oturduğu yerden bir dağın haritasını muhtemelen önüne açarak, Evet, şuraya tesis yapalım, Evet, burası güzel, şuraya yerleştirelim deyip, Türkiyedeki bir çok kayak merkezinin adeta katliamına sebep olmuş biridir!
Son icraatı da Palandöken'in FIS onaylı yani Uluslararası Kayak Federasyonu tarafından tescil edilmiş Ejder pistini mahvetmek oldu.
Dünyanın hiç bir yerinde örneği olmayan bir şekilde piste çaprazlamasına tesis kurdurdu. Palandökenin en güzel ve en doğal pistlerinden birini darmadağın etti.
Sorduk, Niye buraya değil de oraya yaptın?, Efendim, rüzgar var dedi. Hani rüzgar testi sonuçları? Mırın kırın, etti.
Nasıl olsa cevap alamayacağız ama hadi bir kaç soru daha sorayım. Siz de şahit olun.
Kışın Palandöken Ejdere hiç çıktın mı?
Hiç oradan kaydın mı?
Bu iş ilk ihaleye çıkarıldığında marka tarifi yaptın mı?
İhale iptal edilirken ve edildikten sonra niye sesin soluğun kesildi?
Çaprazlamasına diktirdiğin direklere yüklenecek gücü hesapladın mı?
Sonradan direk çevrelerine istinat duvarı gerekeceğini biliyor muydun?
Böyle olacağını biliyordun niye şartnameye ekletmedin?
O istinat duvarlarının zaten yok ettiğin doğal dokuya bir kat daha zarar vereceğini biliyor musun?
Bu yanlışların yüzünden devlete ek maliyet çıktığını biliyor musun?
Muhtemelen konunun derinlemesine incelemesi halinde bir zarar tespit edilecektir. Bu zararı karşılamayı düşünüyor musun?
Tüm bunları bilmiyordun sen nasıl uzmansın?
Uzman ne demek biliyor musun?
Sen uzman mısın?
Sen nesin?
Bir kaç toplantıda o çok bilmiş tavırları ve üst perde üslubuyla dikkatimi çeken bu zatın mühendis olmadığını öğrenince, Aaaaa....A... dedim ama yeminle şaşırmadım. Çünkü ülkedeki kayak merkezlerinin ve kış turizminin halini düşündüğümde, Hasan ve Hasan gibilerden nasıl Sağlam kazık yediğimizi bir kez daha gördüm. Liyakatsiz ellerde ne hale getirilen kayak merkezlerimizin listesini yazsam, bir kez daha Devlet büyük devlet demekten kendinizi alamazsınız.