Televizyonların hit dizisi Kurtlar Vadisi'ndeki 'Küpeli' veya 'Şamil' rolü ile yıldızı parlayan İzmirli tiyatro ve dizi oyuncusu Atilla Alpar, vadideki rolünün ölümüyle sonlanmasına rağmen oyunculukta iddialı olduğunu söyledi.
Erzurumajans-İzmir Göztepe doğumlu ve yıldızı Kurtlar Vadisi Pusu'da parlayan genç
sanatçı, sanatsal projelerin yanında akademi dünyasında da kendi adından
söz ettirdi. "Kamera Oyunculuğu" adında bir kitap yazan Atilla Alpar,
ününü Kurtlar Vadisi Pusu'ya borçlu olduğunu, ancak diğer çalışmalarının
da yabana atılacak cinsten olmadığını söyledi.
TÜRK HALKI BANA SAHİP ÇIKTI
"Kurtlar
Vadisi dizisi başladığı günden beri benim tabir-i caizse çocuğum gibi
olmuştur" diyen Alpar, "Yıllar boyunca bir sonraki bölümde senaryonun
hangi yöne evrileceği üzerine yine sanat camiası içerisinde olan yakın
dostlarımla tartışmalar yaptığımız bir projeydi. Ne mutlu bana ki bu
projede herkesin gönlünü kazanmış bir karakter olan Şamil'i canlandırmak
bana düştü. Şamil, Çerkez'di. Benim de baba tarafım Çerkez bende çok
sahiplendim rolümü. 1800'lerde Rusların canına okuyan Şeyh Şamil'in de
yerine koydular beni. Türk insanı duygusal rolümde acıklıydı. Annemi
benzin dökerek yakmışlardı. Kimsesizdim, Türk halkı bana sahip çıktı"
dedi. Bulunduğu yere tırnaklarıyla kazıyarak geldiğini anlatan Alpar,
şunları söyledi:
"Sene 2000. Elimde kova-fırça, oynamış olduğum
çocuk tiyatrosunun afişlerini sokaklara yapıştırdım. Tiyatro gişelerinde
bilet sattım. İzmir'de çeşitli tiyatro gruplarının içerisinde ışık,
sahne tasarımı ve dekor boyamak gibi görevlerde bulundum. Şu an İzmir
için önemli bir tiyatro akademisyeninin zamanında şahsi asistanlığını
yaptım. 5. bölüm karakter olarak öleceğim söylenen İzmir Şirince'de
çekilen Hekimoğlu dizisine girdim ve 30 bölüm oynadım. Kurşun Yarası,
Zor Karar, Acı Hayat ve Firar gibi dizilerde konuk sanatçı olarak
oynadım. Yıllarca hem saha adamı oldum, hem de sanat kuramıyla kendimi
geliştirdim. Hiç kimsenin akrabası olmadan, kimsenin torpillisi olmadan
bulunduğum konuma geldim."
DOĞMA BÜYÜME GÖZTEPELİ
Genç oyuncu
İzmirliliğini şöyle anlattı: "Ben doğma, büyüme Göztepe çocuğuyum. Gazi
İlkokulu ardından Alsancak Ortaokulu son olarak lise öğrenimimi
Güzelyalı'daki Selma Yiğitalp Lisesi'nde tamamladım. Yıllarca Selma
Yiğitalp Lisesinin okul takımında lisanslı basketbolcu olarak oynadım.
Benim Göztepe'ye bağlılığım, çocukluğumdan gelen ve şanlı bir geleneğin
sonucudur. Göztepe sevdasını dünya üzerindeki hiçbir şeye değişmem."
"KAMERA OYUNCUSU KAMERAYA YAKIŞMALI"
Genç
oyuncu Alpar, akademik serüveni ile ilgili olarak da şunları söyledi:
"2004 yılında Maltepe Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk
Bölümü'nü karşılık bursuyla kazandım. Benden sonra kimse bu bursu
alamadı, bu alanda ilk ve tekim. Yıllarca aynı kurumun lise
departmanının tiyatro kulübünde eğitmenlik ve rejisörlük yaparak hizmet
verdim. Okulumu, 'Bir Delinin Hatıra Defteri' bitirme projesiyle,
dereceyle bitirdim. Aynı zamanda askerdeyken Mustafa Kemal Üniversitesi
Devlet Konservatuarı Müzik Bölümü'nde tiyatro oyunculuğu dersi verdim.
Tüm bunlarla birlikte 2012'de Yaşar Üniversitesi'nde Method Oyunculuğu
ile ilgili bir seminer verdim ve Aktörlükte Sahne Dövüşü Gerçekliği adlı
makalemi hakemli bir dergi olan Yeni Tiyatro dergisinde yayımladım.
Kamera
Oyunculuğu kitabım her şeyden önce ülkemizdeki akademik bir boşluk olan
kamera oyunculuğunu yöntemsel olarak tanımlamakta ve klasik bir
oyunculuk modeli olan tiyatro oyunculuğuyla arasındaki farkları deşifre
etmektedir. Her şeyden önce kamera oyunculuğu modeli bütünüyle göz
oyunculuğuna dayanan bir modeldir çünkü kamera önünde her şey büyük
görünür. Tiyatro oyunculuğu ise, sahnede oyuncu performansını
sergilerken en arkadaki izleyicinin onu görmesi ve duyması için eşyanın
doğası gereği abartılı olmak zorundadır."
Kamera oyunculuğunun
abartıyı asla kabul etmediğini ve yapay modelleri hemen dışladığını
anlatan Alpar, şunları söyledi: "Tiyatro oyunculuğu 'oynamaya' yönelik,
kamera oyunculuğu daha çok 'olmaya' yöneliktir. İkisinin de birbirlerine
karşı hem avantajı, hem de dezavantajları vardır. Yöntemsel olarak
tiyatro oyunculuğunun öğrenilmesi biraz daha zordur, çünkü temel ve
klasik yönü ağır basan bir eğitimdir. Kamera oyunculuğunda yine pek çok
öğrenilecek şey vardır, ancak kamera oyunculuğu elitist bir modeldir.
Her şeyden önce bir kamera oyuncusunun güzel-çirkin fark etmeksizin
kameraya yakışması gerekir. Bununla birlikte o daha çok öğrenmeye değil,estetiğin oyunculuk yeteneğiyle kendini bütünlemesiyle alakalıdır.
Tiyatro oyunculuğu yapay bir modeldir ancak kamera oyunculuğu doğal
olmayı öngerektirir."
"SERİ KATİLİ OYNAMAK İSTERİM"
Alpar,
oyunculuğu konusunda da hayli iddialı konuşurken, "Dünya üzerinde
isteyip oynayamayacağım bir rol yok. Önemli olan projenin kalitesi,
yapımcısıyla yönetmeniyle senaristiyle bir bütün olması gerekmektedir"
dedi.
Alpar, bir oyuncu olarak rolün diğerlerinden farklılığına
ve mümkünse zorluğuna baktığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
"Zaten oyunculukta, birini diğerinden farklı kılan ölçüt, zorluğu değil
midir? Tiyatro olarak düşündüğüm zaman pek tabii ki her iddialı
oyuncunun doğal olarak isteyeceği gibi, William Shakespeare'ın
başyapıtları Macbeth, Coriolanus, Othello ve Hamlet'i canlandırmak
isterim. Ancak bu noktada önemli olan, Shakespeare'ın bir fonetik
formülü olduğu için, bu temsilleri orijinal dilinde, İngilizce olarak;
mümkünse Eski İngilizce olarak tabir edilen 16. Yüzyıl İngilizcesiyle
icra etmek isterim. Shakespeare oynamak için her şeyden önce
İngilizcesini okumak kaydıyla First Folio bilmek gerekir.
First
Folio bilmeden Shakespeare oynayamazsın oynadığınızı
zannedersiniz.Maalesef ne devlet tiyatrosu ne de birçok özel tiyatro
First Folio bilmeden Shakespeare oynuyor.Bununla birlikte Sam
Shepherd'ın oyunları, InYourFace tiyatrosu ve spesifik bir örnek vermek
gerekirse de Caligula, Kürklü Merkür ve Ermişler ya da Günahkarlar
oyunları veya bunlara benzer edebi yönü yüksek derdi tasası olan
metinleri icra etmek isterim. Sinemadaysa epik veya psikopatolojik
roller tercihim olacaktır. Şeyh Şamil, Şeyh Bedrettin, Köroğlu,
Osmanlı'da önemli ve güçlü kişiler kültürel olarak temsil etmek
istediğim karakterler arasındadır. Öte yandan psikanalitik derinliğe
sahip olduğu için bir seri katil rolünü üstlenmeyi de çok isterim."