Küçükler'in en büyük imtihanı...

Erzurum'u ilk kez gören birine, (ama büyükşehirde yaşayan ve dünyadan haberdar olan) şehri baştan sona gezdirseniz ve sonra da sorsanız:

Erzurum'u ilk kez gören birine, (ama büyükşehirde yaşayan ve dünyadan haberdar olan) şehri baştan sona gezdirseniz ve sonra da sorsanız:

"Size göre, Erzurum'un en büyük eksiği nedir?"

Hiç kuşkunuz olmasın, sıralayacağı eksiklerin en başına şunu koyardı:

-Kent meydanı!

Evet...…Pek çok eksiğimize rağmen, bize göre de bu şehrin en önemli eksiği, şanına yaraşır bir şehir meydanına sahip olmayışıdır.

Erzurum "kadim" bir şehirdir. Dolayısıyla dünyada yüzlerce örneğine rastlandığı gibi, bizim de aynı anda on binlerce insanı alabilecek ama fonksiyonel bir şehir meydanına ihtiyacımız var.

Kabul edelim ki, Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut'un ortaya çıkardığı Yakutiye Parkı, bu manada bir ihtiyacı karşılaşmıştır ama yetmez. Zira murat olunan çok daha hacimli bir meydan olmasıdır.

Birkaç alternatif var...…Yani Erzurum'a olması gerektiği gibi bir şehir meydanı yapılacak olursa, nerelere olabilir?

Kimimiz İstasyon Caddesi'ni, kimimiz Tebrizkapı'yı, kimimiz de İstanbulkapı'yı sayabiliriz.

Mümkün...…

Bu alternatiflerin hiç biri de yanlış bir adres değildir.

Lakin...…

Ben size çok daha çarpıcı bir adres vermek istiyorum:

Havuzbaşı!

Daha doğrusu benim de hayalimi süsleyen bu meydan, aynı zamanda Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler'in de başından beri üzerine kafa yorduğu bir proje...…

Henüz yüzde yüz doğrulatamadım ama elde ettiğim bilgiler ışığında söyleyebilirim ki, Başkan Küçükler, Havuzbaşı'nda, mevcut Halkeğitim Merkezi ile yanındaki o uyduruk binayı kaldırmak suretiyle, o noktaya görkemli bir şehir meydanı kurmak istiyor.

Başkan Küçükler, bu konuda bi hayli yol almış.

Şayet son anda birileri taş koymaz ise, Halkeğitim binasının devrini belediye üzerine almış veya almak üzere...…

Biliyorum tam da bu noktada itirazlar yükselecek:

"Nasıl olur efendim, o bina tarihi eserdir. Kim cesaret edebilir yıkmaya?"

Hayır...…

Lütfen sakin olunuz...…

O bina, hiç de tarihi eser filan değildir. Tek parti döneminde inşa edilmiş, sanatsal bir değeri olmayan son derece sıradan bir binadır.

Sökülürse şayet, ne Erzurum, ne de tarih bir değerini yitirmiş olmaz.

Bazı şeyleri putlaştırmanın bir anlamı yok.

Daha ferah bir yerde, çok daha kapsamlı bir kültür merkezi veya halkeğitim merkezi kurulur. Zaten olması gereken de odur. O sıradan bina ve yanında sonradan gecekondu gibi eklenmiş olan yer, kaldırılmalı ve orada güzel bir şehir meydanı kurulmalıdır.

Başkan, bu uğurda yıllardır bir mücadele veriyor. Biz de başından beri o mücadeleyi destekliyoruz. Şimdi öğreniyoruz ki, belediye bi hayli mesafe almış, hatta artık sona gelinmiş durumda...…

Bu sevindirici bir haber...…

Erzurum, senelerdir özlemi duyulan bir şehir meydanına kavuşmak üzere...…

İster Küçükler'i sevelim, ister muhalefet edelim bu başka bir şey; şu anda başarmak üzere olduğu şey ise, çok daha başka bir şey...…

Ben kendi adıma bu girişimi ayakta alkışlıyorum...…

Kaldı ki bir değeri yok ama çok da lüzum görülürse, sökülecek o bina, birebir ölçülerde ve aynı taşlarla başka bir yerde inşa edilebilir.

Bazı çevrelerin bu girişimi polemik malzemesi yapacağını tahmin etmek hiç de zor değil.

Örneğin:

"Efendim o bina Cumhuriyet'in ilk yıllarında kurulmuş, dolayısıyla da Cumhuriyet'le özdeşleşmiş bir binadır. O'nu yıkmak istemek, Cumhuriyet'in değerlerine saldırmak demektir."

Yemezler beyler, hem de hiç kimse yemez…

Zorlama bir itirazdır bu…

Cumhuriyet'in sahip çıkılması gereken o kadar değeri dururken, kırklı yıllarda yapılmış sıradan bir taş binayı, Cumhuriyet'e denk tutmak, en basit şekliyle Cumhuriyet'in ruhuna hakaret olur.

Başkan'ın tasarladığı tam olarak nedir doğrusu bilmiyorum. Lakin olabilirse şayet, o meydanın altına bir de otopark ve altgeçit yapılmalıdır. Düşünün ki, Numune'nin aşağısından altgeçite gireceksiniz, ta SSK'nın oradan çıkacaksınız…

Olmaz demeyin, belki bugün için abartı olabilir. Ama yarınların Erzurum'unda bu, çok sıradan bir proje olacaktır.

Büyük düşünmek ve güzel hayaller kurmak zorundayız.

Gelin bu hususta ittifak edelim ve meseleyi siyasi mülahazalardan arındırarak ele alalım.

Güzel bir şehir vücuda getirmek istiyorsak eğer, önce yıkmak ve köklü bir temizlik yapmak zorundayız.

Üç Kümbetler'in çevresi açılıyor ya, söyler misiniz Allah aşkınıza, kötü mü oldu? Peki bir de Kale'nin etrafı aynı şekilde açıldığında, bu şehir daha da güzel olmaz mı?

Unutmayalım ki, eski olan her şey kıymetli değildir.

Zaten tarihi değer taşıyan eserler tescillenmiş, mühür vurulmuş.

Değil belediyeler, hükümetler gelse o eserlerin tek tuğlasına dokunamaz.

Bu şehrin birçok hizmete ihtiyacı var ama en acil olarak da, şöyle hepimizin iftihar edeceği bir şehir meydanına ihtiyacımız var.

Belki "bu adam uçmuş" diyeceksiniz, olsun…

Lakin bendenizin hayali şudur:

Halkeğitim merkezi, az ilerideki Telekom binası ve Polisevi…

Tamamını kaldırarak, o muazzam alana dünya standartlarında bir park ve meydan kurmak…

Belki biz göremeyeceğiz, ama biliyorum ki yarınların Erzurum'unda bu hayalime, imza atacak bir belediye başkanı çıkacaktır.

Değerli Erzurum halkı, başka meselelerdeki itiraz hakkınızı saklı tutmak kaydıyla, gelin bu konuda Başkan Küçükler'e destek verelim.

Çünkü çok doğru bir şey yapmak istiyor.

Erzurum'un ekmek ve su kadar ihtiyaç duyduğu başka bir şey ise, doğru hizmettir.

O hizmet işte şimdi karşımıza çıktı.

Sizi bilmem ama benim için gideceğim başka bir Erzurum yok.

Bu sebeple istiyorum ki her sokağı, her caddesi ve her mahallesi ömrümün sonuna kadar gül gibi koklayacağım mekanlar olsun.

Ben bu şehre karşılıksız aşığım…

Yaşım elliye geldi dayandı, bu vakitten sonra başka aşklara yelken açacak cesaretim yok…

Erzurum beni mutlu ediyor.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Yavuz Alp 01 Ocak 1970 02:00

    Memlekette o kadar uyduruk bina varken, meydan yapmak için şehir merkezinde o kadar boş arazi varken bu binaların yıkılmasını isteyen zihniyeti anlamış değilim. Şehir viran olmuş, virane yerleri düşünmek yerine...