Kraliçe Elizabeth'in ölümü ve İngilizler

 

Kraliçe 2. Elizabeth hayatını kaybetti. "Toprağı bol olsun" demekten başka bir şey düşmez bizlere... Cenazelerine karşı saygıları dikkat çekici...Yazılı anayasası bulunmayan İngiltere törelerini devletin ve yaşamlarının felsefesi yapabilmış bir millet. Bir vakitlerin " Güneş batmayan imparatorluğu" olarak anılırdı. Bu laf tek başına yayılmacı emperyalist bir devlet olmalarını anlatmaya yeter ve artar sanırım. İngilizler emperyal ve kolonizatör sömürgeciliğin babası, atası sayılırlar ve yenilmez bir güç olarak bilinirlerdi. 

 

Gandi'nin ingiliz kumaş ve giysilerini kullanmayıp, tezgahlarda dokunan yerli giysilerin giyilmesine ilişkin pasif direnişi ve ingiliz mallarını boykut çağrısı halkta karşılık bulunca, yerli tezgahlarda dokumacılığı engellemek uğruna bir milyondan çok daha fazla Hintli'nın başparmaklarını kesen İngiliz sömürgeciliğinın boyutunu tüm ilkelliğini ve insanlık dışı tüm acımasızlığını göstermeye yeter.

 

Gandi; "Mustafa Kemal Atatürk İngizleri yeninceye kadar Ben Tanrı'yı da Ingiliz zannederdim" ironik tespit ve sözü sömürgeci ve emperyalist ingilizleri anlatmaya yeter ve artar sanırım. Kızılderililere ait şu atasözü İngiliz siyasetini anlatmaya yeter. "İki kurbağanın bir derede dövüştüklerini görürseniz, bilin ki kıyıdan uzun bacaklı bir ingiliz geçmıştir. 

 

Son söz: Osmanlı devletini yıkan iki büyük güçten biridir Ingilizler... Yetmemiş güdümündeki Yunan güçleriyle Anadoluyu ışgale yeltenen de, bu İngiliz. İstanbul'u ışgal eden de yine bu İngiliz olmuştur. Ama talihleri bu sefer yaver gitmemiş "Geldikleri gibi giderler" diyen bir Mustafa Kemal çıkmıştı karşılarına ve sömürgeciliğe karşı tüm ülkeler için esin kaynağı olmuştu.