Prof. Dr. Erol Oral.
Tıfıl zamanlarımda tanıdım onu.
Zor bir dönemde rektörlük yapmıştı.
Gerilimli zamanlardan geçti.
Stresini belli etmez ya da biz anlamazdık.
Belki de fırsat buldukça gezindiği kampusta atardı stresini.
Ziraatçı adam sonuçta, toprağa düşkün, yeşile tutkundu.
Dönemin siyasileri, göz dikmişti üniversitenin bazı arazilerine…
Türlü türlü senaryolar hazırlamış, kapısına dayanmışlardı Erol hocanın.
Tepeden telefon bile açtırmışlardı.
Direndi Erol hoca.
Bir avuç toprak vermedi.
Kimse anlamadı onu, ‘kötü rektör’ oldu.
O gitti, yerine Allah rahmet eylesin, Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz geldi.
Yine dönemin siyasilerinden biri vardı ki, kılıcının her iki tarafı da keserdi.
İsim vermeyeceğim, çünkü o da rahmetli oldu.
Botanik Park var ya, orayı imara açacaklardı.
Hemen harekete geçti Yaşar hoca.
Jet hızıyla Mimarlık Fakültesi’ne proje hazırlattı.
Akıllı adamdı Yaşar hoca.
“Dünyanın en yüksek 7’nci parkı” dedi, “Deniz seviyesinden 1850 metre yükseklikte bir botanik park düşünün” diye lansman yaptı.
Avrupa’da kişi başına 20 metrekare olan yeşil alanın, Erzurum’da 1 metrekare olduğunu söyledi.
Envaiçeşit ağaç, bitki, çiçek ektirdi.
Siyasilerin heveslerini kursaklarında bıraktı.
Bir karış toprak vermedi.
Gül gibi alanı kazandırdı şehre.
Tabi o da ‘kötü rektör’ oldu.
Belden aşağıya bile vurdular adama.
Neyse… Allah nur içinde yatırsın büyük emek verdi, hem üniversiteye hem de şehre.
Sessiz sedasız biriydi Prof. Dr. Hikmet Koçak.
Etliye sütlüye karışmazdı.
Ama an geldi, o da “bi dakka” dedi, “olmaz” dedi, “yarın öbür gün lazım olur” dedi, toprak moprak vermedi.
Geldik mi bugüne!
Erzurum ovasının önemli bir bölümünü kaplayan Atatürk Üniversitesi’nin ne kadar arazisi var biliyor musunuz?
Yaklaşık 7 milyon metrekare.
İnsanın ağzının suyu akıyor.
Zamanında tarım yapılsın diye üniversiteye tahsis edilmiş bu arazilerin -artık ne kadarı bilinmez- bugün belediyelere geçti.
Bakın imar kavgasına bile tutuştular.
Parsel parsel verdiler arazileri, kimsenin gıkı çıkmadı.
Haksızlık etmeyeyim üniversitede bazı yönetim kurulu üyeleri, “ne oluyor, niye veriyoruz”, “yapmayalım, etmeyelim” dedi ama nafile…
Güçleri yetmedi.
Benimki de saçmalık değil mi?
1957 yılından bugüne görev yapan 16 rektörden 15’i vatanı savunur gibi üniversite arazilerini koruduğu için ‘kötü rektör’ oldu.
Üniversitenin gelişmesi daha da büyümesi adına ufuk sahibi ama ‘kötü’ olan bu isimleri rahmet ya da selametle yâd edeceğime, Prof. Dr. Ömer Çomaklı’ya ‘iyi rektör’ deyip kenara çekilmeliyim.
Buyurun hocam, devam edin, istediğiniz gibi verin arazileri.
Belki sizi, arazileri verdiğiniz belediyelerden birine ‘başkan’ yaparlar.
Onur bey rektör hastanede yoğun bakıma langırt diye dalamadığı için bir gariban asistanı dövmüştü. Haber birgün sonra kaldırıldı. Asıl bunu bir araştırın ve yayımlayın. Noldu acaba o asistanın akibeti. Yapsanız siz yaparsınız. Ö.Ç. padişahlık kurdu üniversitede. İstediği gibi baş kesiyor baskı ve mobbing ile. Kendi ekibi bile nefret ediyor artık bundan.
Ö.Ç. siyasi kimliğiyle rektör olduğu için gebe kaldıklarına diyet ödüyor. Adam sadece kendini göstermek adına babasının malu gibi peşkeş çekiyor güzelim arazileri. Bunu oraya atayana sormalı asıl.
Yerden göye haklısınız onur bey üniversitenin tarım arazisi Hilton oteli oldu. Bu ayıp yeterli bile. Üniversitenin tarım arazisi miting alanı oldu, üniversitenin arazisi fuar alanı oldu Mng verildi. Bu arsalar etmeni Rus topragımıdur yoksa atalarımızın üniversiteye verip eğitim yapılsın diye bağışladığı arsalarmıdır. 1 milyon şehid dul yetimin ahı vardı. Rahmetli hocalarımız yaşasaydı kanlarınındöket canını verir yine o arsaları vermezlerdi namustur bu yetkili olduğun üniversitenin toprağını nasıl verirsiniz. Rahmetli bahtiyarzadenin dediği gibi bu topraklar sizin seyinizmidir ki isteyene veriyorsunuz.
Aha sen kötü rektör diyorsun ama gazetesi üstadın Çomaklı'nın başarısı diye rektöre övgüler diziyor. Vallahi televizyoncu olsan ikinizi TV'ye çıkarır tartışma programı yapardım iddia ediyorum reyting rekorları kırardı program.
İlhami beyin söylediklerine aynen katolıyorum.Bende bu güzelim Üniversitenin Tıp mezunuyum ama maalesef bilim adına ne yapıldı.Somut örneği yok.Araziye sahip çıkmak yeter mi tetmez hiç bir alanda bilim adına birşey yapılmadı.
Onur bey yazınız gayet güzel ancak kaçırdığımız ana konu 1957 yılından beri tarım için ayrılan bu arazilerde hangi tarım yapıldı ? Bu soru demek değil ki, tarım yapılmıyorsa hemen imara açılsın, vatandaş kullansın HAYIR ! Bu araziler ve hatta üniversite bu tartışmaların uzağında asli kimliğine kavuşturulsun. Ziraat fakültemiz, bu 65 senede şehrimize, ülkemize hangi ürünleri kazandırdı? Yıllar önce mercimeğin vatanı olan Erzurum'da niçin mercimek yetiştirilmez hale gelindi? Hangi katma değerli ürünler bu fakültenin emrine verilen arazide yetiştirildi ? Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesi için hangi projeler yapıldı? Buradan yetişen ziraatçilerimiz hangi ilçeye hangi köye gitti de çifçiyi bilinçlendirip daha verimli üretim yapılmasını sağladılar ! Cevabı istatistiklerde bulabilirsiniz, bir zamanlar İran, Irak hatta Suriyeye et ihraç eden Erzurum da bugün malesef köylerimiz bomboş... Mühendislik fakültemiz, bu 65 senede ne yaptı ? Hani bir tane yerli motor yapabilmiş mi? Bir tane icat gerçekleştirebilmiş mi ? 60 senedir bahçesinde süs olarak duran uçaktan yapabilmiş mi ? Mimarlık fakültemiz ne yapmış peki ? Bir tane ülke çapında mimamırımız var mı ? Şehrimizin imar projelerine bu 50-60 senede hangi katkıyı yapmış ? Tıp fakültemiz bu yarım asırda Tıp literatürüne kaç tane başarı hikayesi sığdırabilmiş ? Ya kimya, fizik fakültelerimiz ? Bunlar ne yapmış acaba .... Üniversitemiz gerçekten kampüs olarak ülkemizin en güzel kampüslerinden biri ama maalesef ülkemize gereken katkıyı yapabilmiş mi bunu sorgulamamız gerekir... Biz Erzurumlu esnaflar olarak üniversitenin sadece öğrencilerinden kazanacağımız parasına, kiraya vereceğimiz evimize bakmışız, ne rektörleri ne de üniversitedeki hocaları bu yönde sıkıştırmamış hesap sormamışız...
Koltuğunu hak etmeyen birinin yandaş olması, rantçı olması şaşırtmıyor. Üniversitemizin bu kan emici zatlardan tez zamanda kurtulması gerekiyor.
ETÜ, Atatürk üniversitesinin arazi üzerine kuruldu hemde tarım arazisi üzerine. Bu Hikmet Koçak döneminde olmadı mı ? Bi daha ki yazınızda buna açıklık getirir misiniz
Bu rektör Atatürk üniversitesini bitirdi. Enkaz kendisi ayrılınca görülecek dışarıdan. İçeride çoktan umit kesildi.
onur ağzına sağlık 3 rektör görmüş biri olarak böyle rektör böyle yönetilemeyen üniversite görmedim diğer rektörlerin tırnağı olamaz asla lıyakat herşeyin başı lıyakat son sıradaki adayı getirip rektör edersen hem satar hem iş bilmediğinden zarar verir üniversiteyi üniversite yapan rahmetli yaşar sütbeyazdır bunu bir üniversite bilir söylenecek şey çok vesselam