Hafta sonu aynen şu başlığı attım: ELLERİN KIRILSIN!
Ve gelelim konumuza
.
Haberin yayınlanmasından sonra her zaman olduğu gibi çağrı merkezine döndüm.
Alışkınım sonuçta.
İlgili, ilgisiz herkes aradı. Bazılarına bakmadım bile
Sonra sosyal medyadan mesaj bombardımanı başladı. Üstü kapalı tehdit edenden tutun da hakarete kadar uzanan her türlü paylaşım vardı, hepsine gülüp geçtim.
Haberi tıkladığınızda yorumlar bölümünde göreceksiniz hakaret içerikliler dışında her birinin yayınlanmasına da izin verdim.
Kimi gazeteciliğimi sorgulamış, kimi Osman müdürünü savunmuş
Bazılarının içine de adeta Cem Yılmaz kaçmış.
Ama itiraf etmeliyim bir kesime hayran kaldım!
Çoğu eğitimci olan bu ekip belli ki toplanmışlar öğretmenler odasına, almışlar ellerine cep telefonlarını başlamışlar Osman müdürü savunmaya
Bu yetmemiş, Bu haberi kim yaptırdı? derdine düşmüşler.
Şaka gibi!
Yahu bu Osman Müdür ağaçları buduyorum ayağına, yenisini diktim, dikeceğim bahanesiyle kesmiş, katletmiş!
Daha ötesi mi var?
Siz neyi, kimi savunuyorsunuz?
Ayrıca Osman Müdür sen niye bu kadar panik yaptın?
Alt tarafı ağaç katletmişsin!
Korkmana gerek yok kimse seni mesleğinden, memuriyetliğinden etmez!
Yaptığın katliam şu an olduğu gibi yanına kar kalacak.
Sabah sordum Vali Beye, Haberiniz oldu mu?
Evet dedi.
Ne olacak?
Bakayım duruma, gerekirse idari soruşturma açarız
Yapacak başka bir şey mi var?
Biz de tutup senin elini, kolunu, bacağını kesecek değiliz!
Al işte
Valiliğe iletilen Bilgi Notu!
Sen, İlçe Milli Eğitim Müdürüne, o da İl Milli Eğitime, Milli Eğitim Müdürü de Vali Beye aynen senin anlattığın gibi, Yok budama yaptım, yok yenisini diktim, Yok ilaçlama yaptım, Yok ağaçlar iyileşmedi bahanelerini bilgi notu diye vermişler.
Kimi kandırdınız?
Vali Beyi mi?
Budama yaptın diyelim. Bak bakalım aşağıdaki şu fotoğraflara böyle budama olur mu?
İyi bak iyi
Bu budama mı?
Hastalıklı dediğin ağaçlar için rapor aldın mı?
Kime sordun keserken ya da kesin diye talimat verirken?
Tüm bunlara rağmen korkma!
Kimse sana bir şey yapmaz, demez.
Hatta yap mağdur edebiyatı, aldır tayinini şöyle bir sahil kasabasına oralarda daha çok ağaç var olmadı onlara dalarsın!
Ama unutma ki yaktığın o canların hesabını huzuru mahşerde vereceksin.
Bu katliamın karşısında kimsenin sana bir şey demeyeceğini bildiğim için ben sessiz kalmadım.
O yüzden sana ELLERİN KIRILSIN dedim.
Hatta bir kez daha diyorum.
ELLERİN KIRILSIN!