2015-2016 sezonunun başlangıcı...
Liglerin başlamasına kısa bir süre kala Saim Özkalın yönetiminin olağanüstü kongreye giderek aday olmayacağını açıklaması bir anda şehirde şok etkisi yarattı.
Bu esnada yıllardır futbolun içerisinde olan Sayın Mehmet Sekmen duruma hemen el koydu. Sayın Sekmen'in amacı, taşları yerine oturtarak Erzurum'da futbol adına Yeni bir Diriliş hikayesi yazmak ve özlenen günleri geri getirmekti.
Daha önce Sinan Uzun transferinde ve siyasi olaylarla gündeme gelen bir isim
Av. Ali Drmirhan başkanlık için son gün adayı oldu. İstediği yönetimi oluşturmadı aslında ama heyecanı ve vizyonu ile bir anda şehirde büyük bir prestij kazandı.
Sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan BB Erzurumsporda devre arası Başkan Ali Demirhan yönetimin bir çoğunu karşısına alarak Teknik direktör Besim Durmuş'un görevine son verdi ve yerine Ahmet Yıldırım'ı getirdi.
Belki de Ali Demirhan'ın almış olduğu bu karar bir milat oldu BB Erzurumspor için.
Ve o DİRİLİŞ hikayesi başlamıştı artık.
Uzun yıllardır özlenen O heyecan sarmıştı bütün şehri...
Takım, taraftar, yönetim bir bütün olmuştu.
Her maça şampiyonluk maçıymış gibi hazırlan bir Erzurum vardı...
Şehrin her köşesine asılan dev bayraklar,
Her maç kırılan taraftar rekorları...
Ülkenin dört bir köşesindeki Dadaşlar tek yürek, dillerde ise o kutsal cümle;
Vallahi Olacak Billahi olacak!
Ve Tire'de çalan son düdük...
Erzurum ayaklandı sanki...
Çoluk Çocuk kadın erkek,
şehir bayram yeriydi.
Havaalanında takımın inmesiyle yer yerinden oynadı.
Eee On sekiz yılın acısını çıkarıyordu Dadaşlar...
Bu hikayenin kahramanları olan futbolcularımıza ve hocamıza şampiyonluk kupası çok yakışmıştı
Her pazartesi kısık sesle konuşan Zafer Lömenler ve Tevhit Ergin'in çileli deplasman yolcuklarına nazire yaparcasına kupayla verdikleri fotoğraf karesi şampiyonluğun en güzel taçlandırma anı oldu.
Bu hikayemizin en güzide oyuncuları oldu o büyük taraftar...
Senaristi Sayın Mehmet Sekmen olan bu DİRİLİŞ hikayesinin başrolünde kim vardı peki?
Her galibiyeti hocasına ağlayarak sarılıp kutlayandı, başroldeki isim...
Çocuğu hastayken çocuğunun yanında değil takımın yanında olandı.
Yanındakiler ve seyirciler tribüne alınmadı diye "bende girmiyorum" deyip deplasman tribünlerinde taraftarıyla omuz omuza izleyendi başrol oyuncusu...
Erzurum'u iş olarak değil dava olarak görendi başroldeki isim
Şu an 2.Ligdeyiz ve yeni çıktığımız bu ligdede lideriz.
Engin Baytar, Nobre, Fahri Tatan,Barış Memiş ...
4 büyük takımda forma giymiş oyuncuların koşarak geldiği bir camiayız.
Herkesin imrenerek baktığı bir kulübüz...
Ulusal basın bile Erzurumspor'un çıkmasını bekler oldu artık.
Bu kutlu yürüyüşün sonu elbette Süper Lig...
Yeterki başroldeki isime sahip çıkalım.
Çıkalımki; kendi hikayemizi kendimiz yazalım hep.
Yoksa başka takımların hikayesinde figüran oluruz...
Başroldeki kim mi?
Şu an kalbinizden geçen isim,
başroldeki ADAM'dır bu hikayede.
Şehrin için takımın için
8 Ocak'ta Saat 14:00' da Kongreye...