Erzurumajans-KONDA, 24 Haziran cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri sonuçlarına ilişkin kapsamlı raporunu açıkladı. 100 sayfalık raporda, Seçimin bir kez daha kutuplaşmanın ve kimlik siyasetlerine sıkışmanın teyidi olduğu tespitine yer verildi. CHP'den HDP'ye yüzde 0,9'luk oy gittiğinin vurgulandığı raporda, Muharrem İnce'nin tüm partilerden oy aldığı ifade edildi. Raporda ayrıca, AK Parti'nin oylarının büyükşehirlerde ortalamanın altına kaldığı da belirtildi.
Türkiye siyasetinin ilçelerde belirlendiğini kaydeden KONDA , AK Partinin 417 ilçede salt çoğunluğu aldığını ve bu ilçelerdeki toplam seçmen sayısının 16 milyon 597 bini aştığını hatırlatarak, bunun da genel seçmen sayısının yüzde 30una karşılık geldiğine dikkat çekti. HDP'nin ülke genelinde aldığı oyun üçte biri Güneydoğu ilçelerinden geldi. Raporda, AK Partinin ardından ilçelerde etkin siyaset yapan bir başka partinin HDP olduğu belirtilerek şunlar söylendi:
HDPnin, özellikle güneydoğu ilçelerinde baskın parti olmasının da etkisiyle salt çoğunluğu aldığı 73 ilçe bulunmaktadır. Bu 73 ilçeden aldığı oy ise HDPnin ülke genelinde aldığı oyun üçte birini oluşturmaktadır.
T24'ten Gonca Tokyol'un haberini yaptığı rapora göre, CHPnin salt çoğunluk sağladığı ilçelerin sayısı ise 24te kaldı. İlçelerin yarısında ise hiçbir parti salt çoğunluğu yakalayamadı.
TÜRKİYE'NİN 3 SİYASİ COĞRAFYASI
24 Haziranda kullanılan oyların illere göre dağılımını değerlendiren KONDA , son 7 yılda yapılan tüm seçim ve referandumlarda da olduğu gibi, seçmenlerin tercihlerinin üç farklı siyasi coğrafyayı işaret ettiği tespitinde bulundu. Batı sahilleri, Orta Anadolu-Karadeniz ve Güneydoğu-Doğu Anadolu olarak sınıflandırılabilecek bu üç siyasi coğrafyayla ilgili raporda şunlar söylendi:
Birinci coğrafya CHPnin var olduğu iller kentleşmiş, metropolleşmiş, kentli gündelik pratiklerin ve modern hayat tarzının ağırlıklı olduğu, ekonomik bakımdan gelişmişlik seviyesi ülke ortalamasından yukarıda olan iller.
İkinci coğrafya AK Partinin hakim ya da ağırlıklı olduğu, MHP ve İyi Partinin de var olabildiği, muhafazakâr hayat tarzının ağırlıklı olduğu, ekonomik gelişmişlik bakımından ülke ortalaması dolayında olan iller.
Üçüncü coğrafya ise HDPnin hakim olduğu, ülkenin ekonomik gelişmişlik seviyesine kıyasla hâlâ geride olan ama aynı zamanda kimlik meselesinin önde olduğu coğrafya.
Öte yandan, seçmen tercihlerinin 6 farklı il kümesi oluşturduğu belirtildi. İlk üç kümede ortak olan karakterin AK Parti'nin 'neredeyse tek hâkim olması' olarak gösterilirken; 4. kümede AK Parti-CHP-MHPnin beraberce varoldukları; 5. kümede CHP oylarının ağırlıklı olduğu ve 6. kümede de HDPnin etkin olduğu kaydedildi.
İlk iki kümede AK Parti, aldığı oy oranının üzerinde, üçüncü ve dördüncü kümede benzer, 5. kümede altında ve 6. kümede ise çok çok altında oy aldı. Raporda, "MHP ilk dört kümede AK Partinin yanısıra var ve ülke ortalamasının üzerinde oy almış. İyi Parti 3 ve 4. kümelerde kendi ülke performansını aşmıştır" dendi.
CHP ve HDP'nin oyları illere göre dağıtıldığında ise şu tespitlere yer verildi:
"CHP 5. kümede ülke ortalamasından (yüzde 19,6) oldukça yüksek (yüzde 26,8), 4. kümede yüksek (yüzde 21,3) oranlara ulaşmıştır. Yine de CHPnin görece var olduğu bu kümedeki AK Parti oyunun da yüzde 33,1 oranında ve CHPden yüksek olduğunu da not etmek gerekiyor. HDP ise 6. kümede hakim parti ve bu kümedeki illerin oylarının yarıya yakınını alırken (yüzde 47) ülke ortalamasının (yüzde 10,1) çok üzerindedir."
"OY ORANLARI DEĞİŞİYOR GİBİ GÖRÜNSE DE..."
Oy oranlarının değişiyor gibi göründüğü ancak AK Partililerin toplumsal tabanlarında buna paralel bir değişme olmadığı kaydedilen KONDA raporunda, "Oy oranları değişiyor gibi görünse de partilerin yerleştikleri toplumsal taban çok da değişmiyor" tespitine yer verildi.
Raporda, 2002den bu yana Genel ve Yerel Seçimlerdeki oy oranları üzerinden bakıldığında AK Partinin ulaştığı en üst sınırın yüzde 50nin hemen altı, alt sınırın ise ortalama yüzde 42 mertebesinde olduğu anlaşılmaktadır dendi.
CHPnin bir dönem yerleştiği yüzde 20 çizgisi ile yüzde 25 arasında sıkıştığı belirtilirken; MHPnin geleneksel seçmenlerinin önemli bir kısmını İyi Partiye kaybettiği ancak AK Partiden gelen yeni oylarla birlikte yine yüzde 11-12 bandında durduğu kaydedildi.
Meclise giren partilerin 24 Hazirandaki oy oranlarına dair raporda, Neredeyse aynı sayıda seçmenin üç partide duruyor olması bile, oranların değişiyor gibi görünmesine karşın seçmen sayıları ve kümeleri bakımından bu üç partinin de nasıl bir donmuşluğun içine sıkıştıklarını göstermektedir değerlendirmesine yer verildi.
"İYİ PARTİ ORTAÜSTE, MHP ORTAALTA"
AK Partinin sosyoekonomik gelişmişliğe göre daha geride olan illerde, CHP ise daha ileride olan illerde yoğunlaştığını kaydeden KONDAnın raporunda, HDP ise bilindiği gibi Kürtlerin yoğun olduğu illere yerleşmektedir dendi. Oyların illere dağılıma dair KONDA tespitinde, MHP ve İyi Partiyle ilgili olarak ise şunları söylendi:
İlginç görüntülerden birisi MHP ile İyi Partinin sosyoekonomik bakımdan ülke ortalamasında olan illere birbirinin simetrisinde yerleşmeleridir. İyi Parti sosyo-ekonomik bakımdan ülke ortalamasındaki ortaüstüne, MHP ise ortaaltına yerleşmiş görünmektedir.
"AK PARTİ, KİTLE PARTİSİ"
Raporda, 24 Haziran 'da Meclis'e giren beş siyasi partiyle ilgili şu özet değerlendirmeler yapıldı:
AK Parti: Her bir partinin ülke genelinde aldığı toplam oylarının bölgelere dağılımına yine seçmen oranlarıyla beraber bakıldığında, AK Parti'nin tüm bölgelerden seçmen oranlarına göre dengeli bir şekilde oy aldığı ve tüm bölgelerde var olduğu ve küçük farklılıklar olmasına karşın seçmen ve AK Parti oylarının bölgelere göre kombinasyonunun oldukça paralel olduğu görülmektedir. Bu analizden yola çıkarak AK Partinin tüm siyasal ve toplumsal kutuplaşmalara karşın hâlâ bir kitle partisi olduğunun da altı çizilmelidir.
CHPnin daha önceki seçimlerde de gözlenen bölgesel sıkışmışlığının devam ettiği görülmektedir. CHP batı bölgelerinde seçmen ağırlığından fazla oy alırken doğu bölgelerinde seçmen oranlarına kıyasla oldukça düşük oy almaktadır.
HDP ise CHP ile benzer biçimde bölgesel sıkışmışlığını sürdürmekte ve Güneydoğu, Ortadoğu ve Kuzeydoğu Anadolu bölgelerinden toplam oyunun yüzde 45ini almaktadır. Yine Kürt seçmenlerin göçlerle yoğunlaştıkları İstanbul ve Akdeniz bölgesi de HDPnin oyunun yüzde 30unu oluşturmaktadır.
MHP oyları Akdeniz, Batı Anadolu, Orta Anadolu, Batı Karadeniz bölgelerinde seçmen dağılımından daha yoğun, buna karşılık İstanbul, Batı Marmara, Ege ve Güneydoğuda daha düşük oy almaktadır.
İyi Parti Ege, Akdeniz, Doğu ve Batı Marmara bölgelerinde seçmen dağılımına kıyasla daha yüksek oy almıştır. MHP ve İyi Partinin bölgesel oy kombinasyonuna bakıldığında Güneydoğu ve Ortadoğu bölgelerinde beraberce çok düşük oldukları buna karşılık diğer bölgelerde birbirlerini bütünledikleri ya da birbirilerinin yerine oy aldıkları söylenebilir.
GÜNEYDOĞU'DAKİ BAZI İLÇELERDE KAYDA DEĞER DÜŞÜŞ VAR
KONDA raporunun öne çıkan diğer bölümleri şöyle:
-Geçersiz oylar: Geçersiz oyların büyükçe bir kısmı pusulada yanlış işaretlemek gibi eğitim veya beceri noksanlığından kaynaklanan mesele olmaktan daha çok, yine bilinçli bir tercih ve davranıştır.
-Seçimlere katılım: Batı bölgelerine doğru gelindikçe katılım oranları yükselmektedir. Genel olarak katılım oranlarının ülke ortalamasının gerisinde olduğu gözlenen bölgeler Güneydoğu, Ortadoğu, Kuzeydoğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgeleridir. Batı Marmara, Doğu Marmara ve Ege bölgelerinde ise hemen her seçimde katılım oranları ülke ortalamasının üzerinde seyretmektedir.
Yine de katılım oranlarına dair analizi ilçeler bazında yaptığımızda Çilek Ağacı ekibinin hazırladığı aşağıdaki haritada da görüldüğü gibi Güneydoğu bölgesindeki bazı ilçelerde 1 Kasım seçimlerine katılım oranlarına kıyasla kayda değer düşüşler dikkati çekmektedir. Buna karşılık da Orta Doğu ve Doğu Karadeniz bölgelerindeki bazı ilçelerde de katılım oranlarında kayda değer artışlar görülmektedir.
DESTEKLERİNİ MHP ÜZERİNDEN SÜRDÜRÜYOR
-AK Parti'nin oy oranındaki düşüş: 2018 Milletvekili Seçimleri sonuçlarıyla AK Parti'nin oyunun 1 Kasım 2015 seçimlerindeki oranından kayda değer biçimde gerilemiş olduğu görülmektedir. 2002den bu yana Genel ve Yerel seçim oy oranları üzerinden bakıldığında AK Partinin ulaştığı en üst sınırın yüzde 50nin hemen altı olduğu, alt sınırın ise ortalama yüzde 42 mertebesinde olduğu anlaşılmaktadır. Fakat AK Partinin kaybettiği seçmenlerin muhalefet blokuna geçmediği, iktidara dolaylı desteklerini MHP üzerinden sürdürmeyi tercih ettikleri söylenebilir.
-Oy geçişleri:
"MUHALEFET MUHARREM İNCE'YE OY VERDİ"
-Muharrem İnce: M. İnce CHPden 6,9 puan fazla oy alırken, muhalif bloktaki tüm partilerin seçmenlerinden de oy aldığı anlaşılmaktadır.
Hesaplamalar bir kısım muhalefet partileri seçmeninin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 2. tur umuduyla partilerinin adaylarına değil, M. İnceye oy verdiğini göstermektedir.
MHP'YE OY VERENLERİN YARISINDAN ÇOĞU İYİ PARTİ'Yİ DESTEKLEDİ
-Kasım 2015 Seçimlerinde MHPye oy veren seçmenin sadece üçte biri tekrar MHPye oy verdi. Yarısından çoğu ise 2018 seçimlerinde İyi Partiyi destekledi.
MHPnin oy oranlarında 2015 Kasıma göre bir düşme olmamasının sebebi ise 2015te AK Partiye oy veren seçmenlerinin neredeyse %15inin 2018de MHP için oy kullanmış olması.
-AK Partinin 2015 Kasıma göre kaybettiği oyların neredeyse tamamı bu seçimlerde MHPye geçen seçmenlerle açıklanabiliyor. AK Parti 2015te oy aldığı seçmenlerin yüzde 80inden tekrar oy almayı başarmış.
10 CHP SEÇMENİNDEN BİRİ İYİ PARTİ'YE OY VERDİ
-CHPnin 2015e göre azalan oyları da İyi Partiye geçiş yapan seçmenlerden kaynaklandı. Tahminlerimize göre, 2015te CHPye oy veren her on seçmenden biri 2018de İyi Partiye oy verdi. Bunun dışında CHP 2015teki seçmen kitlesini büyük oranda korudu. CHPden HDPye geçen büyük bir seçmen kitlesi gözlenmiyor. Bu geçtiğimiz seçim analizlerinde gözlediğimiz CHPli seçmen davranışı ile uyum içerisinde.
İYİ PARTİ SEÇMENİNİN YÜZDE 25'İ CHP, YÜZDE 60'I MHP'DEN
-İyi Partinin kendine Ege ve Marmara kıyılarında yaşayan milliyetçi ve seküler bir taban yarattığı sonucuna varıyoruz. Bu taban hem CHPden hem MHPden gelen seçmenlerden oluşuyor. Analiz sonuçlarına göre 2018de İyi Partiye oy veren seçmenlerin yaklaşık %25i 2015 Kasımda CHPye, %60ı da MHPye oy vermiş. İyi Parti oylarının geri kalanı da diğer partilere oy vermiş ya da daha önce oy kullanmayan seçmen kitlesinden geliyor.
EN POPÜLER AK PARTİ, İKİNCİ SIRADA HDP VAR
-HDP, seçmen kitlesini en iyi koruyan parti oldu: 2015te HDPye oy veren her on seçmenden dokuzu tekrar HDPye oy verdi. Bununla birlikte HDP yeni seçimlerde sandığa gitmeyen ya da gidemeyen en büyük seçmen kitlesine sahip parti de oldu: 2015teki HDP seçmenlerinin % 5e yakını bu seçimlerde oy kullan(a)madı. Birbirine tezat gözüken bu iki sonucu HDPnin etkili olduğu 19 ilde sandıkların güvenlik sebebiyle birleştirilmesi ve seçmenlerin yerleşim bölgelerine uzak yerlere taşınması ile kısmen açıklamak mümkün olabilir. Seçimlere katılım 2015 Kasıma göre ülke genelinde artmışken, Güneydoğudaki ilçelerde düşmüş.
HDP ile ilgili diğer bir gözlemimiz yeni seçmenler arasında HDPnin popülerliğinin AK Partiden sonra ikinci sırada olması. Bu, genç bir seçmen nüfusuna sahip olan Türkiyede HDPnin kalıcı bir siyasi aktör olabileceğine işaret ediyor.
MUHARREM İNCE, İYİ PARTİ İLE HDP SEÇMENİNİ İKNA ETTİ
-İncenin cumhurbaşkanlığı ve CHPnin milletvekili oyları arasındaki fark kıyı Ege, Marmara ve Kıyı Akdenizin metropolitan alanlarında yoğunlaşıyor. İncenin bu bölgelerde yaşayan HDPye ve İyi Partiye oy vermiş seçmenlerin bir kısmını ikna ettiği anlaşılıyor.
PARTİLER KİMLERDEN OY ALIYOR?
-AK Parti kadınlardan, yaşlılardan, lise altı eğitimlilerden, Dindar-muhafazakâr hayat tarzına sahip olanlardan, orta gelir dilimlerinden ve orta sınıftan ülke ortalamasında aldığından daha yüksek oy alıyor.
CHP erkeklerden, yaşlılardan, üniversite eğitimlilerden, Modern hayat tarzında olanlardan, üst gelir gruplarından ve üst sınıflardan ülke ortalamasında aldığından daha yüksek oy alıyor.
MHP erkeklerden, gençlerden, lise eğitimlilerden, Geleneksel Muhafazakâr hayat tarzına sahip olanlardan kendi ortalamasından daha fazla oy alıyor.
İyi Parti gençlerde, üniversite eğitimlilerde ve geleneksel hayat tarzına sahip olanlarda görece daha yüksek oy alıyor.
HDP ise esas itibariyle Kürtlerde öne çıkıyor.
HDP'YE VERİLEN 'EMANET OYLAR'IN ORANI KAÇ?
-CHP'den HDP'ye kayan oylar: CHPden HDPye kayan stratejik oyun büyüklüğü en azami olarak HDP oyundaki 0,9 puan artış kadar, ama muhtemelen bu oranın gerisinde bir seviye olduğu kabul edilmelidir.
CHPnin 2015e göre azalan oyları da İyi Partiye geçiş yapan seçmenlerden kaynaklandı. Tahminlerimize göre, 2015te CHPye oy veren her on seçmenden biri 2018de İyi Partiye oy verdi. Bunun dışında CHP 2015teki seçmen kitlesini büyük oranda korudu. CHPden HDPye geçen büyük bir seçmen kitlesi gözlenmiyor şeklindeki tespit de bu kabulü teyit etmektedir.
AK PARTİ OYLARI, BÜYÜKŞEHİRLERDE ORTALAMANIN ALTINA KALDI
-AK Parti, bir önceki genel seçimlere göre oy kaybetmiş olsa da 972 ilçenin 827sinde yüzde 30un üzerinde oy aldı. Güneydoğu, Batı Marmara (Trakya), Ege ve Akdeniz bölgeleri AK Partinin genel ortalamadan düşük oy aldığı bölgeler. Özellikle kartogramda dikkat çekici olan unsur, büyük şehirlerin çoğunda AK Parti oylarının kendi Türkiye ortalamasına kıyasla düşük olması.
KAYYIM ATANAN BELEDİYELERDE DURUM
-Kayyum atanan HDPli belediyelerin olduğu ilçelerin tamamına yakınında bir önceki genel seçime kıyasla HDPnin oyları düşmüş. Ortalama olarak baktığımızda yüzde 7,5 gibi bir oranla karşılaşıyoruz.
Bu durumun sebebini tek bir unsurla açıklamak son derece güç; HDPli belediyelerin kayyuma geçmesinin ardından bu bölgelerdeki toplumsal yapının değişmesiyle de açıklayabiliriz; diğer yandan, HDP seçmenlerinin kayyumla gelen hizmetlerden etkilendiğini de iddia edebiliriz. Ancak, sebebi ne olursa olsun devlet mekanizmasının fiili olarak yerel dinamiklerden bağımsız olarak yaptığı bu müdahalenin toplumsal yapıda öyle ya da böyle bir sonuç ortaya çıkarttığını gözlemliyoruz.
AK Parti oylarının kayyum atanmış ilçelerde son seçime kıyasla nasıl değiştiğine baktığımızda HDPnin oyunun düştüğü bu ilçelerin çoğunda iktidar partisinin de oyunu arttırdığını gözlemliyoruz. Tüm ülke genelinde AK Partinin oyunun 2015 Kasımına kıyasla 7 puanın üstünde azaldığını göz önünde bulundurursak, bu ilçelerin büyük çoğunluğunda oyunu arttırmış olmasını da yine kayyum süreciyle ilişkilendirmek yanlış olmayacaktır.
Yukarıdaki grafiğe bu ilçelerdeki MHP oylarının iki seçim arasındaki değişimini ekleyerek oluşturduğumuz aşağıdaki grafiği incelediğimizde ise HDPnin kaybettiği oyları büyük oranda iktidar partisi ve ittifak ortağının paylaştığını gözlemleyebiliyoruz.
Genel olarak kayyum atanmış olan HDPli ilçelerdeki oy salınımlarına baktığımızda devletin müdahalesinin net bir şekilde HDPnin oylarını düşürmüş olduğunu söyleyebiliyoruz.
Parti sayısı arttıkça siyasi istikrarsızlık, azaldıkça otoriterleşme eleştirileri yükseliyor.
-Grafiğin söylediği şudur: demokrasinin çoğulculuk (pluralism) değil, çoğunlukçuluk (majoritarianism) olarak anlaşıldığı bir bağlamda, efektif parti sayısının artması siyasi istikrarsızlık eleştirilerinin, efektif parti sayısının azalması ise otoriterleşme eleştirilerinin artması anlamına geliyor.
SON AYLARDA SEÇMEN TERCİHLERİNDE NE DEĞİŞTİ?
seçim sürecine girilmesiyle beraber kararsızların oranında kayda değer oranda düşüş gözleniyor ve seçmen seçim yaklaştıkça kararını netleştiriyor. Kararsızlar Ocak ayından bu yana 12 puan azalmış.
Ocak ayından bu yana AK Parti oyunu doğrudan tercihlerde 6 puan, CHP ise 7 puan civarında artırmış.
HDP Ocak ayından bu yana 2 puan oy artışıyla baraj riski yaşamayacağı bir seviyeye ilerlemiş.
MHP ve İyi Parti beraber ve simetrik salınırken İyi Parti MHPnin de önüne geçmiş görünüyor.
Saadet Partisi de dahil diğer partilerin siyasi konsolidasyonun içinde eridikleri ve kayda değer varlık gösteremedikleri görülüyor.
SEÇİM SÜRECİ VE KAMPANYALAR NEYİ DEĞİŞTİRDİ?
-M. İnce geleneksel CHP oylarında ve CHPnin ağırlıklı olarak varolabildiği demografik, ekonomik, kültürel ve sosyolojik kümelerde kayda değer sıçrama üretmiştir. Fakat bu sıçrama yine geleneksel olarak CHPnin oy alamadığı kümelerde henüz karşılık bulmamaktadır. Bu nedenle M. İncenin kendi doğal potansiyeli olan kümelere ulaştığı ve bu kümelerde adayından memnuniyet ve özgüven ürettiği söylenebilir.
-Yine bu tespiti destekleyen bir başka bulgu örüntüsü M. Akşener oylarında görülmektedir. Nisan, hatta Mayıs bulgularındaki M. Akşener oylarının profili ile M. İnce oylarının profili ve deği şimi benzerken, Haziran bulgularında M. İncenin güçlendiği kümelerde M. Akşenerin oyları biraz gerilemektedir. Bu da M. Akşenere yönelmiş olan ve potansiyel CHP oyları olan kümelerde M. İnceye yönelişi işaret etmektedir. Bu durum bir bakıma M. İncenin kendi potansiyel oylarını konsolide ettiğine işaret etmektedir.
-Kararsızların seyrine bakıldığında kadınlarda, Geleneksel Muhafazakâr hayat tarzına sahip kümede, alt orta sınıf ve alt sınıflarda kararsız seçmenin oranı görece yüksek seviyelerdedir. Bu kümeler ağırlıklı olarak AK Parti ve R.T. Erdoğanın güçlü olduğu kümelerdir. Bu nedenle bu kararsızlık halinin sürüp sürmeyeceği, Erdoğana mı, İnceye mi doğru evrilecekleri ve seçimin sonucunu etkileme potansiyelleri olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
KRİZ KONUSUNDA KARAMSAR KÜMELERDE İNCE, İYİMSER KÜMELERDE ERDOĞAN ÖNDE
Kendi hayatında da ülke hayatında da yakın gelecekte ekonomik kriz bekleyenler, yani bir bakıma karamsar olan kümelerde M. İnce, iyimser olan kümelerde R.T. Erdoğan önde görünmektedir. Erdoğan giderse ekonomide işlerin daha kötüye gideceğine inananlarda Erdoğan ezici biçimde önde iken, Erdoğan giderse işler daha iyiye gider diyenlerde M. İnce öndedir.
Kendi bireysel hayatında ve ülke hayatında yakın gelecekte kriz riski görmeyen iyimserler aynı zamanda çoğunlukla Erdoğan giderse işler kötüye gider diyenler olduğu ve tercihlerinin de ezici biçimde Erdoğan olduğu dikkate alınırsa bu kümelerin ekonomik istikrar için Erdoğana oy verecekleri söylenebilir. M. İnceye oy verenlerin ise hem kendi hayatlarında hem de ülke hayatında ve gelecek için kaygılı, endişeli oldukları not edilmelidir.
-AK Partinin çekirdek seçmeni yüzde 23,1, sempatizan seçmeni yüzde 10,6 oranında. Seçmenlerin yüzde 10,9u CHPnin çekirdek seçmeni, yüzde 6,8i ise sempatizan seçmeni. Herhangi bir partinin tabanı sayılamayacak seçmen kümesi ise yüzde 36,4 oranında.
Gençler: seçim süreci içinde ve kampanyalarla geçen bir ayda 18-32 yaş gençler arasında CHP ve MHP tercihi yükselirken, kararsızlar bir miktar gerilemiştir. Yine de AK Parti ve CHP hâlâ gençler arasında ülke ortalamasında aldığı oy oranından geridedir.