Komünistleri benim de Moskova'ya gönderdiğim günler olmuştu!

Yaşları 40'ın üzerinde olan çoğu Erzurumluda olduğu gibidir.

O gün'Koministler Moskova'ya' diye tempo tutarak yürüyen, solagan atan gençlerden birisi de bendim.

1970'li yıllarda Yamaç Mahallesi'nde kapı komşumuz olan CHP'nin Pasinler İlçe Başkanı rahmetli Zihni Yıldız'ın oğlu Yavuz Gökalp ve Hakan Yıldız ile kavgalarımız,yazmaya kalksam kitap olur.

Dönemin tipik bir 'ülkücü liseli'si olarak az çektirmemişizdir hem CHP'ye hem de o zamanlar sayıları bir hayli fazla da olan o CHP'lilere.

Ama zaman geçti, köprünün altından çok sular geçti, bir çokları gibi hem CHP hem de CHP'liler ile kavgam da bitti.

Öyle ki,daha henüz 80'li yılların başında tanıştığım o CHP'lilerin sembol gazetesi Cumhuriyet Gazetesi de benim için Hergün ve Tercüman Gazetesi'nden farksızdı.

Satır satır okuduğumda zevk aldığım gazetelerden birisi oldu o Cumhuriyet.

***

Hıvzı Veli Veldetoğlu, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Ali Sirmen, Oktay Akbal, Abdulkadir Yücelman, Hasan Cemal, Mustafa Ekmekçi, Hıncal Uluç, Yalçın Doğan, Yalçın Pekşen, Tan Oral, Turhan Selçuk, Yalçın Bayer, siyasi içerikli yazılarını her gün zevkle okuduğum yazarlardandı.

Harf karakterleri ve siyah beyaz renginin yanında müthiş duruşuyla da bende güzel izler bırakan o Cumhuriyet Gazetesi, aslında hep de bünyesinde 'keşke beni de barındırsaydı' diyerek hep iç çektiğim gazete de olmuştu.

Hem de asker kıyafetiyle 1984 yılının Ağustas ayında Cağaloğlu'ndaki tarihi binasına da girip röportajlarına haftalık bayıldığım ve bir Özal gezisinde ikinci kez, bu defa Erzurum'da karşılaştığım Yalçın Pekşen ile sohbet etmişliğim de olan Cumhuriyet Gazetesi, gerçekten çalışmayı arzu ettiğim belki de Hürriyet'ten sonra ikinci gazeteydi.

Ama nasip olmadı, kader bizi başka kapılara mecbur bıraktı, ancak Cumhuriyet Gazetesi,hep gönlümün güzel köşelerinden birinde yer aldı.

***

Hatta sırf Cumhuriyet okuru ve sevdalısı olmam sebebiyle olsa gerek, her Pazartesi biz genç çizerleri Gırgır'daki odasında kabul eden rahmetli Oğuz Aral bana,onca çizer arkadaşın arasında bir şey de sormuştu.

Dün gibi hatırlıyorum, 'Duyduğuma, Erzurum'da elinde Cumhuriyet Gazetesi ile caddede rahat yürüyemezsin derler. Doğru mu?' diye sormuştu.

Ben de açıkçası 'kem-küm' etmiş, o ithamı nedense o an kaldıramamış, 'doğru değil' demiştim.

Aslında haklılık payı da vardı.

Bir çok yerde  olduğu gibi Erzurum'da da o zamanlar Cumhuriyet Gazetesi 'sakıncalı' bir 'şey'di ve ona rağmen ben yine de gizli, açık, bir şekilde alır, okurdum.

Kuşkusuz din konusunda 'lauballiliği' de olan, dönem dönem yaptığı yayınlar ile mütedeyyin, inançlı insanların da moralini bozan, tepkilerini çeken yayınlar da elbette yaptı Cumhuriyet Gazetesi.

Elbette ki o gazeteyi bir basın emekçisi olarak seviyor olmam, her zaman da beni de rahatsız eden o tür yayınlarını da tasvip ediyor anlamını da taşımasın.

Ama günahı,sevabıyla o konuda da hesap verecek olan da elbette ki o gazetenin idaresidir,bunu da söylemiş olayım.

***

Bugün dahi bir şekilde okumayı sevdiğim o Cumhuriyet Gazetesi'nin 90'ncı kuruluş yıldönümü kutlanıyor.

90'ncı yıl münasebetiyle hazırlanan özel ek'i henüz görme fırsatım olmadı ama YAYSAT'tan Hüseyin Polat'tan rica ettim, bir nüshasını bana gönderecek.

Cumhuriyet'i sevdiğim kadar Cumhuriyet Gazetesi'ni de sevdiğimi buradan haykırmak istiyorum.

İki Cumhuriyet de benim için alamlı ve de güzeldir.

Bir asıra ulaşan yaşı ile Türk basınında küçük trajına rağmen saygınlığını hep koruyan Cumhuriyet Gazetesi'ne bundan sonraki yayın hayatında da başarılar diliyor, bu gazeteyi adıyla özleşen 21 Haziran 2010'da vefat eden 'Pencere'köşesiyle tanınan İlhan Selçuk'un Levent'te bulunan heykeli önünde geçen yıl çektirdiğim fotoğraf ile de anmak istediğimi belirtiyor, başınızı ağırttığım siz değerli okuyuculardan özür diliyor, bol güneşli güzel günler diliyorum.

---

NOT: 13 Mayıs'ta Maraş'ta play-off maçı oynayacak olan Erzurum Büyükşehir Belediyespor'un ilk maç olan Hacettepe maçından galip ayrılacağına inanıyorum. İkinci maçın da Batman Petrol olaccağını düşünüyorum. İşte o maç için bir şey söyleyemiyorum. Sadece iyi olanın değil, şansı olanın o maçı kazanacağına inanıyorum. Kendimi çok iyi hissetmediğim için de play-off maçlarını izleyemeyeceğimi belirtirken, gidecek olan taraftarlara takımla beraber başarılar diliyorum..

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Gürhan Özorhan 01 Ocak 1970 02:00

    Sevgili Vedat, hep karpuzun içiyle uğraşmışız dışını yok sayarak.!!