Kokuyu bir tek kendileri alamıyor!

Şıklar.

a-Borç istemişsinizdir.

b-Yaptığınız bir işin karşılığıdır.

c-Firmanın gizli ortağısınızdır.

d-Rüşvet almışsınızdır.

Soru da şu: 

Bir reklam ajansı sahibi, bir Büyükşehir Belediyesi çalışanına…

Tarih: 5.5.21 / 65 bin TL (Şahsına)

Tarih: 25.8.21 / 25 bin TL (Borcuna karşılık mobilya mağazasına)

Tarih: 30.10.21 / 90 bin TL (Borcuna karşılık inşaat firmasına)

Neden öder?

Efendim, onlar cevap veremez ama siz hem bilin hem de varsa bu şıklarla ilgili düşüncelerinizi yorumda paylaşın diye yazdım.

Bu arada derdim tüm Büyükşehir çalışanlarını zan altında bırakmak falan değil.

Zaten herkes kimin ne olduğunu biliyor.

Olur da bir Cumhuriyet Savcısı, "Gel kardeşim sen kimi söylüyorsun?” diye sorarsa belgeyi onun için paylaşmıyor, kişi ya da firma ismi vermiyorum.

Bakın, geçen gün ‘Yakıt Yolsuzluğu’ olayında ‘kanalizasyon patladı’ demiştim.

Görüyorsunuz hiç de haksız değilim.

Pis koku her yere yayılıyor.

Ve o kokuyu bir tek kendileri alamıyor.

Borç ve haciz batağına öyle batmışlar ki, buna rağmen burunlarından kıl aldırmıyorlar.

Daha bu satırları yazarken bile bir alacaklının mesajı geldi.

Büyükşehir’i icraya verdiğinin belgesini de göndermiş müteahhit Ömer Bozaba…

Bir dokun bin ah işit.

Neredeyse iki yıl olmuş yaptığı işin karşılığını alamamış.

Tek cümlesini sizinle paylaşayım.

“Yıllardır belediyelere iş yaparım ama ben Erzurum’daki gibi bir şey görmedim. Ben nasıl bir fırıldağın içine düştüm bilmiyorum…”

Böyle nice müteahhit, esnaf yok mu?

Var.

Kimi korkusundan kimi alacağını tahsil edememekten, korku imparatorluğu girdabında sıkışıp kalmış.

Öyleleri de var ki, artık bırakmış mücadeleyi.

Uzatmayayım.

Bu kadar insanın mağduriyeti, ahı elbet bir gün çıkacak.

Sanıyorlar ki, biz bu kadar yaptık, ettik, eyledik hiçbir şey olmayacak!

Yanılıyorlar.

Her doğan çocuğun borçlu olarak dünyaya geldiği bu şehirde, gitseler bile hesap arkalarından gelecek.

Siz rahat olun.

Devlet ve adalete güvenin.