Selahattin Demirtaş'a "PKK'yı kına, lanetle seni meşru sayalım" demiş.
Kim demiş?
Kiziroğlu Ahmet bey, demiş.
Sen
Ahmet bey, hukukun ve anayasanın sana verdiği meşru hakkın olmasına
rağmen Hükümet'in ve AKP'nin işlerine her fırsatta karışan RTE'ye,
"işine bak sınırlarına çekil, tarafsız ol, Parti işlerine müdahil olma.." diyebiliyor musun ki,
Eli
silahlı ve bütün sorunlarını silahla halletme yolunu seçmiş, sabıkası
ayyuka çıkmış, iç hesaplaşmaların da bile hayli kan akıtmış bir çeteye
karşı Demirtaş'a, "PKK'yı kına, ona ayar çek..." diyebiliyorsun!
Üstelik sen Kiziroğlu Ahmet bey, düne kadar İŞID'e terör örgütü diye biliyor muydun?
Dünyanın
gözü önünde çanlı yayınlarla kafa kesen, bu cinayetlerine İslam dinini,Allah'ı anarak istismar eden İŞID'i; dışlanmış, horlanmış, öfkeli
gençler olarak masum gösterme gayreti içerisinde değilmiydin?
Sen
AKP'nin meşru genel Başkanısın, öyle yada böyle Türkiye Cumhuriyet'inin
Başbakanısın Anayasa'dan kaynaklanan hak ve yetkilerin var.
Demokrasinin kural ve kaideleri var. Senin haklarına ve yetkine müdahale
edilişine gıkın çıkmıyor, Patronuna, ağasına, efendisine itaat eden bir
insan gibi olup biteni gayet normal karşılıyorsun ama,
Devletin
dahi baş edemediği, onunla görüşmek mecburiyetinde kaldığı, her istediği
tavizi devletten "söke söke" alan, Teröristbaşı Apo sıfatından "Sayın
Abdullah Öcalan" sıfatına iktidarınızda terfi eden, eli kanlı, kendi
taraftarlarına karşı bile acımasızlığıyla tanınan PKK'ya kafa tut,
derken ne kadar rasyonel, ne kadar iyi niyetlisiniz merak ediyorum?
İmralı'da
yatan bebek katili sayenizde halk Önderi mertebesine çıktı. Artık o
mahkum Apo; Türk devletiyle müzakere edebilen, sözü devlet tarafın
ciddiye alınan biridir. Kürt hareketinin kat ettiği, mesafenin, geldiği
noktanın yegane aktörüdür.Buna rağmen Demirtaş'ın, PKK'ya kafa tutmasını istiyorsun. Mümkün mü,olacak şey mi?
Bu
talebinde buram buram siyaset ve de samimiyetsizlik görülüyor. Apo
sayenizde siyasi Kürt olgusunun yegane önderidir. Demirtaş'tan bu
aşamada PKK'ya kafa tutmasını istemek realiteyle hatta iyi niyetle izah
edilemez.
Eğer kalıcı çözüm aramada samimi ve istekliyseniz
Demirtaş'ın, barış talebine, Türkiye Partisi oluyoruz söylemlerine
destek vermek, imkan tanımak, teşvik etmek gerekmez mi?
Yoksa
yapamayacağı işleri isteyerek zor durumda bırakacak, içi boş netice
alınmayacak manevralarla onu sıkıştırmanın ülkeye bir faydası
olmayacaktır. Belki partinize fayda sağlana bilir. Zaten beklentinizin
de bu yönde olduğu apaçık ortada.
Hükümet kuracak(mış) gibi
yapıyor olmanız, geçici hükümeti uzata bildiğimiz kadar uzatıp sonunda
seçime gitme niyetiniz taa 8 Haziran gününden beri görülüyor.Tabii bu Kiziroğlu Ahmet beyin isteği değil. Zaten onun bu işlerde esamesi bile okunmuyor.
Terör
konusunda diğer partilerden daha duyarlı olduğunu söyleyen iki(z) parti
Milletin Meclisinde son terör olaylarındaki yükselişin nedenlerini,
sebeplerini, müsebbiplerini görüşelim teklifine ne hikmetse "hayır
görüşmeyelim" diye red oyu veriyorlar.Milletin bilmesin de, anlamasında
nasıl bir mahsur gördüler acep?
Gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyları vardır. Vesselam!
- D Şen 01 Ocak 1970 02:00
V.Karataş bey Uyarınız için teşekkür ederim.
Iyiniyetli olmadığınız ve üslubunuz için teessüf ederim.
- V.KARATAŞ 01 Ocak 1970 02:00
Başlıktaki hatayı görünce insanın yazının içeriğini okuması gelmiyor.
Sen önce kullandığın başlığın nasıl yazıldığını öğren yazar efendi
Enpati değil empati
TDK nın ilgili linkinden teyit edebilirsin.