Tarihçi Prof Dr. Fahreddin Kırzıoğlu’nun 7. Ölüm yıldönümüydü 10 şubat 2012. Allah rahmet eylesin.
Uzun yıllar süren komşuluğumuz dolayısıyla ailece tanıdığımız Kırzıoğlu, 1917 tarihinde Kars'ta doğdu, Erzurum Lisesinde okudu. İstanbul Tıp Fakültesine girdi, tarihe olan sevgisi nedeniyle terk ederek 1946 yılında Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun oldu. 1967’de doktorayı tamamladı, 1975’te doçent, 1982’de profesör unvanını aldı. Türk Tarih Kurumu üyesiydi. Kuzeydoğu ve Doğu Anadolu ile Kafkasya tarihi üzerine birçok araştırmalar yaptı. Eserlerinin sayısını tam olarak bilemiyoruz.
Bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Kars Yaylası, İstanbul 1946, Kars'ın Kurtuluşu Hatırası, Kars 1950, Kars Tarihi, İstanbul 1953, Dede Korkut Oğuznâmeleri, I. Kitap, İstanbul 1952, Ziya Gökalp Müzesi, İstanbul 1956, Edebiyatımızda Kars,II.kitap, İstanbul 1958, Millî Mücadelede Kars, Ankara 1960, Kürtler'in Kökü-I. Bölüm, Ankara 1963, Her Bakımdan Türk Olan Kürtler, Ankara 1964, Kürtler'in Türklüğü, Ankara 1968, Kars İli ve Çevresinde Ermeni Mezâlimi (1918-1920), Ankara 1970, Osmanlılar'ın Kafkas Ellerini Fethi(1451-1590), Ankara 1976, Kâzım Karabekir, Ankara 1982, Anı Şehri Tarihi (1018-1236), Ankara 1982, Türk İnkılâp Tarihi Ders Notları, Erzurum 1977, Kıpçaklar: Yukarı-Kür ve Çoruk Boyları'nda, Ankara 1993, Bütünüyle Erzurum Kongresi, Ankara 1993, Dağıstan-Aras-Dicle-Altay ve Türkistan Türk Boylarından Kürtler, Ankara 1984
Erzurum Tarihini Araştırma ve Tanıtma Derneği başkanlığı yapmıştır. Derneğimiz yayın organı olan Tarih Yolunda Erzurum Dergisinde yazıları bulunmaktadır. Karapapaklar kitabı, Erzurum Türkocağı başkanı iken 1972 yılında yayınlanmıştır.
Erzurum Kongresinin 50. Yıldönümünün düzgün kutlanmasındaki emeği inkar edilemez.
Kızdığı konular arasında; Bölge halk oyunlarının icrası sırasında akordeon çalınması, Kars oyunlarında Rus koreograflarının geliştirdiği sistemin uygulanması, Anı şehrinin adının Ani şeklinde telaffuzu, Çoruh boylarındaki kilise kalıntılarının Gürcülere mal edilmesi (Bu kiliselerin Orta Asyadan Hazar’ın kuzeyini yoluyla gelerek bölgede Gürcü beylerin hizmetine girip Hıristiyan olan Kıpçak Türkleri tarafından yapıldığını tarih, dilbilim ve sanat tarihini kullanarak birçok delillerle kanıtlamaktaydı), sigara (Şöyle demişti “Ne Amerika keşfedilseydi, ne de sigara gelseydi”. Bu sözü, Amerika’dan gelen birçok sebze, meyve ve ilaç bitkilerini bilmesine rağmen söylemişti), Kars ilinin Kafkas coğrafi bölgesine dahil edilebileceği tüm söylemler (Rusların istila durumlarına göre Kafkas teriminin ileri geri hareket ettirilen oynak bir coğrafi kavram olduğunu, Kars’ın Kafkaslara dahil sayılmasının Rusların hak iddiasına yol açabileceğini söylemekteydi).
İster istemez akla Kars’ta Atatürk Üniversitesine bağlı olarak açılmasını sağladığı, ancak daha sonra yok edilen Dede Korkut Enstitüsü geliyor. Dede Korkut Destanına çok önem vermekteydi. Ortanca oğlunun adı Dede Korkut’tur. Bu konuda yayınları bulunmaktadır. Acaba Kafkas Üniversitesi bu enstitüyü yeniden açamaz mı?
Kitaplarını Atatürk Üniversitesine bağışlamak istemişti de…Zamanın üniversite yönetimi kütüphanede Kırzıoğlu adıyla bir salon açmayı kabul etmemişti. Kitapları ve arşivini bölümler halinde farklı kurumlara dağıttığını biliyoruz.