Erzurumajans-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da referandumla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Kemal Kılıçdaoğlu, herkesin hep 'neden' sorusuna yanıt aradığını belirterek, "Ben de anayasa tartışmaları gündeme geldiği tarihten itibaren hep aynı soruyu yönelttim, 'neden değiştirmek istiyorsunuz' diye sordum. Anayasa değişikliğinin mimarı iki partiden beyhude yanıt bekledim. 'Neden' dedim. İzah yerine hakaret işittim. 'İşsizlik, terör gibi sorunlarımız dururken neden şimdi' diye sordum. Terörist, hain olmakla suçlandım. 'Darbeye karşı dimdik duran TBMM'yi neden büyük ölçüde işlevsiz bırakıyorsunuz' diye sordum. 'Sen de darbecisin' iftirasına başvurmalarını hayretle ve üzülerek izlerdim" dedi.
" 'NASIL'I ANLATTILAR, AMA 'NEDEN' SORUSUNA HİÇ AMA HİÇ CEVAP VERMEDİLER"
Kılıçdaroğlu, "Sizler de tanıksınız Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ı defalarca televizyonlarda tartışmaya davet ettim. Ama hakikatin ortaya çıkmasından korktular gelmediler. Adalet denen kavramı yerle yeksan ederek, her gün saatlerce ekran başına kilitlenip, kurulup kendi düşüncelerini topluma aktardılar. 'Nasıl'ı anlattılar, ama 'neden' sorusuna hiç ama hiç cevap vermediler. Oysa birlikte uygarca tartışma imkanı bulsaydık, örneğin; 'neden' diye soracaktım. 'Neden önerdiğiniz rejimde milletin vekili meclis kürsüsünden bakan soru soramıyor. Neden hiçbir bakanın meclise ayak basmasını istemiyorsunuz, neden hükümet meclisten güven oyu isteme tenezzülünde dahi bulunmuyor, neden meclisi bu kadar küçük görüyor, neden aşağılıyorsunuz, neden cumhurbaşkanının tarafsızlığını ortadan kaldırıyorsunuz? Bu gerçekler ortadayken, 'dağa taşa meclisin yetkisi artıyor' diye afiş asıp, televizyonlara reklam verip söyleyerek günaha giriyorsunuz?" diye konuştu.
"BAZILARINI KAYIRIP, DİĞERLERİNİ AYIRMAK ISRARI NEDEN?"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanı da seçilen bir partinin genel başkanı meclisi feshedebilecek. OHAL ilan edip, kararname ile ülkeyi yönetebilecek, bizlerin vergilerini keyfince harcayabilecek. Bu saydıklarımın tamamına tek bir adam sahip olmak istiyor ama tek bir sorudan korkuyor. Nedir bu soru? Neden. Sözde iki başlılıktan pek şikayetçiler, ya gerçekler? Partili cumhurbaşkanı, hem ilin valisini hem partisinin il başkanını atayacak. Partizanlıkta vali ile il başkanını yarıştıracak. Siyasi rakiplerini yargılayacak, hakim ve savcıları atayacak. Türk Silahlı Kuvvetlerine başkomutanlık yapacak, siyaset kışlaya girecek. Bu güzel ülkeyi, yüce milleti illaki 'biz ve onlar' diye bölmek. Bazılarını kayırıp, diğerlerini ayırmak ısrarı neden? Oysa unutmamız gerekir, asırlık cumhuriyet rejimi sayesinde benim gibi köy çocukları genel müdür, genel başkan oldu. Binali Bey gibi Başbakanlık, merhum Bayar, Özal, Demirel gibi Cumhurbaşkanlığı yaptı" diye konuştu.
"ADI, SANI OLMAYAN BİR MİLLET Mİ OLALIM? NEDEN?"
Kılıçdaroğlu, "Ak Partili, MHP'li, HDP'li, Saadet Partili yurttaşlarım gelin cumhuriyeti koruyalım. Bir maceraya atılıp cumhuriyetimizi yıkmayalım. Biricik evlatlarımızın istikbalini kumar masasına sürmeyelim. Fırsat eşitliğini, adalet önünde eşitliği, vergimizin hesabını sorma hakkını bir çırpıda tek bir oyla feda etmeyelim. Eğer bu ülkede yeni bir hanedan gerekiyorsa hep birlikte soralım 'neden'. Adı, sanı olmayan bir millet mi olalım? Neden? Bizim evlatlarımız Arap çöllerinde şehit olurken, Suriyeli'ye sınavsız üniversite hakkı veriliyor, Neden? Önce siz anayasa değişikliğini evet deyin sonra Suriyelilere vatandaşlık vereceğiz' diyorlar, neden? Hanedana askerlik yapmadan vekillik hakkı tanınması hangi vicdana sığıyor, neden? Neden diye düştük yollara, maalesef yanıtını alamadan sandığa gidiyoruz" dedi.
17 SORU SORDU
Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi anayasa değişikliğiyle 17 temel soruyu bir kez sormak ve hatırlatmak isterim. Siz de akıl süzgecinden geçirip vicdanınıza sorun. 'Evet' ya da 'hayır' oyunu ondan sonra kullanın" diyerek 17 soruyu şöyle sıraladı:
1) Anayasa Değişikliğinin 2. maddesiyle yetkileri büyük ölçüde elinden alınmış TBMM'nin üye sayısı 600'e çıkartılmak ve en az 187 trilyonluk bir yük vatandaşın sırtına yüklenmek isteniyor. Neden?
2) Anayasa Değişikliğinin 3. maddesiyle milletvekili seçilme yaşı 18'e indiriliyor. Ancak askerliğini yapmamış milletvekillerinin ömür boyu askerlikten muaf tutulacakları sözü veriliyor. Neden?
3) Anayasa Değişikliğinin 5, 6 ve 16. maddelerine göre TBMM'nin bakanları denetleme görev ve yetkisi kaldırılıyor. Milletvekillerinin, meclis kürsüsünden bakanlara sözlü soru sormaları dahi sona erdirilmek isteniyor. Neden?
4) Anayasa Değişikliğinin 7. maddesiyle cumhurbaşkanının tarafsızlığı ortadan kaldırılıyor. Tarafsız olması gereken cumhurbaşkanının, bir partinin genel başkanı da olması isteniyor. Neden?
5) Anayasa Değişikliğinin 7 ve 8. maddelerine göre bir partinin genel başkanı siyaset dışı kalması gereken Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de başkomutanı yapılmak isteniyor. Neden?
6) Anayasa Değişikliğinin 7 ve 8. Maddelerinde yapılan değişiklikle, cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına tek başına "Milli Güvenlik Politikalarını Belirleme" yetkisi veriliyor. Neden?
7) Anayasa Değişikliğinin 8 ve 16. maddelerine göre başbakanlık ve bakanlar kurulu kaldırılıyor. Yetki tek adama veriliyor. Osmanlı da dahil olmak üzere Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana var olan Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu'ndan vazgeçilmek isteniyor. Neden?
8) Mevcut Anayasaya göre kamu atamaları kriterleri liyakat esasına göre TBMM tarafından belirleniyor. Anayasa Değişikliğinin 8. maddesine göre ise aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı da olan cumhurbaşkanının, atama kriterlerini tek başına belirlemesi hedefleniyor. Cumhurbaşkanının tek başına hem atama kriterlerini belirlemesi hem de Genel Müdürleri, müsteşarları büyükelçileri, valileri, kaymakamları, emniyet müdürlerini, rektörleri, müftüleri ataması isteniyor. Neden?
9) Anayasa Değişikliğinin 8. maddesine göre cumhurbaşkanın yokluğunda, seçimle gelmiş milli iradeyi temsil eden, aynı zamanda parti grupları arasında tarafsız olan TBMM Başkanının cumhurbaşkanında vekalet etmesi uygulamasından vazgeçilmek isteniyor. Neden?
10) Anayasa Değişikliğinin 8. maddesiyle ekonomik ve sosyal konuların tamamında Cumhurbaşkanına kararname çıkarma yetkisi verilmek isteniyor. Örneğin kıdem tazminatı bir gecede sıfırlanabileceği gibi asgari ücret de dondurabilecektir. Neden?
11) Mevcut anayasaya göre yolsuzluk yapan bakanların Yüce Divan'a sevki için 276 oy yeterliyken, anayasa değişikliğinin 9. maddesine göre tek adam rejiminde 400 oy şartı getirilmek isteniyor. Bu aşılmaz zırh neden?
12) Anayasa Değişikliğinin 10. maddesiyle cumhurbaşkanına, TBMM'ni devre dışı bırakarak istediği kadar başkan yardımcısı ve bakan atama yetkisi veriliyor. Neden? Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne güvensizlik adeta anayasaya giriyor. Neden?
13) Anayasa değişikliğinin 7, 10 ve 16. maddeleriyle cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatı dahil olmak üzere merkezi idareyi tek başına, istediği gibi şekillendirme yetkisi verilmek isteniyor. Neden?
14) Anayasa Değişikliğinin 7 ve 11. maddeleriyle cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına hiçbir gerekçe göstermeksizin tek başına TBMM'yi fesih etme yetkisi verilmek isteniyor. Atatürk'e bile verilmeyen bu yetki, tek adama verilmek isteniyor. Neden?
15) Anayasa Değişikliğinin 7 ve 12. maddeleriyle cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına tek başına olağanüstü hal ilan ederek, yayınladığı kararnamelerle ülkeyi yönetme yetkisi verilmek isteniyor. Bu yetkiyle 80 milyonun can ve mal güvenliği tek bir adama emanet ediliyor. Neden?
16) Anayasa Değişikliğinin 7 ve 14. maddelerine göre bir partinin genel başkanına hakim tayin etme yetkisi ve yargıyı siyasetin kontrolüne alma fırsatı tanınmak isteniyor. Değişikliğe göre bir partinin genel başkanı 15 üyeli Anayasa Mahkemesi'nin 12 üyesini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını ve başsavcı vekilini, Danıştay üyelerinin dörte birini, Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin yarısını kendisi tayin edecek. Neden?
17) Anayasa Değişikliğinin 16. maddesiyle, cumhurbaşkanı kendi uygulamalarını denetleyecek Devlet Denetleme Kurulu'nun bütün üyelerini kendisi atayacak. Neden?
"16 NİSAN REFERANDUMUNDA ÇOK GÜÇLÜ BİR 'HAYIR' YANITINI HAK ETTİLER"
Kılıçdaroğlu, sıraladığı soruların ardından şunları kaydetti:
"İnsanın yaşamında 'neden' diye sorgulayanlar ilerler. Uygarlıklar keşifler sayede gerçekleşir. Bize, sizlere 'neden bu anayasa değişikliği' sorusunun yanıtı henüz verilmedi. Hakaretlerle, iftira ve yalanlarla bu soru geçiştirildi. O yüzden 16 Nisan referandumunda çok güçlü bir 'hayır' yanıtını hak ettiler. Sorularımıza cevap verilmediği için hep birlikte 'hayır' diyerek bir demokrasi destanı yazacağız. Buna inanıyorum. Türkiye'ye de yakışan budur"
Kılıçdaroğlu: İki gün var, oturalım konuşalım medeni insanlar gibi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da STK temsilcileriyle biraraya geldi.
Burada bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, "Son iki günde yapacağımız bütün çalışmalarda anayasa değişikliği konusunda düşüncesi yeteri kadar olgunlaşmamış vatandaşlarımıza sabırla ama sabırla anayasa değişikliğinin Türkiye'ye neler getireceğini anlatmamız lazım" dedi.
"NASIL BİR RAZELETTİR BU, NASIL BİR REZALETTİR?"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Milleti kendi meclisine sahip çıkmaya davet ediyorum. Bir daha söylüyorum, Türkiye'de milleti kendi meclisine sahip çıkmaya davet ediyorum, kendi oyuna sahip çıkmaya davet ediyorum. Nasıl bir rezalettir bu, nasıl bir rezalettir? Oy vereceğim, milletvekili göndereceğim bu milletvekili hiç bir şey yapamayacak. Niye gönderiyoruz biz?" diye konuştu.
"12 EYLÜL'DEN NE FARKI VAR?"
Kılıçdaroğlu, "Nasıl bir atmosfer içinde anayasa değişikliğini yapıyoruz? Nasıl bir atmosfer içinde? Valisi baskı yapar, kaymakamı baskı yapar, genel müdürü baskı yapar, müsteşarı baskı yapar, siyasileri baskı yapar, herkes baskı yapar. Üniversitesi konuşamaz, iş adamı konuşamaz, hukuk fakülteleri konuşamaz, işçi sendikaları, iş veren sendikaları konuşamaz, düşüncelerini açıklayamaz. Böyle anayasa değişikliği mi olur? 12 Eylül'den ne farkı var? Ne farkı var 12 Eylül darbe döneminden?" şeklinde konuştu.
"GELMEYECEKLERİNİ BENDE BİLİYORUM, GELEMEZLER ZATEN"
Kılıçdaroğlu, "Doğruyu söylemiyorsak buyurun gelin sizin televizyon kanallarında oturalım tartışalım medeni insanlar gibi. O çağrıyı da yaptım. Yine yapıyorum iki gün var, oturalım konuşalım medeni insanlar gibi. Kim doğruyu söylüyor, kim söylemiyor. Gelmeyeceklerini ben de biliyorum, gelemezler zaten. Onlar da biliyorlar ki biz doğruları söylüyoruz. Ama sadece benim söylemem yetmiyor. Hep beraber söylememiz lazım. Bu bayrak sadece benim değil, hepimizin bayrağı. Bu vatan sadece benim değil hepimizin vatanı" dedi.
(DHA)