Erzurumajans-CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında iddia ettiği belgeleri kimden aldığını açıkladı.
'Eşitlik, Adalet ve Kadın Zirvesi'ne katılan CHP lideri Kılıçdaroğlu, moderatör Ayşe Arman'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ailesi ve yakınları hakkında yurt dışındaki hesap iddialarına kaynak gösterdiği belgeleri nereden aldığına ilişkin sorusuna "FETÖ'cüler vermedi, yok efendim ilgisi yok. Bu ülkeyi seven milyonlarca bürokrat var" yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Man adası olayı şöyle önemli: Vatandaşına 'vergi ver' diyeceksin? Ama Ankara'daki beylerin çocukları Türkiye'de vergi ödememek için başka ülkere gidiyorsa burada bir Ahlaki bir sorun var. Ahlakın olmadığı yerde insan hakları, kadın-erkek eşitliği, ahlak olmaz. Orada sadece kişisel çıkarlar olur. Bunun bir milat olmasını isterim ve 2019'da sonlandıracağız hep beraber.
'BİR ADIM KALDI'
(Belgeler sahte iddiası üzerine) İlk açıklamadan bu yana bütün stratejilerimiz tuttu. Kim hangi konuşmayı yapacak, o da bizim düşündüğümüz süre içinde gerçekleşti. Şimdi bir adımımız daha kaldı. Onu da bugün yarın gerçekleştireceğiz.
'UZAYDAN ALMADIM BELGELERİ'
Bunları veren bir insan tabii. Uzaydan almadım. Bunlar bize geldi diye hemen ortaya çıkmadık. Baktık, araştırdık, doğrulattık. FETÖ'cüler mi verdi? Yok efendim ilgisi yok. Bu ülkede, bu ülkeyi seven, bu ülkenin çıkarlarını düşünen milyonlarca bürokrat var. Onlar yurtsever insanlar. Haksızlıklara tahammül edemeyen insanlar var.
'SARRAF DAVASI SONRASI HAYSİYETLİ İNSANLARIN MAKAMLARINDAN AYRILMASI LAZIM'
(Sarraf davasının Türkiye'ye ne zararı olacak?) Bu cümleyi burada kurabilir miyim diye düşündüm ama? Haysiyetli insanların Sarraf davası sonrası bulunduğu makamlardan ayrılması lazım. Sarraf'ı devlet protokolüne oturttular. 'Hayırsever bir iş adamı' dediler. Şimdi düşman oldu. Niçin? İtirafçı oldu. Rüşvet vermiş, rüşvet alanlar belli. Koruyanlar da belli. Onun için haysiyeti ve onuru olanların görevlerinden ayrılması lazım.
'SARRAF DAVASINI KAPATAN HAKİMLER, ÇOCUKLARINA HESAP VEREMEYECEKLER'
Hırsızlık meselesi bir Türkiye meselesi değil. Her vatandaş hangi partiden olursa olsun bir rüşvet olayı var, bunun bitmesini istiyoruz. Beni üzen nokta olay Türkiye'de oluyor, hepimiz biliyoruz. Olayı kapatıyoruz? Şimdi ABD'de yargılanıyor, bizim bakanlar, rüşvet alanlar burada. Beni kahreden bu. Bu ülkenin adaleti, mahkemesi yok mu? O dosyalarda 'burada bir şey yoktur' diyen savcılar, davaları kapatan hakimler? Gelecekte çocuklarına hesap veremeyecekler. Emin olun o çocuklar babalarından utanacaklardır.
'SARRAF DAVASI İLE AYNI ZAMANA GELMESİ TESADÜF'
Bir zamanlama içerisinde bunu götürüyorduk. Zamanlama içinde karşı tarafın vereceği tepkileri düşünerek belli bir strateji içerisinde götürüyoduk. ABD'deki bu davada ne zaman başlar bilmiyorduk. Tamamen tesadüf denk gelmesi.
'KADINA ŞİDDET' SÖZLERİNE AÇIKLIK GETİRDİ
Kılıçdaroğlu ayrıca, Arman'ın "Erkek işsizse, akşam tencere kaynamıyorsa gelir hıncını karısından alır" sözlerini hatırlatması üzerine kadına şiddetin hiçbir gerekçesinin olamayacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Ben siyasetçiyim. Anadolu'nun her tarafına giderim, her eve girerim. Her evde kadınlarla erkeklerle konuşurum. Erkek şiddetinin birden fazla gerekçesi var. Psikolojik nedenleri var. Kültürel dokudan kaynaklanan sorunlar var. Ekonomik nedenlerle var. Yasaların erkeklere yönelik pozitif uygulamaları var. Söylemek istediğim şuydu; ekonomik nedenler kadına yönelik şiddetin oluşmasında yüzde 15. Az bir oran değil."
'TOPLUMU ŞİDDETTEN ARINDIRMAMIZ GEREKİYOR'
Şiddet toplumun hiçbir kesiminde olmamalı" diyen Kılıçdaroğlu, "Kadın-erkek eşitliğini sağlama konusunda, kadına yönelik şiddetin azaltılması konusunda, aslında bunu bir kadın veya erkek hareketi olarak da düşünmek bana göre de çok doğru değil, kadınların önde olduğu; ama erkeklerin de her türlü desteği verdiği bir toplumsal harekete dönüştürmemiz gerekiyor. Çünkü çocuklara ve gençlere yönelik de şiddet var. Toplumu şiddetten arındırmamız gerekiyor. Ve bunun alt yapısını hep birlikte oluşturmamız gerekiyor" ifadesini kullandı.