Erzurum Havaalanı'nda CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu bekliyoruz.
Partili olanlar elbette taraflı gözle bakacaklardır; ancak basın olarak üzerine basa basa söyeleyiyim ki Erzurum'da CHP'ye büyük ilgi var.
Bunu ister, AKP'den olan bıkkınlık, isterseniz CHP'deki değişim rüzgârına bağlayın; ama şunu da aklınızın bir kenarında tutun. Erzurum CHP adaylarından liste birdeki Sayın Palandöken rüzgârı yakında bir fırtınaya dönüşecek.
Bunu şunun için söylüyorum.
Sayın Palandöken, Erzurum Havaalını'na kişiliğini ortaya koydu.
Şöyle ki;
İktidar partisi seçim gezilerine gittiğinde her yer emirler amade, her yol asfalt; ama sıra CHP'ye gelince asfalt olan yerlere çukurlar açılıyor!
Niye?
Bir aksaklık çıksın diye mi; yoksa oradaki yetkililerin iktidara yaranma ve yalakalığı mı!
Olay şu.
Erzurum CHP İl Örgütü, Sayın Kılıçdaroğlu'nu karşılamak için elinden geleni yapmış. Bunlardan biri de Erzurum Bar Ekibi'ni karşılama için getirmiş olması.
VİP Salonu'ndan geçecek elbette Sayın Kılıçdaroğlu.
Ve VİP Salonu'nun girişinde hançer barıyla karşılamak istedi CHP'li Genel Başkanı'nı.
O da ne!
Olamazmış böyle birşey!
İşte Sayın Palandöken orda kişiliğini ortaya koydu.
"Bu bizim hakkımız; ama kimseden ve hiç bir kurumdan himmet beklemeyiz," diyerek çıkardı partilileri ve ekibi. (Sayın Palandöken'den bu Meclis'in çekeceği var!)
Sanki olmadı mı hançer barı!
Oldu.
Kılıçı hançerle karşıladı Erzurumlu.
Kılıçla hançer buluştu Erzurum'da.
Yüzlerce araba eşliğinde miting meydanına geldik.
Ve Sayın Kılıçdaroğlu, konuşmasında birçok mitingde olduğu gibi bastırdı AKP iktidarına.
Alandaki halkın yüzlerinde bir gülücük, gözlerinde umut vardı gerçekten.
Hele ki," bu haramilerin saltanatını son vereceğiz, "derken yüzler daha çok güldü, gözler daha da umutlandı.
Dadaşların yüreğine emenat etti adaylarını ve sözlerini.
Alandakiler de Dadaş sözü verdi. Emanetinize ihanet etmeyeceğiz, dediler.
Erzurum diriliyor galiba!
Her meydanda Fatih Sultan Mehmed'den, Kanuni Sultan Sülayman'dan ve gittiği kentin yatırlarından, şehitlerinden bahsederek sözü kendine getiren ve kendisini aynı mertebeye koyamaya çalışan AKP lideri'ne inat hayatın gerçeklerinden bahseden bir lideri dinledi Erzurumlu.
Mutlu ve umutluydu miting meydanıdan ayrılırken Erzurumlu.
Kılıç, Kılıçdaroğlu ise, hançer de Palandöken'di Erzurum'da.
Doğru zamanda, doğru yerde biraraya geldi iki silah da.
Belli ki birilerinin kalkanı fena halde hırpalanacak.
Bir o yandan bir bu yandan!
Birileri de bize, hayal görüyorusunuz, desinler.
Bizim, kulağımız ve gözlerimiz var; ama herşeyden önce vicdanımz yerinde.
Gözümüz gördüğünü gösteriyor, kulağımız da duyduğunu söylüyor.
Vicdanımıza gelince, kimse sorgulamaya kalkmasın.
Amann haa!
Gözleri görmeyen birine, "iş vermişiz daha ne istiyorsun," diyen bir zihniyet, sonra vicdana gelmiş, özür dilemiş!
Eh işte, toparlamaya çalışmış zerzavatı... Eyvallah.
Peki, memleketin geleceğinde karar verecek mercihlerin, 'pardon' deme şansı var mı; varsa da bir işe yarar mı?
İyi düşünmek gerek, çok iyi düşünmek!
Erzurumlu tarikat barikatını yıkarak yürümeli.
Geleceğin gerçeği; gerçeğin geleceği için yürümeli.
Şayet ayetleri siyaset meydanlarına taşıyanların peşine takılırsa çok yazık olur!
Erzurum değişiyor!
Değişmeli de!
Kılıçla hançer bir olmuş Palandöken'de!