Ekonomist Ayten Karadağ, Türkiye'de kayıt dışı istihdamın kangren yaraya dönüştüğünü bu nedenle en kısa zamanda daha kapsamlı tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti.
Erzurumajans-Ekonomist Ayten Karadağ, Türkiye'de kayıt dışı istihdamın kangren
yaraya dönüştüğünü bu nedenle en kısa zamanda daha kapsamlı tedbirlerin
alınması gerektiğini belirtti.
Ekonomist Ayten Karadağ,
"Ülkemizdeki kayıt dışı istihdam sorunu apaçık ortadadır. Bu yaranın
daha da büyümemesi için ve kayıt dışı istihdam sorununun çözülmesi için
en kısa zamanda ilgili kurumlar tarafından daha radikal tedbirler
alınmalı, konuyla ilgili vatandaşlarımızda üzerine düşeni yapma
konusunda gerekli kararlılık ve titizliği göstermelidir. Aksi durumda
kayıtsız çalışan vatandaşlarımızın sigortasız çalıştığı için, sağlık ve
emeklilik güvencesi olmayacak ve de dürüst çalışan işletmelerin de
aleyhine oluşan haksız rekabet günden güne büyüyerek ve piyasa düzeninin
daha karmaşık bir hal almasına sebep olunacaktır" dedi.
Ülke
genelinde toplam çalışan sayısının 20 milyonun üzerinde olduğunu
belirten Karadağ, 'Uzmanlara göre bu sayının yarısından fazla kısmını
yani 11 milyon civarında bir rakamı kayıt dışı çalışan oluşturmaktadır.
Kayıt dışı istihdamın bu kadar yüksek rakamlarda seyretmesi ve kayıt
dışının engellenememesi düşündürücüdür. Engellenmeyen kayıt dışı
istihdam hem ekonomiye büyük zarar vermekte hem de dürüst çalışan
işletmelerin vergi yükü ve prim yükü artırarak onları dar boğaza
sürüklemektedir. Tüm bunlarla birlikte sigortasız ve kayıt dışı işçi
çalıştırılmasının engellenememesi ve haksız rekabete son verilememesi
kötü örnek oluşturduğundan tüm yükümlülüklerini yerine getiren kayıtlı
işçi çalıştıran şirketleri de haksız rekabetten dolayı kayıt dışına
zorlamaktadır" dedi.
Ekonomist Ayten Karadağ, kayıt dışı işçi
çalıştırarak kısa vadede yüksek kazanç elde etmek isteyen işletmelerin,
tüm sorumluluklarını yerine getiren şirketlere oranla daha az vergi ve
prim ödedikleri için rekabet üstünlüğüne sahip olduğunu ifade ederek,
"Kayıt dışı işçi çalıştıran bir firma düzeni bozduğu gibi, ekonomiye
büyük zarar verdiği gibi diğer taraftan da çalıştırdığı işçisinin sağlık
ve emeklilik hakkını gasp etmektedir. Ayrıca kayıt dışı istihdam ile
üretilen mal ve hizmetin nitelik ve nicelik bakımından çok düşük
standartta yer almaktadır" dedi.
"Kayıt dışı istihdamın önlenmesi
için kararlı ve tavizsiz bir siyasi iradeye ihtiyaç vardır" diyen
Karadağ, "Siyasi irade kayıt dışı istihdamla mücadele için öngörülen
uygulamaların arkasında durmadığı sürece bu sorunun ortadan kalkması
imkansızdır. Bugüne kadar kayıtdışı ekonomiyi ve kayıtdışı istihdamı
önlemeye yönelik alınan tedbirlerin, soruna çözüm getirememiş olmasının
da sebebi budur. Kayıtdışı ekonomi ve kayıtdışı istihdam gibi köklü bir
sorunla, ancak onu yaratan temel faktörlere yönelik tedbirler alınarak
ve de vatandaşlarla yapılan işbirliği ile mücadele edilebilir" dedi.
Kayıt dışı sorununun çözümünde yasal ve idari düzenlemelerle birlikte
vatandaşlarda konuyla ilgili bilincinin oluşmasının önemine dikkat çeken
Karadağ, kayıt dışı istihdamla mücadelede alınacak tedbirleri de şöyle
sıraladı:
Türkiye'de mevcut olan işsizlik sigortası daha etkin ve kapsamlı bir hale dönüştürülmelidir.
Hem işverenin hem de işçinin kayıt dışı çalışmaya yönelmesini ve
çalıştırılmasını önlemek için yürürlükteki iş kanunun yerine
uluslararası normlarda bir iş kanunu ve güvencesi geliştirilmelidir.
Kayıt dışı istihdamın azaltılmasında teşvik edici uygulamalara ağırlık
verilmelidir. İşgücü piyasasındaki gelişmeler an ve an izlenip
sorunların çözümüne dair politikalar güncelleştirilmeli ve de işgücü
piyasasına ilişkin sorunlar kalıcı projeler dahilinde çözülmelidir. Kamu
açıklarının kontrol altına alınmalıdır. Vergi indirimleri yapılmalıdır.
Kamu kuruluşları arasında gerekli eşgüdümün sağlanarak işbirliğinin
artırılmalıdır. Yapılacak tüm iyileştirmelere rağmen yine de kayıt dışı
istihdam yaptığı tespit edilen işverenlere verilecek cezalar daha da
ağırlaştırılmalıdır. Kayıt dışı istihdamın çalışana kaybettirdikleri
konusunda çalışanları bilinçlendirme faaliyetlerine önem verilmelidir.
İstihdam artışını sağlayabilmek için öncelikle işgücü maliyetlerinde bir
düzenleme yapılmalıdır. Gelir vergisi, SSK vb. prim ödemeleri, kıdem
tazminatı gibi işveren üzerinde büyük baskı oluşturan maliyetler makul
seviyelere çekilmelidir. Tüm bunlarla birlikte sigortasız çalıştırılan
vatandaşlarımızda bu sorunun çözümü için devletle işbirliği içine
girmeli ve gerek idari yoldan gerekse yargı yoluyla haklarını
aramalıdırlar.