SporHaber Girişi : 13 Ocak 2016 21:15

Kayak severler dikkat!

Kayak severler dikkat!
Kış aylarında en çok tercih edilen spor dallarından biri olan kayak, kayak severler için çok keyifli olmasına rağmen dikkatli olunmadığı takdirde büyük tehlikelere yol açıyor.
Erzurumajans-Kış aylarında en çok tercih edilen spor dallarından biri olan kayak, kayak severler için çok keyifli olmasına rağmen dikkatli olunmadığı takdirde büyük tehlikelere yol açıyor. Özellikle düşmeler sonrasında meydana gelebilecek yaralanmalar aylar süren tedavilere veya kalıcı hasarlara yol açabiliyor. Güzel başlayan bir tatilin tatsız bitmemesi ise yapılan birkaç pratik uyarılardan ibaret. Unutmayalım ki, sporun her dalında kurallara uyulmadığı ve bilinçsizce yapıldığı zaman yaralanmak mümkün. 

Soğuk havaların olumsuz etkisi yüzünden biraz rahatlamak ve eğlenmek için kendisini dağların bu eşsiz dinlenme fırsatına atmak isteyenler için kayak zamanı! Kar yağışının artması ve okulların yarıyıl tatiline girmesine az vakit kalması nedeni ile kayak merkezlerinde yoğunluklar başladı. 

Kayak merkezlerindeki yoğunluk ile beraber kazaların da artmaya başladığı bu dönemde uzun tedavi gerektirebilecek veya vücudumuzda kalıcı hasarlara yol açabilecek yaralanmalardan korunmak çok önemli. Kazalarda yaralanmadan keyifli bir tatil geçirmek isteyenlerin alabileceği önlemler ise oldukça basit.

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi doktorlarından Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Turhan Özler, alınması gereken önlemleri ve kaza durumlarında uygulanabilecek hayati öneme sahip ilk yardım müdahaleleri hakkında bilgi veriyor.

Doğru ekipman doğru hareket demektir!

Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Turhan Özler, kış sporlarında doğru ekipman kullanmanın ilk ve en önemli unsur olduğunu belirtiyor. Kayak ve snowboard özellikle gençlerin vazgeçilmez kış sporları arasında ilk sıraları alıyor. Kızakla kayma ise daha çok küçük çocukların ve kayak yapmayı bilmeyen erişkinlerin ilgi ve eğlence kaynağı. Yürümek ve kısa mesafeli koşma için yaratılmış olan insanın, kaygan bir zeminde spor yapma arzusu yaralanmaları da beraberinde getiriyor. Kış sporlarını yapan en profesyonel sporcular bile düşebiliyor. Özellikle öğrenme aşamasında bu düşmelerin sıklığı fazla olup öğrendikçe de hızlanıldığından yaralanma şiddeti de artıyor. Düşüleceği gerçeğini baştan kabul edersek o zaman düşme sırasında kendimizi nasıl ciddi bir hasardan koruyacağımızı da elbette bilmemiz gerekiyor.

Kış sporu yapacak kişilerin öncelikle kolay ıslanmayan termal özellikli pantolon ve mont giymeleri, kayak tipi eldiven kullanmaları gereklidir. Hava koşulları aniden değişebileceği için, soğuğa bağlı hareket zorlukları hatta donmalar görülebilir.

Kayak ve snowboard eğitim almadan kesinlikle yapılmaması gereken sporlardır. Özel bir takım manevraları bilmeden kaymak son derece tehlikeli olacaktır. Bu nedenle yeni başlayanlar mutlaka profesyonel bir hocadan ders almalılardır. Kış sporlarında kullanılan ekipmanlar büyük önem taşır. Giyilen botlar mutlaka ayağa tam oturmalı ve kayağa bağlantı yerlerindeki mekanizmalar düşme sırasında ayaktan kolayca çıkabilmeleri için kiloya göre ayarlanmalıdır. Kayma sırasında eğer kayak ayaktan çıkmaz ve döner ise, vücut bu ani dönüşe uyamayacağından ciddi diz yaralanmaları; özellikle menisküs ve çapraz bağlar ile diz yan bağ yırtıkları ve hatta kaval ve uyluk kemiğinde uzun parçalı kırıklar gelişebilir. Önünüze çıkabilecek bir başka kişi veya bir bariyere çarpma sonucu eğer kaskınız yoksa ciddi kafa travmaları meydana gelebilir. Özellikle snowboardda geriye düşmeler sık olduğundan el bilek koruyuculu eldivenler kullanılmaz ise el bileği kırıkları ve sert düşmelerde kuyruk sokumu yaralanmaları hatta omurga kırıkları meydana gelebilir.

Kızakla kayma ise daha çok kısa mesafelerde eğimli bir zeminde olmakta ancak masum gibi görülen bu kayma tipinde kontrolsüz bir iniş söz konusu olduğundan özellikle küçük çocukların ebeveynlerinin kontrolünde ve mutlaka kask ile kaymaları gerekmektedir. Yaşlılarda ise özellikle menapoz sonrası kemik erimesi olan kadınlarda basit düşmelerle kalça ve omurga kırıkları gelişebileceği akılda tutulmalı ve uygun ayakkabı ve kıyafet ile kontrollü kayılmalıdır. Dağlık bir arazide güzel bir havada yürüyüş yapılırken bile altı kaymayan kar ayakkabıları giyilmeli ve ucu kara saplanabilen kar bastonları tedbir olarak kullanılmalıdır.

Kayak öncesi spora hazırlanmak olmazsa olmazdır!

Genellikle kayak tatilleri hafta sonu süresince veya 5-7 günlük kısa süreli tatiller olduğundan kış sporu meraklıları ilk günden itibaren kaymak ve tüm aktivitelerden ilk andan itibaren yararlanmak istemektedirler. Gün boyu büro, okul, mağaza gibi ortamlarda çalışıyorken aniden ağır bir bedensel aktivite ve yüklenme gerektiren bu sporları yapan kişilerde ciddi yorgunluk, kas güçsüzlükleri ve buna bağlı kas hasarları ve hatta solunum ve dolaşım güçlükleri görülebilmektedir.

Kış sporları öncesi mutlaka kas güçlendirme egzersizleri ve spor yapılarak vücudu hazırlamak gerekir. 

Kayak ve snowboard özellikle diz eklemine çok yük bindirdiğinden diz çevresindeki kaslara yönelik güçlendirme egzersizlerini mutlaka yapmak gerekir(düz bacak kaldırma ve diz altındaki bir havluya dizi bastırıp bir süre kasılı olarak bekleyip gevşetme gibi) Ayrıca ani bacak açılmaları veya düşmeler sırasında kas yırtıklarını engellemek için kasların boyunu uzatan germe egzersizlerinin de yapılması şarttır.

 Kaza durumunda ilk yardım hayati önem taşır!

Kayak sırasında havanın soğuk oluşu, kayağa karşı olan heves ve olayın heyecanı ile düşme sonrası vücutta oluşan hasarlar çoğunlukla ilk anda anlaşılamaz. Bazen yaralanma sonrası kritik bir hasar gelişir ve kısa sürede müdahale edilmez ise uzun süreli tedaviler gerektirebilir. Özellikle boyun, sırt ve bel omurlarındaki kırıklar ilk anda fark edilemeyebilir ve kalıcı sakatlıklara yol açabilir. Eğer düşme şiddetli ise bir süre düşülen yerde kalıp bir hasar kontrolü yapmak gerekir.

Olası bir düşme sonrası ilk müdahale nasıl yapılmalıdır?

Yaralanan kişiye ilk yardım çok önemlidir. Öncelikle yaralanan kişi sözlü uyarılara yanıt vermiyor ve bilinci kapalı ise bir kafa travması geçirmiş olabileceği akla gelmeli ve ilk önce nefes alıp almadığı kontrol edilmelidir. Yaralı eğer nefes almıyorsa dili geriye doğru kaymış olabileceğinden ağzının açılarak dilinin öne doğru çekilmesi bazen hayat kurtarıcı olabilir. Şiddetli düşmelerde yardım gelene kadar omurga yaralanması riskine karşın yaralı ayağa kaldırılmaya çalışılmamalıdır. Diz yaralanması veya kemiklerde kırık gelişmiş ise kırılan bölge kayak sopaları kullanılarak veya var ise ağaç dalları ile kaşkol yardımıyla sıkı olmayacak şekilde tespit edilebilir ve yaralının nakli sağlanabilir.

Özellikle yüksek bölgelerde kayanların cep telefonları çekmeye bileceğinden kısa mesafelerde etkili bir telsizi yanlarında bulundurmaları yararlı olur. Ve elbette yalnız değil bir arkadaş ile kaymak her zaman daha güvenlidir.

Düşme sonrası vücutta ters giden bir şey olduğu nasıl anlaşılır?

Düşme sonrası hemen fark edilemeyen yaralanmalar çoğunlukla geç ortaya çıkan ağrı ve bölgesel şişlik ve kızarıklıklarla kendini gösterir. Özellikle eklem yaralanmaları sonrası eklem içi kanamaya bağlı şişlikler ve basma zorlukları ile beraber çapraz bağ yaralanmalarında dizde kayma boşalma hissi olur. Omurga yaralanmalarında buyun, sırt veya bel kaslarında spazm ve hareketle artan ağrı olur. Ciddi hasarlarda ise kollarda veya bacaklarda uyuşma ve güç kaybı görülebilir. Kafa travmalarında ise geç dönemde bulantı, kusma ve bilinç bozuklukları ortaya çıkabilir.

Dağlar bizi bekliyor!

Burada anlatılanların hepsi güzel başlayan bir tatilin tatsız bitmemesi için yapılan uyarılardan ibaret. Unutmayalım ki, sporun her dalında kurallara uyulmadığı ve bilinçsizce yapıldığı zaman yaralanmak mümkün.

Kış sporları açık havada şehrin gürültü ve kirliliğinden uzakta yapılabilecek en güzel sporların başında geliyor. Bu nedenle vazgeçilmez güzellikteki dağları keşfederken hem kendimizi, hem de bizim gibi spor yapmak isteyenleri koruyalım ve gerekli kurallara uyalım.

Haydi dağlara!

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ HAKKINDA:

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi, üstün teknolojisi ve tamamıyla akıllı sistemlerle donatılmış altyapısıyla, 26 Ağustos 2005 tarihinden itibaren hizmet vermektedir. Ulusal ve uluslararası alanda birçok başarıya sahip, profesör ve doçent ağırlıklı hekimlerden oluşan kadrosu ile yeni ve başarılı hekimler yetiştirmek üzere önemli çalışmalar yapmaktadır. Bağdat Caddesi Polikliniği, Balmumcu'daki Göz Merkezi ve Acıbadem'deki Genetik Tanı Merkezi ile hizmetlerini genişleten Yeditepe Üniversitesi Hastanesi; tıp dünyasında pek çok ilke imza atmış ve atmaya devam etmektedir. Dünyanın en seçkin sağlık kurumlarına verilen kalite belgeleriyle dünya standartlarında hizmet verdiği tescillenen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi ve Bağlı Kurumları, öncülük ve liderlik ilkelerinden hareketle yarınlara daha büyük başarılarla yürümenin kararlılığını taşımaktadır.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.