Şimdi ben bu feys'e (Facebook'a) takıldığımdan beri 'adam sarrafı' oldum. Bugün 600′ü aşan arkadaşlarım arasında kim nedir, ne değildir, yapılan paylaşımlardan filan az-çok biliyorum. Facebook'u Mahallemiz, burada muhatap olduklarımı da bu mahallemizin arkadaşları gibi görüyorum. Kuşkusuz herkesin mahalledekilerle arası iyi olacak diye bir şey yok. Elbette ki sevdiklerim de oluyor, sevmediklerim de. Bu Face Mahalle arkadaşlığı öyle de güzel ki. İkili filan oynamaya gerek yok. Zaten sevdiğini de sevmediğini de, yapılan paylaşımlarda bir şekilde 'beğen' ve 'yorum' butonlarıyla belli ediyorsun! Sevdiğini de sevmediğini de bu sayede adamın yüzüne söylemiş oluyorsun. Onları atmak ne? Hayır, onlar da olsun. Doğrusunu isterseniz ben de kompleks olmadığı için çok siyasi içerikler olmaz ise kim olursa olsun beğendiğim bir paylaşımı hemen belli ediyorum. Çok da samimi isem paylaşımı yapana, içimden geliyor, yorum da yapıyorum. Bu yorumu da çoğu kez, bir selamlama adına yapıyorum. Hele de uzun zamandır görmediğin biryse o!
***
Şimdi bu feyste bir şey de var ki bayılıyorum. Karşılıklı atışmalar oluyor bazen. Ölüyorum adeta. Seviyeyi de düşürmemeye azami gayret eden bu atışmalar, gün boyu uzasın istiyorum çoğu kez. Sinema izler gibi izliyorum bunları. Daha önce de yazmıştım. Bizim bu mahallenin 'komik'leri, 'ağır abi'leri olduğu kadar 'şergede'leri de var. Bu şergedeler beni bitiriyor. Hoş o anlamda şer değiller. Yakından tanıyorum. Hepsi de dünya tatlısı. Daha çok bulaşkan diyelim en iyisi. Feys arkadaşlarından, yüzünü dahi görmediğim Filiz Aydemir hanımın da dediği gibi, 'aşk acısı çekenler'in saçma sapan dörtlüklerinden iyi geliyor bana o atışmalar! Tabi bahsettiğim o şergedelerin başını da Abdüsselam Gökcan çekiyor! Toğçuluğunda da vukuattı adam! Şimdi de öyle. Huylu huyunu terketmiyor illa ki. Dikkat ediyorum. Nerde bir kavga var bizim Abdüş orda! Mutlaka çatacak, savaşacak adam arıyor ha bire. İyi bilirim. Hele de cırnağına düştün mü vay haline!
***Cırnak dedi aklıma geldi. İşte bu Abdüsselam yeşil sahaların nasıl yaramaz çocuğuysa, Muhyettin Aksak da siyasetin yaramaz çocuğu! Kardelen TV'de katıldığı canlı yayında klasını konuşturmuş Aksak! Söylediklerini okudum, birebir dinledim, doğrusu hiç şaşırmadım. İşte bu dedim! Bakan dahil, kim var kim yokmuş, adeta haşlamış! Ben her zaman diyorum, yine diyorum. Bazıları vardır kavgayla beslenir. Hatta bir iddiaya göre Başbakan da kavgayla beslenenlerin başında gelir. (Ki ben de buna inananlardanım) İşte bu Muhyettin Aksak da, tanıdığımdan beri 'kavgaların adamı'dır ve bu kavgalarıdır onu bir yerlere taşıyan. RP'de İl Başkanlığı yaptığı dönemlerden de tanırım ki, bu işlerde pek bir 'sıkı'dır!
***1980 öncesi Milli Selamet Partisi'nin gençlik teşkilatlarından olan 'Akıncılar'ın da bir numaralı isimlerinden olan Aksak'ın, özellikle kentsel dönüşümü bahane ederek Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut'a çakması, tam ona göreydi! Eski Başkan yardımcısı Muhammet Zeki Gözeler'in görevden alınışı ile başlayan gerginliğin bir yansımasıydı bu açıklama! Bir şekilde Aksak, Korkut'tan yakın arkadaşı Gözeler için intikam almalıydı ve o intikam alınmaya başlandı görülüyor! İnanıyorum ki eğer yarın Ali Korkut yeniden aday edilmeyecekse bunda Muhyettin Aksak'ın rolü çok olacaktır çok. En azından Korkut bir daha aday edilmesin diye uğraşacaktır. İşte Aksak bu! Cırnağına düşmeye gör! O Aksak, hem dava adamıdır, hem de kavga adamı! Bu kadar basit!