Binali Yıldırım, AK Parti İzmir milletvekili ve aynı zamanda Ulaştırma
Bakanı… Fakat Erzincan ve Erzincanlılar için, Binali Yıldırım bundan öte
bir değer. Misal; Erzincan milletvekili değil, ama can
Misal; bütün bir Türkiye’nin bakanı, ama önce Erzincan’ın her şeyi…
O, Erzincanlılar’ın kendisini sevdiğinden çok seviyor Erzincan’ı…
…Ve bu sevgisini hiç saklamadı.
“Erzurum’u
zerre kadar önemsemiyor” demiyoruz; zira bu, Binali Bey’e bühtan olur.
Lakin Binali Bey’in iç ikliminde bizim yerimiz, Erzincan’a kıyasla,
“üvey evlat” bile sayılmaz.
Recep Akdağ, sağlık alanında 11 yılda
nasıl devrim üstüne devrim yaptıysa, Binali Yıldırım da ulaştırma
alanında Türkiye’yi öyle bir uçurdu ki, tut tutabilirsen…
Bu
sebeple değil midir ki, Kabine’nin “en başarılı iki bakanı”
sıralamasında birincilik, Akdağ-Yıldırım arasında değişir dururdu.
Görebildiğim
kadarıyla Erzincanlılar, iki Yıldırım arasında bir tercih yapacak olsa,eski başbakan Yıldırım Akbulut’u, hiç düşünmeden bugünkü Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım’a yüz defa “kurban” ederler.
O derece yani…
Halbuki
Yıldırım Akbulut da iflah olmaz bir Erzincan fanatiğiydi. Öyle ki
Erzurum’un bedduasına ve ahı’na rağmen, “şehir şovenizmi”nden
vazgeçmedi.
Erzincan’ın oyu tek başına zirvede tutmaya yetmediği
için, zerzevat müdürü olarak çıktığı hayat yolunda, içişleri bakanlığı,
Meclis başkanlığı ve nihayetinde de başbakanlık koltuklarına oturması,
O’nu “iz bırakan” siyasetçiler arasına sokmadı.
Fakat Binali Bey öyle değil…
Başbakan
değil belki ama öyle etkin bir isim ki, önümüzdeki genel seçimde saha
dışında kalacak olması, O’nun değerine halel getirmeyecektir.
Biz
doğulular; ne vakit hasret acısıyla yanıp tutuştuk ise, ne vakit
daralan ruhumuza merhem olacak umudun yolunu gözleyip durduysak, ne
vakit sığınacağımız ana yüreğine ve yar kucağına muhtaç olduysak hep
aynı yöne, yani kara trenin geldiği yere bakıp durmuşuzdur.
İşte
o dizelerdir ki, bizim buralarda yediden yetmişe herkesin ezberindedir.
İşte dizelerdir kavrulan yüreklerimize şifa şerbeti olan…
Gözüm yolda gönlüm darda
Ya kendin gel ya da haber yolla
Duyarım yazmışsın iki satır mektup
Vermişin trene halini unutup
Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınır da derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez
Yara bende derman sende
Ya kendin gel ya da bana gel de
Duyarım yazmışsın iki satır mektup
Vermişin trene halini unutup
Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınır da derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez
Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım, hızlı treni Erzincan’a kadar getiriyor ve
Erzurum’u da Erzincan’a peyk ediyor. Oysa o projenin içinde Erzurum da
var, Tiflis de…
Fakat bugünlerde kimse ne Erzurum’dan ne de Tiflis’ten söz etmiyor.
Bakan Bey öyle bir takdim ediyor ki, sanki hızlı tren Erzincan’a gelip orada “son durak” diyecek…
Öyle ise eğer bu, hiç olmadı…
En azından Binali Yıldırım’ın bugüne kadar verdiği fotoğrafa uymadı.
O kara treni Sivaslılar da bekleyip durdu, Erzurumlular da Karsılar da…
O kara tren bazen geldi, bazen de hepimizi sükutu hayale uğrattı.
Şimdi o kara trenin yerine hızlı tren geliyor. Sayın Bakan bize söyler mi acaba; bir ömür de hızlı treni mi bekleyip duracağız?
Yani torunlarımızın gözü de mi hep tren beklerken solacak?
Ya da “yıldırım”lar hep mi Erzurum’a çakıp duracak?
Eskiden
biz Erzurumlulara treni itmek rolü verilmişti. Sonra AK Parti ile
birlikte biz o rolden kurtulduğumuza inanmaya başlamıştık. Bugün
bakanımız yok diye, yeniden bize treni itme görevi mi düşüyor?
- serhat 01 Ocak 1970 02:00
siz sevgili bakanınızın Erzurum için birşeyler yaptığına inanıyor musunuz. AK PARTİ muz partisimi ki koca koca projeler bir kişi için gelsin ve gitsin. Bizim baakaanımız 11 yıl o koltukta oturdu ve bu projeler o bakan iken konuşuldu, karara bağlandı. Bir kişi için Erzurumluyu aldatmaya kalkmayın. Bir ALLAH için yorumlarımızı yayınlayın.