BölgeHaber Girişi : 20 Ağustos 2015 03:21

Kar karekteri...

Kar karekteri...
Bu Ağustos'un sarı sıcak terinde, kış günlerinin ayazlı zamanından geçen Erzurum'un, buz tutmuş kaldırımlarında ürkek adımlarla yürüyorsan...
Düşün!
Saçaklardan düşüp parçalanarak dağılmış sarkıtların, her parçacığını bir elmas tanesine benzeterek gülümsüyorsan;
Düşün!
Bu yurdun güzelliğini gördün demektir!
İyice düşün!
***
Yerkürenin neresinde olursa olsun, o coğrafyanın insanları doğanın kendilerine sunduğu ana malzemeyi kullanarak bulundukları mekâna uygun etkinliklerle hayata ve o yere bir anlam katarlarmış...
Misâl; Erzurum'da, 2011 yılında 25. Üniversitelerarası  Kış Oyunları düzenlendi. Kar'ın ve karakterin pazarıydı!
Peki; biz ne sattık, ne aldık?
İki çengelli motif, bir hilkat garibesi kartal...
Sözde Dadaşlar'ın yevmiyeyle çalıştığı, kadınların parmak ucuyla yürüyerek oynadıkları baş bar, iki gün sonra yıkılan iki kule, sahipsiz bir dağ ve havalara uçuşan trilyonlar!
Püff..
Oysa; bu şehrin genlerine, onlarca yüzyıllık taşlarına kazılan, çift başlı kartal vardı!
Oh ne ala; al sana logo, al sana maskot, adı da;  "KANKA"
***
Şehrimin her musallasına, hergün yıldızlar gibi düşüyor al kanlar içinde, albayrağa sarılı iki tabut!
Kasaba olmuş bu kadim kent,  festival yarışında!
Havuzbaşı'nda cümbüş var, Palandöken'de telaş!
Kimi siyaseten, kimi ticareten; kaygan zemin ya Erzurum, kayan, kayana!
***
Çocukluk yıllarımızda kâh köyde, kâh Erzurum sokaklarında gözüm gibi baktığım kızağımla çocuk keyfi yaparken,  üzerinde kaydığım bu beyazlığın, bu milli duruluğun günün birinde altına dönüşeceğini düşünmüştüm, dersem elbette yalanın okkalısını kantara koymuş olurum. Ancak o zamanlar bile kar karakteri ile büyüyen biz, "Buz çocukların", yandığı bu beyazlığı hiç sevemedik 
***
Kaç çocuk sıcak yatağında yatarken, gündüz yaptığı kardan adamın gece ayazında üşüdüğünü düşünmemiştir acaba!..
Çocukların safça ve hesapsızca sevdiği bir şey kötü olabilir mi hiç!
Kış mevsiminde dağlarında ve sokaklarında kar bekleyen Erzurumlu,  vakti geldiğinde eğer yerde iki karış kar görmezse huzursuz olmaz mı?
Yetişkinler pek hayra saymaz karsız geçen mevsimi. Korkar,  havalar değişirse adamlığımız da değişir, diye.
Çünkü, kar karakterini almıştır bu coğrafyanın insanları, öfkesi de, sitemi de, küskünlüğü de kar gibidir; buz kadar keskin olsa da bu duyguları, zamanla erir ve yerini değişmeyen sevgiye bırakır!
Ne olur yani; bu kent adına, bu yurt  adına sorumluluk alanlarda görevlerini çocukların o safça ve hesapsızca sevgisi gibi yerine getirse, kar karakterinde yaşasa!
Bu Ağustos'un sarı sıcağında donsa!
Sanki zemheri ayazı yemiş gibi, her şehit teneşiriyle azıcık titrese!
... Ve kar kokusuyla bu Ağustos sabahı sokağa çıkarak ve birkaç çocuğun üşümeden yaptığı kardan adamla selamlaşarak yürüse...
Güzel şey be kardeşim, Erzurum'da yaşamak!
Erzurum'da hayal kurmak,

ve kurduğun o hayali  gerçek kılmak!
23 Temmuz sabahı gibi!
Düşün!
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • sait 01 Ocak 1970 02:00

    Budur... kaleminize sağlık

  • hacı hüseyin 01 Ocak 1970 02:00

    elini diline yüreğine sağlık orhan abim

  • m necati gungor 01 Ocak 1970 02:00

    Tebrikler. Cok guzel bir yaziydi.

  • Hacer Aydin 01 Ocak 1970 02:00

    Çünkü, kar karakterini almıştır bu coğrafyanın insanları, öfkesi de, sitemi de, küskünlüğü de kar gibidir; buz kadar keskin olsa da bu duyguları, zamanla erir ve yerini değişmeyen sevgiye bırakır! Sevgiyle kalın Orhan Bey.

  • fevzi budak 01 Ocak 1970 02:00

    Binlerce gözesinden içerdim Bingölü`mü yudum.yudum En yüksek tepelerden seyrettim Muhteşem güzelliğini Erzurum`un. Tüller giyinen bir gelin gibiydi Kar yağarken Erzurum. Eline kalemine sağlık...