Gerçekten de “1
Nisan Şakası” gibi oldu. Vatandaş tam da indirim beklerken, hükümet öyle
bir sürpriz yaptı ki, herkes şaşkına döndü: Şaka mı gerçek mi?
Keşke şaka olsaydı, ama değil. Hükümet son derece ciddi ve de kararlı:
Doğalgaza yüzde 18.72, elektriğe ise yüzde 8.1 zam yapıldı.
Zamların
1 Nisan’da yapılması, muhtemelen bir tesadüftü fakat kamuoyu bu
tesadüfü önce idrak edemedi, sonra meselenin ne denli ciddi olduğunu
anlayınca da zaten iş işten geçmişti.
Malumunuz, Türkiye dünyanın en pahalı benzinini tüketen bir ülke…
Geçmiş dönemlerde de bu mevzu söz konusu olduğunda, bugün bile geçerli olan o meşhur yanıt verilirdi:
“Türkiye bir petrol ülkesi olmadığı için, yani dışa bağımlı olduğu sürece bu böyle olacak.”
Halbuki
Türkiye gibi nice petrol ülkesi olmayan ülkeler de var ancak o
ülkelerin hiç birinde benzin bizdeki kadar yüksek bir vergiye tabi
değil.
Gökten ne yağmış da yer kabul etmemiş misali…
Hükümetler bugüne kadar hangi zammı yapmış da toplum geri çevirmiş!
Doğalgaz ve elektrik zammı da bu fasıldandır.
Bakmayın siz şu birkaç günden beri çeşitli kesimlerin “yandık, bittik” diye yakınmalarına…
Göreceksiniz üç vakte kalmaz hem bu yüksek orandaki zam unutulur, hem de yeni zamlar usul usul giydirilir.
Burası Türkiye…
Ne diyor hükümet adamlarımız:
“Doğalgazı
dışarıdan ithal ediyoruz, elektriğin önemli bir bölümünü de doğalgazdan
üretiyoruz. Bu sebeple zam yapmak kaçınılmaz bir durumdur.”
Peki sabit gelirlinin aylık gelirinde bu oranlarda bir artış oluyor mu?
Olmuyor tabii ki…
Fakat ne çıkar bundan; hükümet “yaptım oldu” diyor ve gerçekten de öyle oluyor.
Bugün
neredeyse yüzde yirmiyi bulan doğalgaz zammı, özellikle Erzurum gibi
yılın dokuz ayını kış altında geçiren şehirler için adeta kabus oldu.
Öyle ki zamsız fiyat üzerinden bile aylık faturasını ödemede zorlanan
binlerce aile, şimdi donmamak için daha çok zorlanacak, hatta belki de
kalan ömrünü hastane acillerinde geçirecek…
Hükümet son derece rahat!
Enerji
Bakanı basının karşısına geçti, niçin bu oranda bir zam yaptıklarını
son derece sakince anlatı ve muhtemel zamların da işaretini verdi.
Bazı çevreleri saymazsanız, besbelli ki herkes halinden memnun!
Dikkat ettim ne sosyal medyada, ne de sokakta güçlü bir itiraz yoktu.
(Gerçi
itiraz edenlerin nasıl bir muameleye maruz kaldıklarını
televizyonlardan canlı olarak izliyoruz. Önce tazyikli soğuk su, kesmez
ise göz yaşartıcı gaz veriliyor)
Bazıları, “Hükümetimiz böyle uygun görmüşse demek ki doğrusu budur” bile dedi.
Şu halde adama sormazlar mı “yandık, bittik” diyenler nereden geldi ve onlar bu toplumun fertleri değil mi?
Bir yerde yanlışlık var ama nerede?
Yeni
yetme işadamların halinden memnun olmasını anlıyoruz da, asgari ücret
üzerinden maaş alan insanların, doğalgaza ve elektrik ücretine yapılan
bu yüksek zam karşısında tarifsiz bir mutluluk yaşamasını bir türlü
çözemiyoruz.
“Kanıksamak” dedikleri bu olmasın?
Hani deniliyor ya:
“Petrolü, doğalgazı ve elektriği ithal ettiğimiz için böyle pahalı”
İyi de polisin hemen her gün bir şeyleri protesto eden insanların gözüne gözüne sıktığı gaz da ithal değil mi?
Peki o niçin bedava?
Haydi diyelim ki su’dan yana bir sıkıntı yok, fakat gaz ithal, hem de en pahalısından…
Öyle
zannediyorum ki, aslında hükümet göstericilerin gözüne gözüne
püskürttüğü o gazın parasını, doğalgaza yaptığı zammın üzerinden
çıkarıyor.
Yoksa böylesine bonkör davranmazlar.
Sonuç olarak, avuç dolusu para öde, bir kısmıyla ısın bir kısmıyla da gözüne gaz sıktır.
Tercih senin…
Eskiden
olsaydı derdik ki, elektrik zammının bir kısmı da, sorguda zanlıya
verilen elektrik içindir. Kabul edelim ki artık kimseye sorguda elektrik
verilmiyor.
Bu yüzden doğalgaza yapılan zam neyse ne de şu elektriğe yapılan zamma itirazımız var!